İranda resmi mezhep olan Caferilikin özünde, 12 İmam Aleviliği vardır.
Fakat, bu Alevilik günümüzde, tamamen iğdiş edilmiş, bozulmuş bir Aleviliktir.
İmamlar, başlangıçtan beri Kuranın dış (öze, lafzi) anlamını değil, iç (batın, öz) anlamını öne çıkarışlardır, yandaşlarına da bunu açılamışlardır.
İslamiyette önemli olan şeriat değil hakikat olduğu, özelikle belirtilmiştir. İmam Cafer bile, bunu özelikle vurgulamıştır. İran Şiiliği, günümüzde artık Şiilik olmaktan çıkmıştır. Irakla savaş sırasında yanlız kalan Molalar, Müslümanlardan destek sağlamak amacıyla, Sünnilerle farkları olmadığı tezini işlemişler, bunu ispat için de şeriatı tam olarak uygulayıp Aleviliği yok etmişlerdir. İran Şiiliği, bugün Hanefilikten daha tutucudur.
İranda yaptığım araştırmada gördüm ki, geleneksel Şianın temel ilkesi olan “tevella ve teberra”nın “teberra” bölümü iptal edilmiştir. Tevella ve teberra; “Ali ve evladını (Ehl-i Beyt) sevmek; bunları sevmeyenleri sevmemek”tir. Humeyni ardılları; Iranda, “Ehl-i Beyti sevmeyenleri sevmemek (teberra)” ilkesini artık reddetmektedirler. Bu konuyu içeren Humeyninin kimi eserleri de gizli bir yasakla devredışı bırakılmıştır.
Anadoludaki Aleviler, Iranın şeriatçılarla bu yakınlaşmasının kültürel ve ideolojik bir teslim oluş olduğunu bilmiş ve Batıni öze bağlı kalmıştır.
Böyle olunca, bugün Iranda gündemde olan Caferilik, Türkiyedeki gerçek 12 İmam Aleviliğinden (12 İmam Şiiliği) farklıdır.
Çünkü, Iranda Batıni öz, yanlız imamların yetkisi gündeme gelince hatırlatmakta fakat, ibadet tamamen Sünni anlayışa göre yapılmaktadır.
Sünni Islam devletlerinden kabul görmek anlayışındaki Iran yönetimi, Sünni dört mezhebe benzer beşinci bir mezhep yaratarak Iranı, geleneğinden koparmıştır. Egemen Şii düşüncesi, giderek Sünnileşmiştir.