"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Beni Esediler

İmam Hüseyinin Ehl-i Beyti ile eshabı, acınacak bir hale gelmişlerdi. Hararetten ciğerleri kavrulan çocuklar ve kadınlar: Su… diye feryat etmektelerdi.
Ashaptan birçokları, yürekler parçalayan bu feryad-ü figanı duymamak için, kadınlarını terk etmişler. Uzaklarda birer köşeye çekilmişlerdi.
Bu acıklı manzara, imam Hüseyini çok üzmüştü. Ashabının en yaşlılarından birkaç kişiyi toplayarak bunlarla müzakereye girişmiş; bunlardan Habib ibni Mezahirin fikri kabul edilmişti. Gayet cesur ve yiğit bir adam olan Habib: ben atıma atlar, bu zalim düşmanların etrafımızda çevirdikleri çemberden geçerim. Beni Esed kabilesi, buraya ancak bir kaç saat uzaklıktadır. Kabilede dostlarım vardır. Onları yardıma davet eder ve getiririm, demişti.
Habib, bu fikrinde ısrar ettiği için, imam Hüseyin, bu ihtiyar kahramanın, bu tehlikeli işe girişmesini kabul etmişti.
Habib, silahlarını kuşanarak atına atlamış ve atını yıldırım süratiyle koşturmaya başlamıştı.
Düşman okçuları, Habibin kendilerine doğru dolu dizgin geldiğini görünce, onu okla karşılamışlarsa da Habib, çevirme hatının dışına çıkmayı başarmıştı.
Habib, düşüncesindealdanmamıştı. İmam Hüseyin ile Ehl-i Beytin maruz kaldığı feci felaketi duyan Beni Esed kabilesinden birkaç yüz süvari silahlanmış; imam Hüseyine yardım için, çevirme hattından geçerek, yanına gelmeye çalışmışlardı.
Ama, Habibin, hattı yarıp geçmesinden kuşkulanan Ömer Sad, uyanık bulunuyordu. Gelen mücahitleri (Din uğruna savaşan, uğraşan), daha üstün bir kuvvetle karşılamış ve onları perişan etmeyi başarmıştı.
Gece yarısına kadar süren bu çarpışmada, mücahitlerden çoğu ölmüş, bir kısmı da işe yaramaz bir halde yaralanmışlardı.
Habib Mezahir de yaralılar içindeydi. Ama o, gecenin karanlığından yararlanarak, ne yapmış yapmış, kendini imam Hüseyinin yanına atmayı başarmış ve: Ya İmam!… Yüklendiğim görevi yaptım. Ama başaramadım…. Hakkın takdirine boyun eğmekten başka çare kalmadı…. demiş, olan biteni imam Hüseyine anlatmıştı.