Dilin konumu ve önemi
Insanların ve tüm canlı varlıkların, birbiriyle anlaşmasını sağlayan araç dildir. Dil, aklın tercümanıdır. Dolayısıyla canlı varlıkların, kendi duygu ve düşüncelerini anlatan, aktaran en temel araç konumundadır.
Insanları veya tüm canlı varlıkları farklılaştıran, farklılıkları meydana getiren unsur dil olmuştur. Çünkü hayat görüşü, düşünce tarzı, zeka keskinliği, ruh derinliği, duygu inceliği gibi unsurlar dilin kendisinde saklıdır. Bundan ötürüdür ki dil aklın, düşüncenin tercümanı ve aynasıdır.
Dilin önemi toplumların inanç sisteminde, yaşam tarzında, kültüründe, bir bütün olarak hayatın her alanında görülmektedir.
Aleviler kendi yaşam tarzını, inancına göre yönlendirmişlerdir
Örneklersek birbirini selamlamaları, ibadet rituelleri, Dünyaya bakış açıları, insanlara yaklaşımlar, çağa ayak uydurmaları, vs. bir bütün olarak inanç sistemine dayadırılmıştır. Bunun adına, yol denilmiştir.
Yol, Hakk ile hakikat yoludur, Hakk ile hakikat yolu, Muhammed Ali yoludur. Aynı zamanda Muhammed Ali yolu, insanlık yoludur.
Muhammed Ali yolu, ikrar üzerine kurlmuş ve ikrar verilmeden yola talip olunmaz. Verilen ikrar, kainattaki varlıklar birliğine karşı kendi sorumluluğunun bilincinde olmak ve yerinegetirmektir. Yolun, inanç önderleri; Evlad-ı Resul olan Mürşid, Pir, Rehber ve seyyidlerdir.
Muhammed Ali yolunun bir dili vardır, o dil konuşulmadığı zaman özden uzaklaşma başlar. O zaman dilini, asimile etme. Çünkü asimnilasyon, dilde başlar. Dolayısıyla asimilasyon, insanı insan yapan kendi temel değerlerinden veya özünden uzaklaşması demektir.
Asimilasyon sözcüklerinden bazıları
* Kılıç değil; Zülfikardır,
* Saz değil, Bağlamadır,
* Hoca değil, Mürşid-Pirdir,
* Cami değil, Cemevidir,
* Biat değil; Ikrardır,
* Namaz değil; Niyaz-duadır,
* Amin değil; Allah Allahtır,
* Afiyyet olsun değil; Yarasın, Helalihoş olsundur,
* Beş vakit değil; Her an-her yerde-her zaman niyaz ile duaya varmaktır,
* Haremlik selamlık değil; Hayatın her alanında, kadın-erkek el ele verip cana can olmaktır,
* Hocanın, müftinin arkasına değil; Didar didara-cemal cemale olmaktır,
* Ramazan orucu değil; On Iki Imam-Boztalı Hızır-48 Perşembe-Masum-u Pak ve Seyyide Fatma-tüz Zehra ana orucudur,
* Öldü değil; Hakka yürümedir,
* Cenaze namazı değil; Hakka yürüme erkanıdır,
* Hayırlı Cumalar değil; Cem geceniz mübarek-nur-kutlu olsundur,
* Allah adına cihat değil; Allah adına barış ve huzur içinde yaşamaktır,
* Mücahit değil; Barışcı olmaktır, vs. vs. vs.
Asimilasyon, virus gibidir. Insanın özünü değiştirir, bir halden başka bir hale sokar. Özün değişmemesi için, yolun ikrarına sadık kalmak yani verilen ikrarda durmak gerekir.
Yanlış yola gitmek kolaydır ancak yanlış yoldan doğru yola geri dönmek, zordur. Yanlış yol, nefs yoludur. Doğru yol ise dayanışma, sahiplenme ve sorumluluk yoludur.
Dolayısıyla hatır için, komşuluk için, arkadaş için doğrudan vaz geçmek, insanlığa yapılabilecek en büyük kötülüktür. Insanlık adına, doğruları anlatmak ve yansıtmak, her bir insanoğlunun sorumluluğudur.