"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Aliye sövmeyi terk

Ümeyyeoğulları (Emeviler) hutbede Ali bin Ebi Talibe sövüyorlardı. Ömer bin Abdülaziz bunu kaldırdı ve diğer valilere haber göndererek bundan böyle o fıdeti terk etmelerini emretti.
Aliye muhabbet sebebini Ömer şöyle anlatır:
“Medinede ilim öğreniyordum, Ubeydullah bin Abdullah bin Utbe bin Mesuddan pek ayrılıruyordum. Benim bu durumum hakkında Ona bir şeyler ulaşmıştı. Bir gün yanına gittim, namaz kılıyordu. Namazı epeyce uzattı. Oturdum, namazı bitirmesini bekledim. Namazı bitirince bana dönüp: Allahın Bedir ehlinden ve beyat-ı Rıdvana katılanlardan razı olup da sonradan onlara gazaplandığını ne zaman öğrendin? diye sordu. Bunu duymadım. diye karşılık verdim. Peki, Ali hakkında senden bana gelen şeyler ne oluyor? diye sordu. Allaha ve sana karşı mazeretim var. Önceki durumumu terk ettim. Babam hutbe okuduğu zaman Ali hakkında kötü konuşacağı yere gelince tereddüt eder, ıMı gevelerdi. Ona dedim ki: Hutben çok güzel akıp gidiyor, sıra Aliyi zikretmeğe gelince kusurlu olduğunu anlıyorum. Babam: Bunu anladın mı? diye sordu. Evet. dedim. Bunun üzerine: Bak yavrum, çevremizde bulunanlar eğer bizim Ali hakkında bildiğimiz iyi şeyleri bilseler bizden ayrılır, Alinin çocuklarına koşarlar. diyerek karşılık verdi.”
Ömer bin Abdülaziz halife olunca dünyaya hiç rağbet etmedi. Hem de rağbet için bu büyük işi (Aliye sövme işi) irtikap edecek kadar. Bu işi terk etti ve her tarafa terk edilmesi için emirler yolladı. Onun yerine: innallahe yemuru bi I-adli vel-ihs3n… (Nahl, 90) ayetini okudu.
Ömer bin Abdülazizin bu tutumu takdirle karşılandı ve bu yüzden çok övüldü. Mesela Kuseyyir Azze şöyle demiştir:
Halife oldun, Aliye sövmedin; suçsuzları korkutmadın ve bir mücrimin sözüne uymadın.

Apaçık hakkı söyledin, elbette hidayet alametleri konuşmakla açığa çıkar.
Kuseyyir Azze bu şiiri okurken Ömer: “O halde felah bulduk.” dedi.

Ömer bin Abdülaziz Anadoluda bulunan Meslemeye haber göndererek beraberindeki Müslümanlarla geri dönmesini istedi. Ona besili atlar ve bol yiyecek gönderdi, halkı onlara yardım etmeğe çağırdı.
Yine bu yılda Türkler Azerbaycana baskın yapıp bir grup Müslümanı katlettiler. Ömer, Hatim bin Numan Bahiliyi gönderdi; bu Türkleri katlettiler, pek az kişi kurtulabildi. Ömere bunlardan elli kişi esir getirildi.
Yezid bin Mühelleb Iraktaki görevinden bu yıl içinde azledildi. Basraya Adiyy bin Ertat Fezari, Küfeye Abdülhamid bin Abdurrahman bin Zeyd bin Hattab el-Adevi el-Kureşi, katibi Ebu Zenad da beraberinde olduğu halde geldi.
Adiyy, Yezid bin Mühellebin peşine Musa bin Vecih Hımyeriyi gönderdi.

Bu sene hac emirliğini Ebu Bekir bin Muhammed bin Amr bin Hazim yaptı.
Bu, Ömerin Medinedeki amiliydi.
Mekke Valisi Abdülaziz bin Abdullah bin Halid idi.
Küfe Valisi Abdülhamid idi, buranın kaza işlerine Amir Şabi bakıyordu.
Basra Valisi Adiyy bin Ertat, kadıysa Hasan bin Ebil-Hasan el-Basri idi.

Hasan daha sonra Adiyyden istifa talebinde bulunmuş ve bu talebi kabul edilmişti. Adiyy iyas bin Muaviyeyi kadı yapmıştı.
Denildiğine göre, Hasan şikayet edilmiş, Adiyy de Onu azledip yerine iyası getirmişti.

Ömer bin Abdülaziz Horasana Cerrah bin Abdullah Hakemiyi vali tayin etti.
Nafı bin Cübeyr bin Mutim bin Adiyy (Medinede), Mahmud bin Rebi (Resulallah zamanında doğmuştu) ve Ebu Zıbyan bin Husayn bin Cündeb el-Cünübi (KahUdun babası) bu yıl içinde ölmüşlerdir.
Yine Ebu Haşim Abdullah bin Muhammed bin Ali bin Ebi Talib Şamdan dönerken zehirlenerek ölmüştür. Onu zehirleyecek olan adamı Süleyman bin Abdülmelik peşine takmıştır. Hişam bunu hissedince Humeymede bulunan Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbasın yanına gitti, halini anlattı. HilMetin oğluna geçtiğini ve ne yapacağını bildirdi ve orada öldü.
Meşhur şarkıcı (muganni) Ubeydullah bin Şüreyh ve Abdurrahman bin Kaab bin Malik Ebul-Hattab da Süleyman zamanında ölmüşlerdir.