"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Şahı Merdan Alinin can dostu, Kanber kimdir?

Kanber, dönemin kölelerinden biridir. Kanber, isminin manası; Sadık köle, sadık dost anlamındadır.
Şahı Merdan Ali, köle Kanberi satın alır ve sonra serbest bırakırak özgür yaşamasını sağlamıştır. Kanbere, sen artık özgürsün der ve Kanberin özgürlüğünü kendisine vermesine rağmen Kanber, Şahı Merdan Aliyi bırakıp bir yere gitmemiştir.
Kanber, Şahı Merdan Aliye ve Ehli Beyte sadakatla bağlı kalmıştır. Şahı Merdan Ali şehit edilen güne kadar Onun hizmetinde bulunmuş ve her gittiği yere, kendisine refakat etmiştir. Ehli Beyte gönülden ve sadakatla bağlanan köle Kamber, Ehli Beyt halkından sayılır olmuştur.
Kaberin, Anadoluda ki konumu
Anadolu köylerinde talipleri ziyarete giden inanç önderlerine rehberlik, yardım eden ve hizmetlerinde bulunan kişilere Kanber veya Rehber denilmektedir. Bu iki kavram, aynı manaya gelmektedir.
Şahı Merdan Ali ile Kanber arasında geçen manalı bir yaşam öyküsü
Şahı Merdan Ali ve sevgili dostu Kanber ile birlikte hurma bahçesinden eve dönüyorlarmış. Bütün gün hurma bahçesinde çalışan Şahı Merdan Ali ve sevgili dostu Kanber topladıkları bir torba hurmayı devenin üzerine bırakarak akşama, devenin yuları Kanberin elinde ve kendisi de önde eve doğru yürüyorlarmış. Eve varmadan yolun kenarından bir ses yükselmiş ve yoksulun biri, karnının aç olduğunu işaret etmiştir. Allah rızası için, Şahı Merdan Aliden yiyecek ister.
Şahı Merdan Ali fazla düşünmeden arkadan gelen dostu Kanbere dönerek, yoksula yiyecek vermesini buyurmuştur.
Şahı Merdan Alinin arzusu üzerine Kanber, yiyecek torbada ya Ali,
Şahı Merdan Ali, o zaman torbaylan ver ya Kanber buyurmuş.
Kanber, torba devenin üzerinde ya Ali,
Şahı Merdan Ali, o zaman deveyle birlikte ver.
Kanber, Şahın arzusunu hemen yerine getirmiştir.
Kanber, Şahı Merdan Alinin arzusunu yerine getirdikten sonra devenin ipi benim elimde demeye çekindim. Çünkü yiyecek trobasını hemen yoksula vermeseydim beni de torbayla, deveyle birlikte yoksula vermekten hiç teredüt etmezdi“ diye söylenmiştir.
Kanber, hayatını Şahı Merdan Ali ve Ehli Beyt‘le birlikte geçirdiği için, zamanla onların ilminden irfanından nasibini alarak zamanın büyük alimlerinden biri olmuştur. Bu konumu gereği, Kırklar meclisinde bulunan Hakk dostlarından biri de Kanber olmuştur.
Kanber, Selman, Fatma durdu duaya,
Şehriban soyundu bindi deveye,
Isa kahreyledi, çıktı havaya,
Allah bir Muhammed Ali diyerek.
Duvaz-ı İmam sözleri, Malatya Arguvana aittir.
Şahı Merdan Alinin şehit edilmesinden sonra İmam Hasanın ve daha sonra da Pir İmam Hüseyinin yanında olmuştur. Ayrıca Kerbela katliamında Pir İmam Hüseyin ile birlikte Yezid ordusuna karşı savaşmayı istemiştir.
Lakin Pir İmam Hüseyin Kanbere: „Ey Kanber, bugüne kadar atama hizmetlerde bulundun, bugünde Kerbelada yanımdasın bizlerin Kerbelada sağ selim kurtulmamızın mümkünatı yoktur, bunun içindir ki sen bir an önce Kerbelayı terk et“ buyurmuştur.
Ancak Kanber, „ya Hüseyin! Ben ise, sizinle birlikte kerbelada şehit olmak istiyorum“ buyurmuştur.
Pir İmam Hüseyin, „Ey Kanber, büyük hizmetlerinden dolayı ahirette atam Muhammed Mustafa seni şefaatinden mahrum etmesin. Fakat senin burdan ayrılman gerekir. Çünkü burada sen ve bizler hepimiz ölecek olursak Kerbelada olanları hiç kimse dünyaya anlatamaz, senin mutlaka ayrılman gerekir.“ Dolayısıyla Pir İmam Hüseyinin bu iknacı sözleri karşısında Kanber, kerbeladan ayrılır.
Kanber, Kerbela katliamından sonra Emevi valisi ve kumandanı zalim Haccac tarafından şehit edilmiştir.