"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hükümet konağında

Velid: imam Hüseyini görür görmez karşılamış, izzet ve ikram ile sedirin baş köşesine geçirmişti. Sonra da Yezidin emrini göstermişti.
İmam Hüseyin, bu emirnameyi okuduktan sonra, Velide vermiş: Hayatımı feda ederim. Fakat Yezide biat etmem… demişti.
Velidin mevkii çok sarsılmıştı: Ya Hüseyin!… Hakkınız var. Sizin mevkiinizde bulunan bir kişinin, Yezide biat etmesi, kolayca kabul edilir bir şey değildir. Halk arasında birçok dedikoduya sebebiyet verebilir. Hiç olmazsa bu biatı sadece bana söyleyin. Ben de Yezide bildireyim…. diyerek bir anlaşma çaresi bulmak istemişti.
Fakat imam Hüseyin, bu teklifi de reddetmişti: Mümkün değil, ya Velid. Ne gizli, ne de açık bir surette YezidE biat etmem. Ceddim Resülullahın, babam Alinin ruhlarına azap çektiremem… Bu sözlerimi Yezide bildirmek senin için mümkün değilse, yarın ben halkı davet edeyim. Orada, bu söylediğim sözleri bir daha tekrar edeyim, demişti. Mervan ise, bitişik odanın kapısı arasında durarak, bu sözleri dinlemekteydi.
İmam Hüseyinin son sözleri üzerine, Velidin güç bir durumda kaldığını görür görmez, derhal içeri girmiş; imam Hüseyin ile aralarında şu sözler geçmişti:
→Ya Hüseyin!… Sen Yezide biat etmekten niçin sakınıyorsun? Kardeşin Hasan, Yezidin babası Muaviyeye biat etmedi mi?
→Kardeşimin biatı gerçek değildi. Hilafeti bırakması da ancak cebir ve ikrah sonucuydu. Ben, öyle güç bir durumda kalsam bile, Yezide biat edemem ve artık sizinle de fazla konuşmak istemem…. deyip, ayağa kalkarak kapıya doğru ilerlemişti.
Mervan, derhal imam Hüseyinin önünü kesmişti. Aynı zamanda Velide dönerek: Ya Velid!… Hüseyin biat vermedikçe buradan çıkmamalıdır. Çıkarsa, muhakkak bir arabozuculuğu olacaktır… Onun hapsedilmesine emir ver. Yoksa, seni Yezide şikayet ederim… diye, tehdide girişmişti.
İmam Hüseyin, fena şekilde öfkelenmişti ve bu öfkenin etkisiyle sesini yükselterek: Ya İbni Zerka!… Sen, zaten ceddim Resulü Ekremin lanetine uğramış bir adamsın. Aklım ermiyor; utanmadan, arlanmadan nasıl karşıma çıkarsın? Kardeşim Hasanın ölümünden dolayı senin üzerinde toplanan şüphelere, şimdi hak veriyorum ve anlıyorum ki, sen gerçekten en büyük Ehl-i Beyt düşmanısın…. demişti.
Mervan, Velidin yanında imam Hüseyinin İbni Zerka diye ettiği hakareti hazmedememişti. Çünkü zerka denilen bu ünlü fahişe, Mervanın büyük validesiydi.
Bu hakaret karşısında sarsılan Mervan, imam Hüseyinin üzerine yürümek istemişti. Fakat imam Hüseyin, elindeki Resulü Ekremin asasıyla onu itmiş, heybet ve vakarla odadan çıkarak Darülemareyi terk eylemişti.
İmam Hüseyin, çıktıktan sonra Mervan, Velide karşı saldırıya başlamış: ya Velid!… Sen ona göz yumdun…. Bu hatan büyük felaketlere sebebiyet verecek. Belki Yezid, senin hayatına kast eyleyecektir… diye bağırmıştı.
Velid, fena halde şaşırmıştı. Yüzünü kıbleye doğru dönerek: Ben kimim ki, Resulü Ekremin tornunu hapis ve tutuklayayım. Ona eza ve cefa eyleyeyim. Ya Rab!… Beni bu güç mevkiden sen kurtar…. diye, Canabı Hakka yalvarmıştı.
Aradan birkaç gün geçmişti. Şamdan, Yezid tarafından Velide şu emirname gelmişti: «Medine amili Valisi, Velid bin Akabeye:
«Malumun olsun ki, bundan önce Hicaz eşrafının biatı hususunda sana bir emirname göndermiştim. Aradan günler geçtiği halde, bu emrimin yapıldığına dair senden henüz bir haber gelmedi.
«Bu önemli meselenin, böyle uzayıp gitmesinin nedeni de bilinmedi.
«Eğer biatı matlup olanlardan, şimdiye kadar biat alındıysa ne ala… Eğer hala alınmadıysa, bu emrimi aldığın andan itibaren bir saniye vakit geçirmeden bu meseleyi halletmelisin……
«Şayet, o dört kimse bana biat etmemek hususunda inat ve ısrar ederlerse, bunlardan öteki üçüncü (Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Ömer, Abdurrahman bin Ebu Bekir.) ihmal ederek; Hüseyinin biatını temine gayret göstermelisin.
«Verilen emirlerime rağmen, Hüseyin fikrinde inat ve ısrar ederse, derhal Hüseyini çağır ve tutukla… Bir tenha mahalede başını kestirip, bana gönder…..
«Bu emrimin icrasında da tereddüt ve müsamaha gösterirsen, Hüseyin hakkındaki hüküm ve kararın sana tatbik edileceğini bilesin……»