Bu yılda Endülüs valisi Sevabe bin Selame (veya Seleme) vefat etti.
Valiliği iki yıldan fazla sürmüştü. O ölünce kimin vali olacağı konusunda halk arasında ihtilaf çıktı. Mudarlılar da Yemenliler de valinin kendilerinden olması gerektiğini savunuyorlardı. Bu ihtilaf yüzünden uzun süre idarecisiz kaldılar. Sümeyl fitne çıkmasından korktu ve valinin Kureyşten olması teklifini ileri sürdü, bunu herkes kabul etti. O esnada ilbirede bulunan Yusuf bin Abdurrahman el-Fihrinin vali olmasını ittifakla kabul ettiler ve mektup yazarak davet ettiler. Yusuf bu teklifi önce kabul etmedi, “Kabul etmediğin için fitne çıkarsa günahı senin boynuna… ” diye haber gönderdiler. Bunun üzerine kabul edip Kurtubaya geldi, halk kendisine itaat etti.
Ebül-Hattar Sevabenin ölüp Yusufun vali olduğunu öğrenince: “Sümeyl valiliği Mudarlılara peşkeş çekiyor.” diyerek Mudarlılarla Yemenlileri birbirine düşürdü.
Yusuf bunu öğrenince Kurtubadaki vilayet konağından ayrıldı ve evine döndü. Ebül-Hattar ise Şekandeye gitti. Yemenliler Onun etrafında, Mudarlılar ise Sümeylin etrafında toplandılar. Aralarında günlerce süren şiddetli bir savaş yaptılar. Böyle bir savaş Endülüste daha önce görülmemişti. Savaş Yemenlilerin yenilgisiyle sonuçlandı. Ebül-Hattar bozguna uğrayarak Sümeyle ait olan bir değirmene saklandı, birileri Onu ihbar etti, bunun üzerine yakalandı ve Sümeyl tarafından öldürüldü, böylece Yusuf tekrar hükümet konağına döndü. Sümeylin şeref ve itibarı artmıştı. Görünüşte vali Yusuf olmasına rağmen, işler Sümeyl tarafından yürütülüyordu.
Erbün şehrinde ibn Alkame el-Lahmi, Yusuf bin Abdurrahmana karşı isyan etti, fakat çok sürmedi ve öldürülerek kellesi Yusufa getirildi.
Zimmi diye bilinen Uzre de Yusufa karşı isyan etti. Ona Zımmi ismi zimmilerden yardım istediği için verilmişti. Yusuf Ona karşı Amir bin Amrı gönderdi, (Kurtubanın Makberatüı-Amir isimli kapısına ismi verilen kişi bu zattır.) Fakat Amir başarılı olamadı, yenilerek geri döndü. Bunun üzerine Yusuf bizzat ordunun başına geçerek Zımmi ile savaştı. Zımmi öldürüldü, askerlerinin kökü kazındı.
Bu olayları 139 yılında Abdurrahman el-Emevinin Endülüse girmesi esnasında başka bir açıdan ele alacağız.
Bu yıl Mekke, Medine ve Taif Valisi olan Abdülvahid hac emirliği yaptı. Irakta Yezid bin Ömer bin Hübeyre vali idi. Küfe Kadısı Hacdc bin Asım el-Muharibi idi. Basra Kadılığını Ubbad bin Mansur yürütüyordu. Horasanda Nasr bin Şeyyar vali idi ve karışıklıklar devam ediyordu.
Bu yılda Salim Ebü Nasr öldü. Yahya bin Yamer el-Adevi de bu yılda Horasanda öldü. Tabiün fasihlerindendi, Ebül-Esved ed-Düeliden nahiv öğrenmişti. Ebüz-Zinad (Ziyad) Abdullah bin Zekvan, Vehb bin Keysan, Ebü Nasr Yahya bin Ebi Kesir el-Yemami, Said bin Ebi Salih, Ebü ishak eş-Şeybani, Haris bin Abdurrahman, Rakabe bin Maskale el-Küfi, Abdurrahman bin Ebü Ukayl es-Sekafinin kölesi Mansür bin Zazan (Razan) da bu sene ölenler arasındadırlar. Mansürun salih bir kimse olduğunu herkes kabul ettiğinden cenazesine Yahudiler, hristiyanlar ve Mecusiler de katıldılar. 131 yılında öldüğü şeklinde rivayetler de vardır.