Bu yılda Mervan ibrahim bin Velid ile savaşmak için Şama gitti.
Bunun sebebine gelince, bunun bir kısmını; Velidin öldürülmesinden sonra Mervanın gelişini, Onun öldürülmesini hoş karşılamayışım, Cezıreye üstünlük sağlayışını ve Yezıdin Onu babasının görevine tayin ettikten sonra kendisine beyat ettiğini yukarıda zikrettik.
Yezıd bin Velld ölünce Mervan, yerine oğlu Abdullahı büyük bir cemaatle Rakkada bırakarak, Cezire ordusuyla yola çıktı. Kınnesrine varınca orada Bişr bin Velid ile karşılaştı. Bişri kardeşi Yezıd buraya vali tayin etmişti. Meşruk bin Velid de Bişrin yanında bunuyordu. Bura halkı bir araya toplandı, Mervan onları kendisine beyat etmeğe çağırdı. Kays Kabilesinden Yezıd bin Ömer bin Hübeyre Mervana meyletti, Kınnesrin halkı da Bişr ile kardeşi Mesruru Mervana teslim ettiler. Mervan bunları yakalayarak hapsetti, daha sonra Kınnesrin halkıyla birlikte Hımsa doğru yola çıktı.
Hıms halkı Yezid öldükten sonra ibrahim ve Abdülazize beyat etmekten imtina ettiler. Bunlar beyat etmeyince ibrahim, Abdülazizi ve Şam ordusunu bunların Üzerine gönderdi. Bunlar Hıms halkını şehirlerinde muhasara altına aldılar. Mervan süratle yoluna devam etti ve Hımsa yaklaşınca Abdülaziz burasını terk ederek kaçtı. Hıms halkı da gelerek Mervana itaat ettiler ve Mervana katılarak yola çıktılar. ibrahim bin Velid, Süleyman bin Hişamla bir orduyu Şamdan yola çıkardı. yüz yirmi bin kişilik bir ordu AynüI-Cerrde konakladı. Mervan da buraya seksen bin kişi ile geldi. Mervan bunları savaş yapmamağa ve Velidin iki oğlu Hakem ile Osmanı hapishaneden çıkarmağa çağırdı; ayrıca bunlara Velidin katillerinden kimseyi istemeyeceğine de söz verdi. Süleyman bin Hişamın ordusu Mervanın bu taleplerini kabul etmeyerek Onunla savaşmağa karar verdi. Bir gün sabahtan ikindi vaktine kadar savaş oldu ve bu savaşta iki taraftan da çok sayıda kişi öldü.
Mervan bir hile düşünerek üç bin süvarisini gönderdi. Bunlar Süleymanın askerlerinin arka tarafına geçtiler ve orada bulunan nehri kestiler. Süvariler ibrahimin (Süleymanın) askerlerini bu nehirde boğmak istiyorlardı. Süleyman ve beraberindekiler askerlerinin atlarının nal şakırtısı, kılıç sesleri ve tekbirlerle meşgulolduklarından dolayı arkalarında olanlardan pek bir şey anlamadılar ve Mervanın süvarileriyle karşı karşıya gelince mağlup oldular. Hıms ahalisi silahlarını onların boyunlarına dayadı ve bunlardan on yedi bin kişiyi öldürdü. Cezirdiler ve Kınnesrin halkıysa hiç bir kimseyi öldürmediler. Mervana ölü sayısı kadar veya ondan biraz fazla esir getirdiler. Bunlardan Velidin iki oğlu için beyat aldı ve aralarından, Yezid bin Akkar el-Kelbi ile Velid bin Masad el-Kelbi hariç, hiç bir kimseyi öldürmeyip hepsini serbest bıraktı. Bu iki kişi Velidin öldürülmesini idare edenlerdendi. Mervan bunları hapsetti, daha sonra hapishanede öldüler.
Yezid bin Halid bin Abdullah el-Kasri Süleyman ile Şama kaçanlardandı.
Bunlar ibrahim ve Abdülaziz bin Haccac ile bir araya gelip güç oluşturdular. Kendi aralarında: “Eğer Velidin iki oğlu kalır da, Mervan bunları ortaya çıkarır ve hilafet bunların eline geçecek olursa babalarının katillerinin hepsini öldürürler. Bu durumda en doğru olan onları öldürmektir.” dediler. Bu görüşü Yezid bin Halid ortaya atmıştı. Halidin azatlısı Ebul-Esed de bunların öldürülmesi için emir verdi. Yusufb. Ömeri çıkararak boynunu vurdu. Bunlar Ebu Muhammed es-Süfyaniyi öldürmek istediler. Bunun üzerine Ebu Muhammed hapishanenin bir odasına girerek burasını arkadan kapattı. Açmağa güçleri yetmeyince yakmak istediler. Ateş getirdikleri sırada Mervanın süvarilerinin şehre girdiği haberi geldi. Bunun üzerine kaçtılar, ibrahim de buradan kaçarak gizlendi. Süleyman beytülmali yağmalayarak taraftarları arasında taksim ettikten sonra şehirden çıkıp gitti.