Denildiğine göre, Ömer bin Abdülaziz Adiyy bin Ertata yazarak Yezid bin Mühellebi tutuklayarak göndermesini emretmiş, Ömer ise daha önceden Yezide yerine birini bırakıp yanına gelmesini istemişti. Yezid yerine oğlu Muhaledi bırakarak Horasandan hareket edip Vasıta geldi. Basraya geçmek üzere gemiye bindi. Adiyy, Musa bin Vecih Himyeriyi gönderdi ve Musa Ona Makıl Nehrinde köprünün yanında yetişti, yakalayıp Ömere gönderdi. Ömer de Yezidi huzura getirtti. Ömer Yezid ve yakınlarını sevmiyor ve: “Bunlar öğütten anlamayan, katı kalpli, zorba kişilerdir; ben böylelerini sevmem.” diyordu. Yezid de Ömerden hoşlanmıyor ve: “O müraidir.” diyordu. Ömer hilMete gelince Yezid, riyadan uzak olduğunu görmüştü. yanına çağırtınca Ömer Ona Süleymana yazıp haber verdiği malları sordu.
Yezid:
– Süleymanın katındaki yerinıi biliyorsun, insanlar arasında meşhur olınak için Süleymana o mektubu yazdım. Üstelik Süleymanın beni hesaba çekmeyeceğini biliyordum.
Ömer:
– Seni hapsetmekten başka çare yok. Allahtan kork ve yanındakileri iade et; çünkü o mallar Müslümanların hakkıdır, onları bırakmam mümkün değildir.
Ömer Onu Halep kalesine hapsetti ve Cerrah bin Abdullah Hakemiyi Horasana emir olarak gönderdi. Muhalled bin Yezid Horasandan insanlara mal dağıtarak geliyordu. Ömerin yanına geldi ve aralarında şöyle bir konuşma oldu:
Muhalled:
– Ey Müminlerin emiri! Sen halife olmakla bu millete büyük iyilikte bulundun. Yine senin hilafetin sayesinde biz bu milleti güçlük ve darlığa düşürmedik. Bu ihtiyarı (babasını kastediyor) ne diye hapsettin? Onun yükünü ben üzerime alayım, istediğin şekilde benimle anlaş.
Ömer:
– Hayır, ancak hepsini yüklenirse.
Muhalled:
– Ey Milininlerin emiri! Eğer elinde delil varsa Yezidi onunla cezalandır; eğer yoksa sözünü tasdik et, Onu yemine çek. Eğer yapmazsa anlaşma yoluna gir.
Ömer:
– Onu malların hepsinden sorguya çekeceğim, muaheze edeceğim. Muhalled Ömerin yanından çıktı, Ömer: “Bu babasından daha hayırlı.” dedi. Aradan çok geçmeden Muhalled öldü. Cenaze namazını Ömer kıldırdı ve: “Bugün Arapın cömert delikanlısı öldü.” dedi.
Yezid Ömere bir şey ödemekten kaçımnca Ömer Ona yünden bir cübbe giydirip bir deveye bindirdi ve Dehleke götürülmesini emretti. insanların içinden geçerken Yezid: “Benim aşiretim yok mu? Dehleke fasık ve hırsız gidiyor.” dedi. Sellame bin Nuaym Havlani Ömerin huzuruna gelip: “Ey Müminlerin emiri! Yezidi tekrar hapsedildiği yere koy. Eğer Onu gönderecek olursan, kavminin çekip almasından korkarım. Onlar etrafına toplandılar. ” dedi. Ömer de Onu tekrar hapse koydu. Yezıd, Ömer hastalanıncaya dek orada kalmıştı.