"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

“Ağacın kurdu özünden olur”

Pir Sultan Abdal, halkın oyu ile sürgüne gitmemeye karar verdi… O gece yüzlerce kişinin katıldığı bir birlik cemi yaptılar. 12 Hizmet uygulanıp, semahlar dönüldü; gülbengler okunup, nefesler söylendi:
Hak için kendini kurban eyleyen
Şah-ı Merdan oğlu imam Hüseyin
Cümle erenlere ferman eyleyen
Erenler serveri imam Hüseyin
Muhammed Alinin çeşmi çırağı
Erenler bağının bir gülü, bağı
Ciğerler paresi, gönül durağı
Gözlerimin nuru imam Hüseyin
Batının sultanı, müminler Şahı
Gayıp erenlerin şems ile mahı
Şah Hüseyinim deyü derler ahı
Matem ile zarı imam Hüseyin
Ceddi Muhammedir, atası Ali
Anası Fatıma, cihanı veli
Cümle evliyalar ederler belli
Evliyalar sırrı imam Hüseyin
Pir Sultan Abdal, eydür tutun damanın
Düşmanına düşman ol hanedanın
Dü çeşmi değil mi Şah-ı Merdanın
Erenler hünkarı imam Hüseyin
Devrisi günü de birlik kurbanlar kestiler. Banazda iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık birikmişti.
Pir Sultan, bir gün daha kalıp, köyden ayrılacaktı. Amaç bir an kendisini unutturmaktı. Kısa bir süre, komşu illere ve onlara bağlı Türkmen köylerini dolaşacaktı. Hacı Bektaş Velinin türbesine gitmek gibi bir niyeti de vardı. Sonra da dönüp, her gün bir köyde kalarak Osmanlının hışmından kurtulmaya çalışacaktı. Talipler, onu korumaya ant içmişlerdi.
Pir Sultanın atı ve bağlaması hazırlandı. Heybesi azığı ve yedek çamaşırları kondu. Tek tek kendisini yolcu edenlerle vedalaşıyordu. Ballıhan ise bir kenarda oturmuş, için için ağlıyordu. Bunu gören Pir Sultan, omuzlarından tutup onu ayağa kaldırdı, şöyle dedi:
* Neden ağlıyorsun kınalım? Kendini neden heder ediyorsun? Birkaç gün talipleri dolaşıp geleceğim. Küşümlenme. Bilirsin, her derdin bir dermanı vardır. Her bir derdin dermanı bulunur. Yeter ki ara.
Ballıhan içlendi:
* Pirim, sen egemenin çıkarına karşı çıkarsın. Bilirsin, kim ki, egemenin çıkarına Zülfikar sokmuşsa, eziyet görmüştür. Sen de hep eziyet görmektesin. Eziyet görürsün ve seni öldürmelerinden korkarım. Korkarım ki, bunu da Hızır yapar. Bu durum ne zaman son bulacak?
* Son bulsun diye çalışırız ya Bal Hatun. Bir davaya baş koyan, gayrı gerisini düşünmez… Beni asıl kahreden Hızırın içine düştüğü durumdur. Ağacın kurdu özünden olur ya, işte öyle…. hızır, kurt olmuş, kendisini var eden ağacı kemirmektedir. Sen şimdi ağlamayı bırak. Her zaman söylerim, sana hiç ağlamak yakışmıyor. Çünkü sen de bir yol erisin.
Ballıhanın yüreğindeki yalım daha bir alevlendi. Pir Sultan, çenesinden tutup, başını kaldırarak anlından öptü, büyük bir saygı ile… Ali Baba, yanlarında dikelmiş, onları izliyordu. Dede, ona dönüp şöyle dedi:
* Alican!… Ballıhan ve çocuklar sana emanet.
Ali Baba, duygulandı:
* O ne biçim söz pirim, ayrı gayrımız mı var ki? Ballıhan bacım, çocukların çocuklarımdır. Onlara canım kurban.
Pir Sultan, çocuklarını tek tek öptü; son olarak Ali Baba ile kucaklaştı. Atına bindi ve dörtnala köyden uzaklaştı.
Bir seferim vardır Rumun yüzüne
Yüce dağ başında eri gözlerim
Ali emmi kaldır kırklar yediler
Bir himmeti kestin piri gözlerim
Bismişah dedim de girdim helale
Gözüm açıp baktım bir hup cemale
Sıdk ile çağırdım ceddim celale
Halile yapılan şarı gözlerim
Keskin Zülfikarla Ali gazada
Umarım inayet eder bize de
Bağdatta Mansurun canı cezada
Kemendim boynumda darı gözlerim
Pir Sultan Abdalım sır Ali sırrı
Sıratı geçenin cennettir yeri
Veysel Karan Hinten yemenden beri
Muhammed Aliden nuru gözlerim.