Prof. Dr. F. De Jong
25 Ocak 1995 Çarşamba günü Hollandanın Utrecht kentindeyiz. Çok sevinçliyiz. Bugün Utrecht universitesinde Prof. Dr. de Jong, ilk kez Alevilik konusunda ders verecek… bu ilk adım gelişerek gelecek yıl bir kürsü açılmasını sağlıyacak. Ve binlerce kilometre ötemizdeki Hollandanın Utrecht üniversitesinde Alevilik, bir öğreti olarak yaşatılacak…
Nasıl sevinçli olmıyalım ki!..
Anadoluda oluşan ve gelişen: binbir zorluğa, zulme ve kıyıma uğramasına karşın günümüze dek süregelen ve günümüzde de yakılmaktan ve asimile edilmek tehlikesinden kurtulamayan Alevilik, yabancı bir ülkenin Üniversitesinde derslerle yaşatılacak.
Çok sevinçliyiz!..
Bir öğrenci heyacanıyla sıralara oturuyoruz. İkiyüz dolayında genç ve yetişkin insanla bir aradayız. Aramızda bir kaç demokrat Sünni dost ile yedi Hollandalı genç de var. Bu gençler, Aleviliği öğrenmeye istekliler. Hep beraber kürsüdeki Prof. de Jongu dinliyoruz:
Sayın de Jong, Türkçe olarak yaptığı ön konuşmasında, üniversitede açtıkları bir kurs hakkında bilgi verdi ve daha sonra Hollandaca anlattığı dersinde şunların altını çizdi:
“Din, bir yaşam biçimidir veya ona benzer bir olguyu içinde taşıyan bir inanç sistemidir. Bünyesinde çeşitli yol ayrımları gözlenmektedir. Bu yol ayrımları her dinde vardır ve doğaldır. Alevilik de, İslam içinde bir yol ayrımıdır. Ama insanidir, aklidir, ahlakidir; şeriatçı değildir.
Şeriat, dinle bağlantılı olarak toplumları yönetmeyi amaçlar. Oysa laik ve demokratik ülkelerde toplumlar şeriatla yönetilmez. Bugün Türkiyede din ağırlıklı bir politika gözlenmektedir. Dizginler sıkı tutulmazsa, ülkede laiklikten, demokrasiden ve Kemalizmden söz edilemez.
Alevilik bu aşamada daha da önem kazanmaktadır.
Alevilik, her ne denli çeşitli odaklara ayrılmış, farklı farklı uygulamalar sergilense de, onları birleştiren ana nokta imam Ali sevgisidir. Benim saptamalarıma göre Alevi düşüncesi yedi ana temadan oluşmaktadır:
1) İmam Aliyi sevmek,
2) Ehl-i Beyte bağlılık göstermek,
3) Oniki imamları sevmek,
4) Hakikat kapısına varmak,
5) Hacı Bektaş Veliyi Pir tutmak,
6) Eline, beline, diline sahip olmak.
7) Kurana inanmak
Ancak Arap dünyasında Kuran çok değişikliğe uğramıştır. İlk değişikliklerde Ebubekir, Ömer ve Osmanın rolü büyük olmuştur. Böylece İslamda ayrışmalar başlamıştır. Siyaseten iktidar olanlar, Emevi saltanatını kurarak, İslamiyeti baskı aracı olarak kullanmışlardır. Bu süreçte imam Ali ve Onun ev halkı ile yandaşları zarar görmüşlerdir.
Alevilikte, eline, beline, diline sahip olmak ilkesi, kesinlikle bir dinin göstergesi değildir. Bu ilke, uygar bir toplumun yaşama biçimidir.
Örneğin, Sünni inançlı Arap ülkelerinde olduğu gibi suç işliyenlerin şeriat gereği kolu veya kellesi kesilirken, Anadolu Aleviliğinde ise kişi, “yol düşkünü” olarak cezalandırılır. Bu ceza ile “nefsin islahı”na gidilerek o insanın tekrar topluma kazanılması amaçlanır.
Dedeler (Seyyidler), imam Alinin yaşayan sözcüleri konumundadır.
Genelikle yılda bir veya iki kez yapılan Cem törenleri, dinsel olmakla beraber toplumsallığı içerir; sosyal yaşamı, insani ilişkileri düzenlemeye yardımcı olur, Oniki Hizmet ile adil yargı sistemini uygular…
Alevilik, bir kültürleşme olgusudur.
Alevilik, hissederek yaşamaktır.
Alevilik, insani olan herşeyi özünde duyumsamaktır….”
İlk saatlik sürede Arap dünyasındaki İslam oluşumunu ve ayrışmalarını: bu oluşum ve ayrışmaların Anadoluya yansımasını ve Anadoluda bir muhalefet olarak gelişen Aleviliğin geçirdiği evreleri özetleyerek anlatan, ama ayrıntılı bilgileri gelecek derslerde vereceğini söyliyen Prof. de Jong, “meslekteşım Lütfi Kaleli” diyerek bizi onurlandırıp kürsüye davet etti.
Biz, ülkemizde göremediğimiz Aleviliğe yönelik bu sıcak ilgi ve destekten dolayı başta sayın de Jong olmak üzere Alevilere olanak sağlayan üniversite yönetimine ve ona yardımcı olan asistanlarına: bu kursa öğrenci taşıyan Hollanda Alevi Dernekleri üyesi Federasyonu (Hak-Der) başkanı Sayın Fuat Doğan ile Hak-Der teşekür ettik. Sonra Tanrı – insan ilişkilerine değinerek Alevilikte insan hak ve özgürlüklerinin önemini vurguladık ve geleceğimiz olan gençlerimize, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden 72 millete bir göz ile bakan Aleviliğe sahip çıkmalarını öğütledik….