"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Kul Himmetin hayatı

Kul Himmet, Hakk Muhammed Ali eğitimi ile kendini yetiştirip, Alevi inancının temelinde beliren insan sevgisini Hünkar Hace Bektaş Veli üzerinde yoğunlaştırarak objektif duruma getirmiş ve Tanrı kavramını, bir varlık olan insanla özdeşleştirmiştir.
Kul Himmet, tüm nefeslerinde Hakk Muhammed Ali, On Iki İmam ve Hünkar Hace Bektaş Veliyi büyük bir aşk ile anlatmıștır. Hakk aşkıyla, Ehli Beyt aşkıyla dolu olan bu nefesler diğer Ulu Ozanların nefesleri gibi Alevi cem ibadetlerinde vazgeçilmez nefeslerin arasında yer almaktadır.
Hakk Muhammed Ali yolunun ilkelerini, felsefesini ve nasıl sürdürülmesini gerektiğini en iyi bilen, ayrıca nefeslerinden anlaşıldığı gibi yol erkanına katkısı da olmuştur.
Ne yazık ki, Hakk Muhammed Ali, On Iki İmam ve Ehli Beyt gönül dostlarının unutulmasını isteyen zihniyetin, baskıcı, sindirici, zulümkar engellerini aşarak gelecek kuşağa aktarmak istedikleri, örf, adet ve inanç bilgilerini sözlü gelenek halinde aktarmayı başarmışlardır. O zaman ki Ehli Beyt düşmanları, bu ustaca aktarış usulüne engel olamamışlardır.
Arap yarım adasından Horasana, Horasandan Anadoluya sözlü gelenek halinde aktarılan, Hakk Muhammed Ali ve Ehli Beytin ilim irfanı, ağır bedeller ödenerek bugüne dek yaşatılmıştır.
Kul Himmet, 16. yüzyıl sonlarında Tokat, Almus ilçesine bağlı Gürümlü(Varzıl) köyünde yaşamıştır. Mezarı, doğduğu yer olan Almus ilçesinin Görümlü(Varzıl) köyündedir.
Kul Himmet yaşadığı dönemde, Şah Hatayi ve Pir Sultan Abdal ile ismi anılmıştır. Inancından dolayı çileli bir hayat geçirdiği, zindanlarda yattığı rivayet edilmiștir.
16. yüzyılı, gizli açık ve kaçak göçebe, başından sonuna değin yaşamış büyük Alevi ozanı olan Kul Himmet hakkında, dikkate değer bir araştırma ve yapıta rastlanmamaktadır. Bir çok Alevi ozanlarında da olduğu gibi eserleri aracılığıyla yaşamına ilişkin tahmini ve varsayımlı bilgilerle anlatılmaya çalışılmıştır. Ölümüyle ilgili kesin bilgiler olmamakla birlikte, Pir Sultan Abdalın 1560da asılmasından sonra uzun süre kaçak yaşayıp köyünde vefat ettiği sanılmaktadır. Barış, dostluk içerikli, sevgi dolu nefesler yazmıș ve dile getirmiștir.
Bu nefeslerinden, bir tanesini dile getirelim
Uykudan uyanmış şahin bakışlım,
Dedim sarhoş musun söyledi yok yok.
Ak ellerin elvan elvan kınalım,
Dedim bayram mıdır söyledi yok yok.
Dedim ne gülersin dedi nazımdır,
Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür,
Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür,
Dedim ver öpeyim söyledi yok yok.
Dedim aydınlık var dedi aynımda,
Dedim günahım çok dedi boynumda,
Dedim mehtab nedir dedi koynumda,
Dedim ki göreyim söyledi yok yok.
Dedim vatanın mı dedi ilimdir,
Dedim bülbül müdür dedi dilimdir,
Dedim Nesimi Şah dedi kulumdur,
Dedim satar mısın söyledi yok yok.
Kul Himmet, geriden gelen kuşaklara Hakk Muhammed Ali aşkını, esvgisini aktardığı gibi; Öğüt, nasihat ve uyarı içerikli deyişler miras bırakmıştır.