Muhammed üvey oğlu Zeyd’in karısı ile evleniyor ve daha da garip olan şey; Sahih Hadis Kaynağı Müslim’e görev Zeynep’e dünürcü olarak zeynep’in eski kocası olan Zeyd’i gönderiyor
Ahzab 37: Hani Allah’ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye (Zeyd’e): Eşini yanında tut, Allah’tan kork! diyordun. Allah’ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana layık olan Allah’tır. Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah’ın emri yerine getirilmiştir.
Müslim, Nikah, 15. Bab: Hazret-i Zeyneb boşanıp iddeti geçtikten sonra bu sefer de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu kendine istemek için sabık kocası Zeyd’i dünür göndermiştir. Hazret-i Zeyd eski zevcesini görünce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onunla evlenmek istiyor diye kalbinde Zeyneb (radıyallahü anh)’ya karşı bir heybet ve ta’zim hissederek Ümmehâtı mü’minindenmiş gibi muamele yapmış, onunla konuşurken arkasını dönmüştür. Halbuki tesettür âyeti inmezden önce ashâb-ı kirâm’ın âdetleri dünürlüğe gittikleri kadını görmek idi.
Kadınların dövülmesini öneren ayettir.
Nisa 34: Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için saliha kadınlar itaatkardır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
Bahsedilen Harun, Musa’nın kardeşidir. Dolayısıyla İsa’nın annesi olan Meryem kesinlikle Harun’un kızkardeşi olamaz. Çünkü Meryem ile Harun’un arasında tam 14 asır vardır.
Meryem 28: Ey Harun’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi.
Allah’ın Müslümanlara meme vadettiği ayettir.
Nebe 31–34: Şüphesiz takva sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kaseler vardır.
Şok Şok Şok!
Ayse, Muhammedi aldattı mı Aldatmadı mı ?
Cevaplar Aşağıdaki Ayetlerde 🙂
Nur 11: (Peygamber’in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Nur 12: Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
Nur 13: Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.
Nur 14: Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Nur 15: Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.
Helvacı Allah gökten bıldırcın eti ve kudret helvası yağdırıyor :)) ve bu bilgileri tevrat ile zebur’dan kopya çekiyor.
Tevrat Sayım 11: RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşın yüksekliğe indirdi. Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler. Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı. Bu nedenle oraya Kivrot-Hattaava adı verildi. Başka yiyeceklere özlem duyanları oraya gömdüler. Halk Kivrot-Hattaava’dan Haserot’a göç edip orada kaldı.
Tevrat Çıkış 16: RAB Musa’ya şöyle dedi: “İsrailliler’in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, ‘Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.’ ” Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı. Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı.
105. Mezmur: RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine, Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye. İstediler, bıldırcın gönderdi,
Göksel ekmekle doyurdu karınlarını. Kayayı yardı, sular fışkırdı, Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı.
Bakara 57: Ve sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve «Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz» (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı.
Araf 160: Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa’ya, «Asanı taşa vur!» diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) «Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin.» Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı.
Taha 80: Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık; Tûr’un sağ tarafına (gelmeniz için) size vâde tanıdık ve size kudret helvası ile bıldırcın eti lütfettik.
Herkes yalanladığı icin mucize göndermediğini anlatan Allah; gönderdiği ayetleri de Korkutmak icin gönderdiğini itiraf ediyor.
Isra 59: Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Peygamber 40 yaşından önce Ateist bir adamdı. Ateistler ahlaksızdır diyenlere soruyorum. Muhammed 40 yaşından önce Ahlaksız mıydı ?
Şura 52: İşte böylece sana da emrimizle Kur’an’ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.
Kuranda Beyin kelimesi yok. Beyin yerine düşünme organı olarak kalp anlatılıyor.
Muhammed 24: Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?
Hac 46: (Seni yalanlayanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.
Araf 179: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Ali İmran 119: İşte siz, onlar sizi sevmezken onları seven ve Kitapların bütününe inanan kimselersiniz. Size rastladıkları zaman: “İnandık” derler, yalnız kaldıklarında da, size öfkelerinden parmaklarını ısırırlar. De ki: “Öfkenizden çatlayın”. Allah kalblerde olanı bilir.
4 kadınla evlenmenin önünü açan ayettir. Ancak şöyle bir ayrıntı var. Allah Bu ayeti nedense Muhammed’in ilk eşi Hatice 619 yılında öldükten sonra göndermiştir. Eğer Hatice sağ iken gönderilseydi büyük bir problem olacaktı.
Nisa 3: Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
Allah’ın Muhammed’e, neredeyse çevresindeki tüm kadınları helal kıldığı ayettir.
Ahzab 50: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lazım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
Kadınların Tarla’ya benzetildiği ayettir.
Bakara 223: Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah’tan korkun, biliniz ki siz O’na kavuşacaksınız.
Allah Peygamberleri bile eşit yaratmamış.
İsra 70: Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Bakara 253: O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu’l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.
Allah İsraillileri üstün kıldığını söylüyor ve onlara gaz veriyor. malum bugün Netanyahu filistindeki bebekleri öldürüyorsa sebebi yine Allah’tır.
Bakara 47: Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın.
Varoşların çocuğu Allah, Ebu Cehil’e cehennemde düello teklif ediyor
Alak 13–19: Ne dersin o (meneden, Peygamber’i) yalanlıyor ve doğru yoldan yüz çeviriyorsa! (Bu adam) Allah’ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi! ayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah’a secde et ve (yalnızca O’na) yaklaş!
Allah’ın Cenneti meyhaneye çevirdiği ayettir.
Muhammed 15: Müttakilere vadolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedi kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
Muhammed; Allahtan geldigini iddia ettigi ayetlerini bildirince insanlar ona diyor ki;
“bunları sen uyduruyorsun”.
ve bunu duyan Allah muhammede aşağıdaki ayeti gönderir
Hud 35: (Resûlüm!) Yoksa, «Bunu uydurdu» mu diyorlar? De ki: «Eğer onu uydurduysam günahım bana aittir. Fakat ben sizin işlediğiniz günahtan uzağım.
Jeoloji ve sismolojiden bi haber olan allah, dağları deprem olmaması icin yarattığını iddia ediyor. halbuki deprem genelde dağların olduğu bölgelerde olur.
Nahl 15: Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.
Yeryüzü döşek gibi düz değildir ve dağlar da kazık gibi çakılmamıştır.
Nebe 7: Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?
Biz ateistler kurandaki bu sır dolu ayeti çözemedik anlayamadık. ilahiyatçı bir kardeşimiz bize bu ayette ne anlatılmak istediğini açıklayabilir mi ? “Hilal, Hac, Arka kapı” bu 3 kelimeyi birbirine bir türlü bağlayamadık.
Bakara 189: Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah’tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Allah der ki Sesi en çirkin olan hayvan Eşektir. ilk olarak bu bilginin insana ne katkisi var ikincisi de eşeği yarattığını iddia eden sensin güzel ses vereydin. Adam kendi yarattığı şeyi beğenmiyor 🙂
Lokman 19: Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.
Allah insanların uzaya çıkamayacağını iddia ediyor maalesef yerden 400 km yüksekte bulunan uzay istasyonumuzdan haberi yok ve yine Mars a gönderilen elektrikli araçlardan da haberi yok.
Rahman 33: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.
Hani domuz eti haramdi :)) bir miktar yiyebilirsiniz diyor allah
Bakara 173: Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir.
Allah Şahitlikte kadın ve erkeği bir tutmuyor.
Bakara 228: Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah’ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helâl olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azîzdir, hakîmdir.
Bakara 282: Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vâdesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alış-veriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah’tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.
Muhammed’in evine giden misafirlere ayar çekilen ayettir.
Ahzab 53: Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber’in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber’i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber’in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah’ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.
Allah Burada Yunus peygamberi kaç kisiye peygamber olarak gönderdiğini anlatmaya çalışıyor ama ne hikmetse herseyi bilen allah kaç kisiye peygamber olarak gönderdiğinden emin degil
Saffat 147: Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.
Allah rüzgarla hareket eden gemiler üzerinden prim yapıyor ama Motorla hareket eden gemilerden haberi yok
Şura 32: Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O’nun (varlığının) delillerindendir
Şura 33: Dilerse O, rüzgârı durdurur da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Rum 46: Rüzgarları müjdeciler olarak göndermesi, size rahmetini tattırması, buyruğu ile gemilerin yürümesi, lütfundan rızık istemeniz, O’nun varlığının belgelerindendir. Belki şükredersiniz.
Baska bir evlilikten kızı olan dul kadın ile evlendiğinizde eğer bu dul kadınla henüz cinsel iliskiye girmediyseniz anasını boşayıp genc kızı ile evlenebilirsiniz.
Nisa 23: Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Allah Borç isteme bahanesiyle dilencilik yapıyor, Simdi Anladın mı tatlım Cemaat ve Tarikatların neden bu kadar zengin oldugunu ?
Teğâbun 17: Eğer Allah’a (rızası uğruna) ödünç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah çok mükâfat verendir, ceza vermekte acele etmeyendir.
Bakara 245: Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah’a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlık veren de bolluk veren de Allah’tır. Sadece O’na döndürüleceksiniz.
Hadid 11: Kim Allah’a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır.
Allah Maide suresinde şarap ve kumar’ı kesin dille yasaklıyor ama Bakara suresinde, şarap ve kumar’ın zararı olduğu gibi faydaların oldugunu söylüyor
Bakara 219: Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. «İhtiyaç fazlasını» de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.
Maide 90: Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.
Nasıl bir Allah ki, Sperm’in nereden çıktığını bilmiyor.
Tarık 5–7: İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Atılan bir sudan yaratıldı. (0 su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar.
Allah Meleklerden olusan okçu birliğini müslümanlara yardıma gönderiyor bir yerde 3000 melek başka yerde 1000 melek. peki filistine neden 3-5 melek yollamıyorsun ey Allah ?
Ali imran 123–124: Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah, Bedir’de de size yardım etmişti. Öyle ise, Allah’tan sakının ki O’na şükretmiş olasınız. O zaman sen, müminlere şöyle diyordun: İndirilen üç bin melekle Rabbinizin sizi takviye etmesi, sizin için yeterli değil midir?
Enfal 7,8,9,10: Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu. (Bunlar,) günahkârlar istemese de hakkı gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi. Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah mutlak galiptir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
Kuran’a göre Bekarlığında geneleve giden bir müslüman kesinlikle başka bir müslümanla evlenemez.
Nur 3: Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.
Hani öbür dünyada adam kayırmak yoktu. Bakara 48’e göre kayırma yok ama Meryem 87’ye göre var.
Bakara 48: Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.
Meryem 87: Rahman’ın katında bir ahd almış olandan başkası asla şefaatte bulunamayacaktır.
Kuran’ın, Araplar anlasın diye Arapça gönderildiğini bildiren ayettir.
Fussilet 44: Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur’an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab’a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: 0, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur’an’da ne söylendiğini anlamıyorlar.)
Yusuf 2: Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.
Şuara 198-199: Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.
Sığır eti (Pirzola, Bonfile, Kuşbaşı) ile ölü dirilten Allah sen nelere kadirsin 🙂
Bakara 73: «Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.
Enam suresinde Kuran’ı sadece Mekke ve çevresindeki şehirler için indirmiş ve Neml suresinde Allah sadece Mekkenin rabbi oldugunu söylüyor
Enam 92: Bu (Kur’an), Ümmü’l kura (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. ahirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.
Neml 91: (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O’na aittir. Bana müslümanlardan olmam ve Kur’an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
Allah Muhammed’in hanımlarına ayar çekiyor.
Ahzab 32: Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah’tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır.
Allah’ın Müslümanlar ile diğer din mensupları arasında fitne çıkarttığı ayettir.
Maide 51: Ey iman edenler! Yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.
ihlas suresinde Allah Sameddir diyor, Samed, hiçbir şeye muhtaç olmayan yani yardıma da ihtiyacı olmayan anlamına geliyor ama Muhammed suresinde Allah yardım bekliyor
ihlas 2: De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir.
Muhammed 7: Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.
Herseyi Çifter Çifter yaratık diyen Allahın bakterilerden haberi yok
Zariyat 49: Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
Hani Allah’in kanununda degisiklik olmazdı ? Fatır 43 ve Fetih 23’te kanunda degisiklik olamaz der ama Bakara 106’da bu kural unutuluyor. Allahın ne dediği belli degil
Fatır 43: Allah’ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
Fetih 23: Allah’ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
Bakara 106: Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?
Furkan suresinde Allah herseyi 6 günde yaratıyor
ama Fussilet 9-10-12 de
Yeri 2 + Gıdaları 4 + Gökleri 2 Günde = Yani Toplamda 8 gün de yaratıyor
Karar ver Allah 6 günde mi yarattın yoksa 8 günde mi ?
Furkan 59: Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş’a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân’dır. Bunu bir bilene sor.
Fussilet 9: De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkar edip O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.
Fussilet 10: O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
Fussilet 12: Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, aziz, alim Allah’ın takdiridir.
Allah Diğer Putlardan daha iyi oldugunu iddia ediyor ama kendisinin de put oldugunu ağzından kaçırıyor
Saffat 125–126: Yaratanların en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah’ı bırakıp da Ba’l’e mi taparsınız? demişti.
Salat Dua demek ise Allah ve melekleri Peygambere dua mi ediyor, yok Salat Da degil de Namaz demek ise Allah ve melekler peygambere namaz mi kılıyor ?
Ahzab 56: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.
Hani herkesin dini kendineydi, Allah bu ayette insanların arasına ayrılık tohumu ekiyor
Ali Imran 28: Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah’adır.
Cocuk gibi küsen sen unutursan bende seni unuturum diyen bir Allah
Tevbe 67: Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil), birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor ve cimrilik ederler. Onlar Allah’ı unuttular. Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fasıkların kendileridir.
Karar ver Eyyyy Allah yahudiler ve hristiyanlar cennete girecek mi girmeyecek mi ?
Bakara 62: Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah’a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
Maide 69: İman edenler ile yahudiler, sabiiler ve hristiyanlardan Allah’a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
Araf 157: Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber’e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber’e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr’a (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.
Ali İmran 85: Kim, İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.
Kocanız peygamber değilse şanslısınız, cezanız ikiye katlanmayacak
Ahzab 30: Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa, onun azabı iki katına çıkarılır. Bu, Allah’a göre kolaydır..
Karınızla boşandınız ama pişman olup tekrar evlenmek istiyorsunuz. Allah ayetle buna engel oluyor.
Bakara 230: Eğer erkek kadını boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.
Henüz adet görmeyen çocuklarla 3 aylık periyotlarla seks yapmanın önünü açan ayettir.
Talak 4: Kadınlarınız içinden adetten kesilmiş olanlarla, adet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları (doğum yapmaları)dır. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Savaş esiri olarak alınan kadınlara Tecavüzü serbest yapan ayettir.
Nisa 24: (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah’ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Matematikten anlamayan Allah’ın miras paylaştırmaya çalıştığı ve Defalarca okumama rağmen bir türlü kime ne kadar miras kaldığını anlayamadığım ayettir.
Nisa 11: Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona varis olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Allah‘ın Alışveriş’e Çıktığı Ayettir.
Tevbe 111: Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah’tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O’nunla yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.
Kadinlarin cariye olmasina onay veren Allah Nur suresinde diyor ki; cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın, eğer zorla fuhuş yaptırırsanız ben onları fuhuş yaptığı için bağışlarım. Burada ki problem şu; bu kadınlara fuhuş yaptıranlara neden ceza vermiyorsun ey Allah sonraki ayetlerde de yine cariyeliğin önünü açıyor
Nur 33: Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Müminun 6: Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.
Mearic 29-30: Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
Herkesin dini kendine diyen Allah Terör estiriyor…
Tevbe 5: Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekatı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.
Muhammed 4: (Savaşta) inkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz.
Enfal 12: Hani Rabbin meleklere: Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kafirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
Enfal 13: Bu söylenenler, onların Allah’a ve Resulüne karşı gelmelerinden ötürüdür. Kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, bilsin ki Allah, azabı şiddetli olandır.
Nisa 89: Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin.
Nisa 56: Şüphesiz ayetlerimizi inkar edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakimdir.
Bakara 191: Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescidi Haram’ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İnkar edenlerin cezası böyledir.
Nasıl bir Allah ki insanları savaşa teşvik ediyor. Daha da garip olan şu; Savaşta sizinle beraberim sizden 20 kişi onlardan 200 kişiye bedeldir deyip gaz veriyor sonra gaz verdiği kitle savaşı kaybedince sizden 100 kişi onlardan 200 kişiye bedeldir diyor.
Enfal 65: Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kafire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kafir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.
Enfal 66: Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah’ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.
Nisa 84: (Ey Muhammed!) Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Mü’minleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.
Allah Enam 108’de müslümanlara diyor ki bana inanmayanlara sövmeyin. ama diğer ayetlerde icindeki pisliği ortaya cikartiyor çünkü kendisi sövüyor. hayvan yerine koyuyor
Enam 108: Allah’tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilgisizce, düşmanca Allah’a söverler.
Tevbe 28: Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Bakara 171: (Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler.
Araf 179: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Furkan 44: Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
Bakara 65: İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.
Maide 60: De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah’ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır.
Cuma 5: Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Araf 176: Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.
El, ayak kesme, sopayla dövme gibi akıl almaz ceza yöntemleri öneriyor.
Maide 38: Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah’tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Maide 33: Allah ve Resûlüne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.
Allah, Tebbet suresinde Muhammed’in amcası Ebu Leheb’i helak etme gücüne sahipken sadece beddua etmekle yetiniyor. ayrıca münafikun suresinde yine beddua ediyor, onuda geçtim Allah onları ‘allah kahretsin‘ diyor. buradan bile kuranı bir insanın yazdığını anlayabilirsiniz
Tebbet 1-5: Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
Münafikun 4: Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?
Muhammed’in eşlerine gözdağı verilen ayettir.
Tahrim 5: Eğer Muhammed sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah’a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
Allah’ın R Yaptığı ayettir. İlk ayette ganimetlerin tamamı Allah ve Muhammed’e ait, ama savaşçılar homurdanınca yeni ayet geliyor ve 5’tr 1’e Razı oluyor Allah
Enfal 1: Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber’e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah’tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resulüne itaat edin.
Enfal 41: Eğer Allah’a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah’a, Resulüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.
Allah işi bitmiş yaşlı kadınlara kısmen açılma özgürlüğü veriyor.
Nur 60: Bir nikah ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Allah’ın dedikodu yapıp laf taşıdığı ayettir.
Tahrim 3: Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.
Allah’ın, müslümanları zorla savaştırdığı ayettir.
Bakara 216: Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Kuran’ı Muhammed’in yazdığını ispatlayan Ayetler ve daha da garip olan Şuara suresinde bunu 5 defa tekrarlaması
Hakka 40: Hiç şüphesiz o (Kur’an), çok şerefli bir elçinin sözüdür.
Şuara 107: Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
Şuara 125: Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
Şuara 143: Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
Şuara 162: Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
Şuara 178: Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
İlk Müslüman Kim ? Muhammed mi Musa mi yoksa İbrahim mi?
Enam 163: O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
Ali İmran 67: İbrahim, ne yahudi, ne de hristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.
Araf 143: Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr’a) gelip de Rabbi onunla konuşunca «Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!» dedi. (Rabbi): «Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!» buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.
Allah, İsa’ya İncil’i verdiğini söylüyor. Halbuki incil vahiy yoluyla gelen bir kitap değil isa öldükten sonra onun öğrencileri tarafından yazılan mektuplardır.
Hadid 27: Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik, ona İncil’i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.
Allah İsa’ya ayar çekiyor ve tuhaf olan Hristiyanlıkta teslis, baba, oğul ve kutsal ruh’tur. Ama Kur’an, Hristiyanların baba, oğul ve Meryem’e taptıklarını yazar.
Maide 116: Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah’tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, «Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin.
Ateistle sohbet eden ateist olur ayeti
Nisa 140: O (Allah), Kitap’ta size şöyle indirmiştir ki: Allah’ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kafirleri cehennemde bir araya getirecektir.
Allah, Ay’ın yarıldığını söylüyor sonra biz buna gülünce suclu biz oluyoruz 🙂
Kamer 1-2: Kıyamet saati yaklaşır, ay yarılır; onlar bir delil görünce hala yüz çevirirler ve: “Süregelen bir sihir” derler.
Allah ateistleri yine düşman ilan ediyor
Enfal 55: Allah katında, canlıların en kötüsü kafir olanlardır. Çünkü onlar iman etmezler.
Allah ile Şeytan kendi aralarında konuşur ve şeytan bile biz ateistleri saptırmadığını ve masum olduğunu söyler
Kaf 27–28–29: Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi. O esnada (Allah) buyurur: Huzurumda çekişmeyin! Ben size daha önce uyarı göndermiştim! Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmedici değilim.
Ateistlere boşuna hidayet dilemeyin. İnandığınız Allah buna izin vermiyor.
Nahl 37: (Resulüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Allah, Muhammed’in sapık olmadigini anlatmaya çalışıyor, neden böyle bir açıklama yapma gereği duyduğunu merak ediyoruz 🙂
Araf 61: Dedi ki: «Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yoktur; fakat ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.
Yunus 99’da gayrimüslimlerin inanmaya zorlanmaması emrediliyor. Tevbe 29’da ise yine inanmayanlarla savaşılması gerektiği emrediliyor hatta cizye adi altında haraç toplatılıyor.
Yunus 99: (Resûlüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?
Tevbe 29: Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Meğer Ateistlerin kalbini islama açmayan kişi Allah’mış
Enam 125: Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslam’a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir.
Allah Köleliği Meşrulaştırıyor ve kendi yarattığı Köle ile yine kendi yarattığı Müslümanın eşit olmadığını söylüyor.
Zuhruf 32: Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
Nahl 75: Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Allah Tuzak Kuranların en hayırlısıymış
Ali Imran 54: (Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.
Fizik kurallarından bi haber allah, ucan kuşları kendisinin havada tuttuğunu iddia eder. Uçakları Helikopterleri Zeplinleri görseydi ne yapardı ki 🙂
Nahl 79: Göğün boşluğunda Allah’ın buyruğuna boyun eğerek uçan kuşlara bakmıyorlar mı? Onları Allah’tan başka tutan kimse yoktur. İnanan millet için bunda dersler vardır.
Allah’ın, 30 Maddelik Evrensel İnsan Hakları bildirgesinden haberi yok
Hud 13: Yoksa, Kur’an’ı Muhammed kendisi mi uydurdu diyorlar?
De ki: Eğer doğru iseniz Allah’tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş 10 sure getirin.
İsra 88: De ki: Andolsun, bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insü cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler.
Sorma İnan dininin Allah’ı Müslümanlara ayar çekiyor.
Maide 101: Ey iman edenler! Açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. Eğer Kur’an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmadığına göre) Allah onları affetmiştir. (Siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). Allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
Nisa 78’de iyilik ve kötülük yani hersey Allahtandır ama Nisa 79’de İyilik benden kötülük benden degil diyen allah Teğabun suresinde ben izin vermeden basınıza musibet gelmez diyor demekki basımıza gelen musibetlerin sebebi Allah.
Nisa 78: Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa «Bu Allah’tan» derler; başlarına bir kötülük gelince de «Bu senden» derler. «Hepsi Allah’tandır» de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!
Nisa 79: Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter.
Teğabun 11: Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.
Allah 65’te Maymuna hakaret ediyor. 66’da ise maymunların cezalandırılmış insanlar olduğunu söylediği ayettir.
Bakara 65: İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.
Bakara 66: Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.
Tevratta yılan’a dönüşen asa, Kuran’da ejderhaya dönüşüyor.
Cıkış 7: RAB Musa’yla Harun’a şöyle dedi: “Firavun size, ‘Bir mucize yapın’ dediğinde, söyle Harun’a, değneğini alıp firavunun önüne atsın. Değnek yılan olacak.”
Araf 106–107: (Firavun) dedi ki: Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım. Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
12’de Muhammed ile özel bir görüşme yapmak isteyen sadaka verecek diyor. ama isin icine sadaka girince kimse soru sormaya gitmiyor ve hemen arkasından 13. ayet geliyor
Mücadele 12: Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Mücadele 13: Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Allah gökteki AY’ı nur kaynağı sanıyor.
Nuh 15–16: Görmediniz mi, Allah yedi göğü birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmış! Onların içinde ayı bir nur kılmış, güneşi de bir çerağ yapmıştır.
Allah Güneşin Çamura battığını düşünüyor.
Kehf 86: Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz: Ey Zülkarneyn! Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik.
Cebeli Tarık boğazı’nın Kuzey Ve Güney yakasında bahsedilen Tatlı su ve Tuzlu su birine KARIŞIR. Ama Allah Karışmadığını iddia eder. Allah yine Bilim ile ters düşmüştür.
Rahman 19–20–21: O, İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Allah Gökyüzünü, bizlerin üzerine düşmemesi için tuttuğunu iddia ediyor.
Hac 65: Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de, kendi izni olmadıkça yer üzerine düşmekten korur. Çünkü Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.
Gök Gürültüsüyle yeni tanışan Allah ve melekleri bundan nasıl etkilendiklerini anlatır.
Rad 13: Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O’nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücadele edip dururken 0, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve 0, azabı pek şiddetli olandır.