"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Birinci imam İmam Ali

Hz.Imam Ali, Alevi felsefesinde çok önemli bir yere sahiptir. O, gerek yaptıkları, gerek yaşamıyla, Islamiyetin gerçekleştirmek istediği insan kamil tipinin örneği olmuştur. İslam tarihinde İmam Aliden daha mükkemel bir Müslüman örneği bulmak mümkün değildir.
Zaten Alevi felsefesinde İmam Ali, peygamberlik makamının iç yüzü sayılan imametin (velayetin) başlangıcıdır. Bu nedenle adı, Peygamber Muhammed Mustafa ile birlikte anılır.
Hz.Imam Ali, Muhammedin amcası Ebu Talipin oğludur. İmam Alinin annesi Peygamberin atası Haşimin oğlu Esedin kızı Fatımadır. İmam Ali, Miladi 598 yılında Kabe içinde doğmuş ve Kabede doğan tek kişi, kendisidir. Bu yüzden, Aleviler arasında Aliye bağlanmak Kabeye yönelmek gibi kabul edilir.
Hz.Imam Aliin babası Ebu Talip, Muhammedi, dedesi Abdül Mütalipin vefatından sonra yanına almış ve kendi vefatına dek onu korumuştur. Kureyş boyunun ablukası nedeniyle Müslümanların, Ebu Talipin evinin bulunduğu mahaleye sığındıkları yıllarda Ebu Talip, Peygambere kötülük yapmamaları için gece nöbet tutardı. Bazı geceler, Aliyi Peygamberin yatağında yatırır, ona yapılacak bir saldırının Aliye olmasını amaçlardı. Ebu Talip, Haticenin vefatından üç gün önce vefat etmiştir. (619 yılı sonları)
Ebu Talipin mükkemel bir mümin olduğunu yaptıkları ve şiirleri açık açık göstermektedir. İbn Kesirden ilgil bölüm incelenebilir. Buna karşı Emevici yazarlar, onu kafir olarak ölmüş göstermek için yalan hadiseler uydurmuşlardır. Ebu Süfyan gibi Islam düşmanını mümin, Ebu Talip gibi mümini de kafir gösteren bu zihniyet, işte Alevi-Sünni felsefenin ayrışmasındaki işaretlerden sadece birisidir.
Hz:Imam Alinin annesi Fatma, Muhammede analık etmişti. Peygamber; onun hakkında, “Bu, benim anamdan sonraki anamdır” demiştir.
İmam Alinin künyesi, Ebul Hasandı. Peygamber ona Ebu Türab künyesini vermişti, bundan dolayı bu künyeyi severdi.
Lakabı aslan anlamına Haydar, Murtaza, Allahın arslanı anlamına Esedullah veya Şiriyezdandır. Ayrıca Emirülmüminin, Mevlalmuttakıyın gibi birçok lakabı vardı. En mehşuru Murtazadır. Anadoluda Şah-ı Velayet, Haydar, Murtaza diye anılır.
Hz.Imam Ali, Fatımanın vefatına kadar, başka bir kadın almamıştır. İmam Ali ve Ana Fatımadan olan çocukları, İmam Hasan, Hüseyin ve Zeyneple Ümmi Gülsümdür.
Bir kıtlık yılında, Peygamber, Ebu Talipin sıkıntısınıgidermek için oğullarından İmam Aliyi yanına aldı. İmam Ali küçük yaştan beri Peygamberin evinde kaldı ve onun terbiyesi altında yetişti.
Tarihi kaynaklara göre, Peygambere vahiy geldikten sonra Islamı kaqbul eden ilk kişi İmam Alidir. Ondan sonra Hatice-tül Kübra Islamı kabul etmiştir.
Aslında Alevilikte, İmam Alinin baştan beri Müslüman olduğu inancı vardır. Muhammed, İmam Aliyi eliyle beslemiş, yanında yatırmış, kendi bilgisine göre yetiştirmiştir. Bu nedenle Hz:Imam Alinin Islamiyeti kabulüne tarihkoymak yanlıştır.
26. Surenin (Şuara), “Ve en yakın akrabalarını uyar”açıklamasındaki 214. ayet inince Peygamber, eşi Haticeye yemek hazırlattı. İmam Aliye de, Abdül Mutalip soyundan olanları çağırmasını emretti. Davet edilenler gelince, Peygamber söze başlamak istedi ise de Ebu Lehep, buna engel oldu. Ertesi günü yine aynı durum ile karşılaşıldı. Üçüncü günü Muhammed, onları imana çağırdı ve “Bu işte bana kim vezir olacak?” diye sordu. İmam Ali, bu görevi kabul ettiğini söyleyince Muhammed, “Gerçekten de Ali, benim kardeşimdir, vezirimdir, vasiyimdir, içinizde halifemdir, ona itaat edin” dedi. Orada bulunanlardan, Ebu Taliple, “Allah, oğlunun sözünü dinlemeni, ona itaat etmeni emrediyor” diye alay edenler olmuştu.
Peygamber Muhammed Mustafa, Mekkeden Medineye hicret edeceği gece, İmam Aliyi kendi yatağına yatırmış, Peygambere suikastta bulunmak üzere gelenler, yatağında İmam Aliyi bulmuşlar, Muhammedi sormuşlar, fakat bir cevap alamamışlar ve aramaya koyulmuşlardı.
“Bakara Suresi”nin “Insalardan öylesi vardır ki, Allah rızasını almak için canını satar ve Allah, kullarını pek esirgeyendir” açıklamasındaki 207. ayeti, İmam Alinin, Peygamber uğruna canını vermek için onun yatağina yatması nedeni ile inmiştir.
Hicretten beş ay sonra Peygamber, Ensar (yardım edenler) denen Medineli Müslümanlarla Muhacirin (göçmenler) diye anılan Mekkeden göçen Müslümanları birbirleriyle daha da kaynaştırarak kardeş (Musahib) etti. Kardeşlik töreni bitince yanlız kalan, Muhammed ile İmam Ali idi. İmam Ali, “Ya Resulallah, ashabını birbiriyle kardeş ettin beniyse yanlız bıraktın” deyince, Peygamber “Sen , Musaya Harun ne kadar yakınsa, bana o kadar yakınlıktasın. Sen dünyada da benim kardeşimsin, ahrette de” dedi. İmam Ali ile Muhammed böylece kardeş oldular. Kardeşlikleri, ahrette de devam etsin istediler. Bu kardeşlik, Anadolu Alevilerinde bütün canlılığı ile temsil edilmiştir.
623 yılı Muharrem ayının yirmi birinci Perşembe günü akşamı, Peygamber tek kızı Fatıma-tüz Zehrayı, İmam Ali ile evlendirmiştir.