Bu yılda Süleyman bin Kesir, Lalıiz bin Kurayz ve Kahtabe Mekkeye geldiler, burada kendilerinin imam ve önderi ibrahim bin Muhammed ile buluşup kölesiyle yirmi bin dinar, yirmi bin dirhem, biraz misk ve çok miktarda eşyayı da Ona ulaştırdılar. Bu gelenlerin arasında Ebu Müslim de vardı. Süleyman ibrahime (Ebu Müslimi göstererek): “Bu senin hizmetindeki kölendir.” dedi.
Yine bu sene Bükeyr bin Mahan imam ibrahime kendisinin ölüm halinde olduğunu, yerine Ebu Seleme Hafz bin Süleymanı halef bıraktığını ve Onun da bu işe rızası bulunduğunu yazdı, ibrahim de Ebu Selemeye adamlarının işlerini idare etmesini bildirdi. ibrahim Horasan halkına da işlerinin idaresini Ebu Selemeye verdiğini yazdı. Ebu Seleme Horasana gitti, emirliğini tasdik edip kabul ettiler, Abbasoğulları taraftarlarının yanlarında toplanan zekat mallarını ve mallarının beşte birini de verdiler.
Bu yıl içinde Mervanın Mekke, Medine ve Taif Valisi bulunan Abdülaziz bin Ömer bin Abdülaziz hac emirliği yaptı. Irak Valisi Nadr bin el-Hareşi idi. Bunun, ibn Ömerin ve Harici Dahhakın durum ve işleri yukarıda zikrettiğimiz şekilde olmuştu. Horasanda da vali Nasr bin Seyyar idi. Horasanda bulunan Kermani ve Haris bin Süreye burada Onunla (Nasr ile) çekişme ve kavga içindeydiler.
Bu yılda ölen bazı şahsiyetler:
Süveyd bin Gafle (bir rivayete göre 131 senesinde ölmüştür, başka bir rivayete göreyse yüz yirmi yaşında olduğu halde 152 senesinde vefat etmiştir), Abdülkerim bin Malik el-Cezeri (başka senede öldüğü de rivayet edilir), Ebu Hasin Osman bin Hasın el-Esedi el-KMi, Ebu ishak Amr bin Abdullah es-Sebliyyil-Hemedani (yüz yaşında olduğu halde 128 senesinde öldüğü de rivayet edilir), Abdullah bin Dinar (136 senesinde vefat ettiği rivayeti de vardır), künyesi “Ebu Bekir” olan Muhammed bin Vasi el-Ezdi el-Basri, Davüd bin Ebi Hind (Ebü Hindin ismi Dinardır, bu da Kuşeyroğullarının azatlısı Ebu Muhammeddir), el-Hadır ın azatlısı Ebü Bahr Abdullah bin ishak (bu zat nahiv ve lügatta (dilde) önderdi. Bu ilimIeri Yahya bin Numandan öğrenmişti. Ferezdakı şiirinde ayıplar ve Ona hata isnat ederdi. Ferezdak şöyle diyerek bu zatı hicvetti:
Felev kane Abdullah mevlen hecevtühü Ve lakinne Abdullah mevla mevaliyen.
(Eğer Abdullah köle olsaydı onu hicvederdim, Lakin Abdullah kölelerin de kölesidir.)
Bu sözü üzerine Ferezdaka Ebü Abdullah şöyle söyledi: “Mevaliyen demekle yine hata ettin, Mevla mevalindemen gerekirdi. “)