"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Muhammed Kesiyrin sonu

İbni Ziyad, artık kendini zaptedememişti. Bu hakaret karşısında, öfke ile yerinden fırlayarak, önündeki altın diviti kaldırmış; Muhammed Kesiyrin kafasına fırlatmıştı.
Muhammed Kesiyr, birdenbire sendelemişti. Ömründe hiç kimsenin saldırısına uğramamış olan bu soylu ve kahraman adam, İbni Ziyadın bu hareketine inanmak bile istememişti. Fakat, alnından, beyaz sakalına doğru sızan; sakalının ucundan da beyaz maşlahına damlayan al kanlar, ona bu hareketin bütün acılığını göstermişti. Derhal kılıcını çekmiş, İbni Ziyada saldırmıştı.
Muhammed Kesiyr, şiddetli bir hareketle Kufe eşrafının ellerinden silkinmiş; kendisine en yakın bulunan bir köleye hücum etmiş, bu köleyi bir kılıç darbesiyle yere sermişti. Bu köle, İbni Ziyadın en zeki ve kurnaz kölesi Muğfildi (eski tarihlerden bazıları, bu ismi mukil diye yazıyorlar). O Muğfil ki, zavalı Haniyi büyük bir şeytanetle tuzağa düşürerek, o suçsuz ihtiyarın kırbaçlar altında inleye inleye can vermesine sebep olmuştu.
İbni Ziyad, saklandığı ipek perdenin arkasından, sevgili kölesinin kanlar içinde yere serildiğini görür görmez; artık bütün iradesini kaybetmiş, dişleri birbirine çarpa çarpa: Çabuk şu kudurmuş ihtiyarı parçalayın!… diye emir vermişti.
Muhammed kesiyrin cesur oğlu da derhal kılıcını çekmiş; babasının önüne gerilmişti. Fakat, yalın kılıçlı köleler, bu iki mert adamın etrafını çevirmişlerdi.
Korkunç bir çarpışma başlamıştı. Kölelerden birkaçı acı feryatlarla yerlere kapanmışlardı. Fakat, baba ile oğul, her taraftan üzerlerine inen kılıç darbelerine uzun zaman dayanamamışlar; sonunda onlar da kanlar içinde yerlere yuvarlanmışlardı.
O zaman, İbni ziyad, saklandığı yerden çıkarak, bu iki kanlu cesedinbaşucuna gelmiş: hain ve intikamcı bir gülümsemeyle birkaç dakika onları gözden geçirmiş: Başlarını kesin. Bir mızrağın ucuna geçirin. İbret olmak için her tarafta gezdirin…. diye emir vermişti.
Şans, İbni Ziyada yardım etmişti. Kahraman Muhammed Kesiyr ve onun cesur oğlu, darülemarenin renk renk kumaşlarla döşenmiş salonlarında, kölelerin kılıçları altında al kanlar içinde can verirlerken, müjdeciler koşup gelmiş; Ya Emir!… Şamdan Emirülmüminin süvarileri geldi… diye haber vermişlerdi.
Iraktaki imam Hüseyin taraftarlarını esaslı bir surette yola getirmeye karar vermiş olan Yezid, İbni Ziyadın, Kufeye hareketini emrederken, onun maiyetine bir yardımcı kuvveti göndermeyi ihmal etmemiş, Muhkem bin Tufeylin kumandasında olmak üzere, çöllerde kuş gibi uçan heccinlerden mürekkep bir suvari müfrezesini oraya yöneltmişti.