Günümüzde tartışılan konulardan birisi de Alevi ile Sünninin evlenip evlenemiyeceğidir.
Bu konudaki olumsuz önyargı, diğerleri gibi geçmişte oluşmuştur. Osmanlı Devletinin iki halk kesimini birbirine düşürmek için devlet kanalıyla uydurduğu yalan, Türk toplumunun sosyal hayatına büyük darbe vurmuştur. Devletin oyununa gelen Sünniler Alevileri dinsiz , ahlaksız görmeye başladılar ve onlardan uzaklaştılar. Aleviler de onlara “Yezid” dedi ve horladı. Böylece kız alıp verme bitti. Aleviler, kızlarını Sünnilere verirlerse Alevi olduklarının anlaşılacağını biliyorlardı. Bu yüzden Alevi-Sünni evliliğini de mezhebe aykırı gibi görmeye başladılar. evliliği engelleyen siyasal nedenler böylece dinselleşti.
Cumhuriyet kurulup eğitimyaygınlaştıktan sonra Aleviler, Sünnilerden kız almaya başladılar. bu konuda Alevi kesimin duyduğu hiçbir rahatsızlık yoktur.
Gel gör ki Aleviler, Sünni aileye kız vermek niyetinde değiller. Bu tür evlilikler az ve ailelerin isteği dışında olan evlilikler.
Günümüzde bu evliliklerin yaygınlaşmasının önünde bazı engeller var:
Birincisi, Sünni kesimde, Aleviler için varolanolumsuz önyargı. Bir Alevikızının Alevileri dinsiz, ahlaksız, pis sayan Sünni aileye gelin gitmesi, orada zamanla ciddi bir sorun yaşayacağını gösterir. Bu konuda yaşanan gözlemler; ne yazık ki hiçte olumlu değil. Özelikle 2002 yılından sonra Türkiyede şiddetlenen Sünni muhafazakarlaşma; Alevi kızlarının Sünni aileler içinde yaşama alanını daha da daraltmıştır. Tanıdığım Alevi kızlardan Sünni ailelere gidenler, ciddi sorunlarla karşılaşmışlardır.
İkincisi, kız alacak ailenin düşünce ve demokrasi anlayışı… Alevi kızları, nispeten daha özgür bir ortamda yetişmektedir. Bu kızların gittikleri evlerde baskı altına alınması da ortaya problemler çıkartır. Alevi kızı alacak ailenin, öncelikle Alevi gerçeğini kabul etmesi ve önyargılardan kurtulması gerekiyor. Kısacası, sosyal ve kültürel ortam uygun olursa bu tür evlilikler olabilir.
Anlaşılacağı gibi, günümüzde Alevi-Sünni evliliğinin önündeki sorun dinsel değildir, psikolojik, sosyolojik ve demokratik bir sorundur. Bu sorun da toplumun eğitilmesi ve demokratik eğitimin yaygınlaştırılması ile aşılabilir. Ne yazık ki, gittiğimiz yol, bunun tersinedir.