Habib bin Abdurrahman öldürülünce Abdülmelik bin Ebil-Cad Kayrevana döndü. O da burada zulüm, dini prensiplere riayetsizlik v.b. gibi konularda Asımın yaptıklarının aynısını yaptı. Kayrevanlılar bu yüzden memleketlerini terk ettiler.
ibadiyye mezhebine mensup birisinin kendisinin bir ilıtiyacını gidermek için Kayrevana geldiğinde ittifak vardır. Bu kişi Verfücumilerden bir grup insanın bir kadını herkesin gözü önünde yakalayarak camiye soktuklarını gördü, hacetini temin etmeyi bırakarak Ebu-Hattab Abdülala bin Semh elMeafiriye giderek gördüklerini söyledi. Ebu-Hattab dışarı çıkarak: “Ey Allahım, evinin haline bak!” diye bağırdı. Sesini duyanlar her taraftan gelip toplandılar ve bunlar Trablusa doğru yola çıktılar. Yine bu sesi duyan iMdiye, Harici ve diğerleri de çıkıp toplandılar, bunlar da aynı şekilde yola çıktılar. Abdülmelik Verfücumenin başında karşı taraf üzerine yürüdü. Gelen gruplar Verfücumeyi mağlup ettiler ve Kayrevana gittiler. Verfüeume burada bunlara karşı koydu, çok şiddetli savaş oldu. Verfüeume ile birlikte olan Kayrevanlılar mağlup ve perişan oldular, Verfücumenin katli ve hezimetleri bunu takip etti. Abdülmelik de burada öldürüldü, Ebul-Hattab bunları öldürmeğe devam etti,
hatta bu hususta haddi aştı. Sonra Trablusa döndü ve Kayrevana kendi adına iş yapması için Abdurrahman bin Rüstem el-Farisiyi bıraktı.
Verfücumenin katli 141 yılının safer ayında olmuştur.
Daha sonra Mısır Valisi Muhammed bin Eşas il-Huzai, Mansur adına Ebul-Hattab ile savaşmak için büyük bir grup askeri Ebu-Ahvas Ömer bin Ahvas el-icli komutasında Trablusa gönderdi. Ebul-Hattab bunlara karşı koydu ve savaşarak 142de bunları mağlup etti. Onunla savaşmağa gelenler Mısıra döndüler. Ebul-Hattab Afrikanın diğer taraflarına da hakim oldu. Mansur Muhammed bin Eşas el-Huzaiyi Afrikaya vali tayin ederek” EbulHattaba gönderdi. ibn Eşas Mısırdan 143de hareket ederek elli bin kişi ile Afrikaya vardı. Mansur Onunla birlikte buraya Ağleb bin Salim et-Temimiyi de göndermişti. Ebul-Hattaba Muhammed bin Eşasın Afrikaya geldiği haberi ulaşınca her taraftan adamlarını topladı. Ebul-Hattabın çevresinde toplananların çokluğu ibn Eşası korkuttu.
Zenate ile Hevare kabileleri Zenate Kabilesinden bir kişinin öldürülmesi yüzünden birbirine düştüler. Zenate Ebu-Hattabı Nevare tarafını tutmakla suçladı, bunun üzerine Zenateden büyük bir grup Ebu-Hattabdan ayrıldı ve bu yüzden ibnül-Eşas kuvvetlenerek yavaş yavaş yoluna devam etti. Daha sonra Mansur, ibnül-Eşasın geri dönmesi için emir verdi. ibnül-Eşas üç gün içerisinde yavaş yavaş geri döndü. Ebu-Hattabın gözcüleri ibnülEşasın geri çekildiğini haber verdiler. Taraftarlarının büyük bir kısmı EbulHattabı terk etti, bir kısmı ise Ona güveniyordu. ibnül-Eşas ve cesur askerleri büyük bir azimle geri dönerek Ebu-Hattaba harbe hazır olmadığı bir zamanda sabahleyin baskın düzenledi. Çok şiddetli bir savaş oldu. EbulHattab ve taraftarlarının tamamı 144 yılının safer ayında öldürüldü.
Thnül-Eşas Haricilerin kökünün kesildiği inancında idi. Halbuki bu dönemde Ebu Hüreyre ez-Zenati başkanlığında Hariciler on altı bin kişi ile halka zulme devam ediyorlardı. ibnül-Eşas bunlarla karşı karşıya geldi ve hepsini 144 yılında öldürdü. ibnül-Eşas, kazandığı zaferi Mansura yazdı ve bütün vilayetlerin işini düzene koyduğu gibi Kayrevan surunu da yaptı. Bu suru 146 yılında tamamladı. Afrikayı zaptetti, Berberilerden ve diğer kabilelerden kendisine muhalefet edenleri birer birer yola getirdi. Zevile ve Verana bir ordu gönderdi, Veranı fethetti ve orada bulunan ibadiyye mezhebi mensuplarını öldürdü. Zevileyi de fethederek liderleri Abdullah bin Sinan el-iMdi ve diğer ileri gelenleri öldürdü. Berberiler ve diğer kabilelerden ona karşı olanlar korktukları için istemeye istemeye itaat ettiler.
ibnül-Eşasın ordusundan Haşim bin eş-Şahic ismindeki birisi isyan etmiş ve kendisine ordudan bir çok kişi iltihak etmişti. ibnül-Eşas bunun üzerine bir komutanın idaresinde bir grup asker gönderdi, ancak Haşim bu komutanı öldürdü ve taraftarlarını da mağlup etti. ibnül-Eşasın Mudariyye Kabilesinden olan komutanları Ona kızdıkları için taraftarlarına Haşim tarafına geçmelerini emrettiler, çünkü ibnül-Eşas bunlara karşı tavır almıştı. ibnül-Eşas Haşim üzerine başka bir ordu gönderdi ve aralarında savaş oldu. Haşim burada yenilerek Taherte gitti ve Berberilerin ayak takımını topladı. Askerlerinin sayısı yirmi bine ulaştı ve bu orduyu TehUzeye götürdü. ibnülEşas da buraya bir ordu gönderdi ve Haşim burada da mağlup oldu. Berberi ve diğer taraftarlarından birçoğu öldürüldü, bunun üzerine Trablus tarafına gitti.
Mansurun bir elçisi Haşime geldi ve halifeye itaatten ayrıldığı için Onu kınadı. Haşim: “Ben halifeye muhalefet etmedim, fakat Ondan sonra Mehdi için propaganda yaptım. ibnül-Eşas ise bunu reddetti ve öldürülmemi istedi.” dedi. Elçi Haşime: “Eğer halifeye itaat ediyorsan boynunu uzat.” dedi ve arkasından kılıçla vurarak 147 yılının safer ayında öldürdü. Haşimin adamlarının hepsine eman verildi, bunlar da geri döndüler.
ibnül-Eşas onları bundan sonra takip etti ve hepsini öldürdü. Bu yüzden Mudariyye Kabilesi ibnül-Eşasa çok kızdı ve Ona muhalefet ve düşmanlıkta birleştiler. Ayrıca ibnül-Eşası buradan çıkarmağa da kendi aralarında karar verdiler. ibnül-Eşas bu durumu görünce onlardan uzaklaştı. Mansurun elçileri ibnül-Eşasın yanına gelerek iyilik ve ilisanda bulundular, bunun üzerine ibnül-Eşas Mansurun yanına geldi. Mudariyye Kabilesi ibnül-Eşastan sonra buraya isa bin Musa Horasaniyi vali yaptılar.
ibnül-Eşasın geri dönmesinden sonra isa üç ay vali oldu. ileride zikredeceğimiz üzere 148 yılının rebiyülevvel ayında Mansur Ağleb et-Temlıniyi buraya vali tayin etti.
Birbirleri ile alakalı olduğu için metodumuza uygun olarak yukarıda anlattığımız olayları peş pe şe sıraladık, ayrıca her olayın hangi yılda olduğunu da zikrettik. Böylece her iki maksat da hasıl olmuş oldu.
Bu yılda Yezid bin Velid Yusuf bin Muhammed bin Yusufu Medine Valiliğinden azletti ve yerine Abdülaziz bin Amr bin Osmanı vali tayin etti. Yezid bin Velid Abdülaziz bin Amrı bu yılın Zilkade ayında Medineye gönderdi. Bu yılda halka haccı Abdülaziz bin Ömer bin Abdülaziz yaptırdı. Diğer bir rivayete göre haccı Ömer bin Abdullah bin Abdülmelik yaptırmıştır.
Irak Valisi Abdullah bin Ömer bin Abdülaziz, Küfe Kadısı ibn Ebi Leyla, Basra Valisi Müsevvir bin Ömer bin Abbad, buranın Kadısı Amir bin Ubeyde, Horasan Valisi ise Nasr bin Seyyar el-Kinani idi.
Bu yılda Mervan bin Muhammed bin Mervan bin Hakem Cezire Valisi Gamr bin Yezid bin Abdülmelike bir mektup yazarak kardeşi Velidin kanını istemeğe teşvik etti. Ayrıca bu hususta kendisine yardım etmesini ve varlığını ortaya koymasını istedi.
Bu yılda vefat edenler şunlardır:
Saad bin ibrahim bin Abdurrahman bin Avf (127 yılında öldüğü rivayeti de vardır), Said bin Ebi Said el-Makberi, Malik bin Dinar ez-Zahid (ölüm tarihi hakkında 127 ve 130 rivayetleri de vardır), şair Kümeyt bin Zeyd el-Esedi (doğum yılı 60tır), Abdurrahman bin Kasım bin Muhammed bin Ebi Bekir es-Sıddık (131 yılında öldüğü rivayeti de vardır) ve Irak Valisi Yusuf bin Ömerin idaresi altında bulunan ibn Abbasın arkadaşı Ebu Cemre ed-Dubbai.