“… Kim hacca kadar umre ile fâidelenmek isterse kolayına gelen bir kurbân (keser). Fakat onu bulamazsa, hacc günlerinde (ihrâmlı olarak) üç; döndüğünüz vakit yedi gün olmak üzere oruç tutmak (vâcib olur ki) bunlar tam on gündür. Bu, ailesi (ikaamet yeri) Mescid-i Haram ‘da bulunmayanlara âiddir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, cezası cidden çetin olandır” (el-Bakara: 196)
1713 Bize Şu’be haber verip şöyle dedi: Bize Ebû Cemre tahdîs edip şöyle dedi: Ben İbn Abbâs’a temettu’dan (hükmünden) sordum. İbn Abbâs bana temettü’ yapmaklığımı emretti. Ben yine kendisine hedyden sordum. İbn Abbâs: Temettü’ haccmda erkek-dişi deve, yâhud sığır, yâhud davar kurbân etmek, yâhud da deve ve sığır kurbânında ortak olmak vardır, dedi. Ebû Cemre dedi ki: Bâzı insanlar temettu’u hoş görmezlerdi. Ben uyudum ve ru’yâmda şöyle gördüm: Bir insane; “Temettü’, mebrûr bir haccdır ve kabul edilmiş bir umredir” diye nida ediyordu. Ben uyanınca İbn Abbâs’a geldim ve bu ru’yâmı kendisine söyledim. İbn Abbâs: Allâhu Ekber, (Umre ile temettü’) Ebu’l-Kaasım (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetidir, dedi .
Buhârî dedi ki: Âdem, Vehb ibn Cerîr ve Gunder, Şu’be’den gelen rivayetlerinde “Kabul edilmiş bir umredir ve mebrûr (yani makbul) bir haccdır” demişlerdir .