“O vakit siz (harb meydanından) boyuna uzaklaşıyor, bir kimseye dönüp bakmıyordunuz. O Rasûl ise arkanızdan sizi çağırıyordu. Bunun üzerine Allah sizi keder üstüne kederle cezalandırdı, (Allah’ın sizi affetmesi) ne elinizden gidene, ne de başınıza gelene esef etmemeniz içindir. Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır” (Âlu İmrân: 153).
Âyetteki “Tus’idune”, “Es’ade”den olup “Gidiyordunuz” demektir. Sulâsî olan “Sa’ide” ise “Evin üstüne çıktı, yani yükseldi” demektir.
4116 Ebû İshâk dedi ki: Ben el-Berâ ibn Âzib (radıyallahü anh)’den işittim, şöyle dedi: Rasûlüllah’ın (başlıktaki âyette bildirilen) bu çağrısı Uhud günü piyadelerin arka tarafına yerleştirdiği ve Abdullah ibn Cubeyr’in kumandasına verdiği okçulara âid idi. Onların bâzısı bozulmuşlar olarak kaçtıkları zaman, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onların arkalarından (“Ey Allah’ın kulları, bana geliniz! Ey Allah’ın kulları, bana geliniz Her kim dönüp gelirse ona cennet vardır!” diye) onları çağırıyordu.