"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Abdülaziz bin mervanın ölümü ve velide veliahtlık beyatının yapılması

Abdülmelik bin Mervan kardeşi Abdülazizi veliahtlıktan bertaraf ederek oğlu Velid bin Abdülmelike beyat edilmesini istemişti, ancak Kabisa bin Züeyb bu işe kalkışmaktan Onu alıkoymuş ve şöyle demişti: “Hayır, böyle bir şey yapma. Bu takdirde sen kendini oldukça utamlacak bir duruma sokarsın ve herkes bundan söz eder. Bakarsın ölür, sen de rahata kavuşursun.” Bunun üzerine Abdülmelik Ona ilişmedi, ancak nefsi sürekli olarak Onu veliahtlıkran uzaklaştırmasını istiyordu. Abdülmelikin en çok değer verdiği kimselerden birisi olan Ravh bin Zinba Abdülmelikin huzuruna girerek şöyle dedi: “Ey Müminlerin emiri! Sen Onu veliahtlıktan alacak olursan, bu konuda artık iki kişi bile tartışmaz. Bu konuda senin davetini kabul edecek ilk kişi ben olurum.” Abdülmelik de: “Allahın izniyle hele bir sabah olsun bakalım.” dedi. Ravh da Abdülmelikin yanında geceyi geçirdi ve orada uyudu. Kabisa bin Züeyb onlar uykudayken yanlarına geldi. Daha önce Abdülmelik Mciplerine Kabisa gelmek. tediğinde engellememelerini emretmiş idi. Mühür ve sikke de Onun elinde idi. O bakımdan haberler ve mektuplar Abdülmelikten önce Ona varırdı. Kabisa içeri girince selam verip şöyle dedi: “Kardeşin Abdülazizin ölümünden dolayı Allah sana ecrini versin.” Abdülmelik: “Öldü mü yoksa?” diye sorunca Kabisa: “Evet.” dedi. Abdülmelik bunun üzerine istircada bulundu ve Ravha dönerek: “Allahın takdiri bizim yapmak istediğimize gerek bırakmadı. Bu kişi bu konuda sana muhalefet ediliyordu ey Kabisa!” deyince Kabisa da şöyle dedi: “Ey Müminlerin emiri! En sağlıklı görüş acele etmemektir.” Bu sefer Abdülmelik Ona şöyle cevap verdi: “Bazen acele etmekte de büyük hayırlar vardır. Amr bin Saidi görmedin mi? Onunla ilgili olarak acele etmek ağır davranmaktan daha çok hayırlı olmadı mı?”
Abdülaziz Mısırda cemaziyülevvel (M. Mayıs-Haziran 704) ayında vefat etmişti. Abdülmelik kardeşi Abdülazizin görevini oğlu Abdullaha evrederek Onu Mısır valisi yaptı.
Denildiğine göre, Haccac Abdülmelike mektup yazarak Ona Velide beyat edilmesini güzel göstermeğe çalıştı, hatta bu konuda bir heyet bile gönermişti. Bunun üzerine Abdülmelik kardeşi Abdülazizi veliahtlıktan azlederek Velide beyat edilmesini isteyince Abdülazize şu mektubu yazdı:Uygun görürsen bu emirlik senin yerine kardeşinin oğluna geçsin.” Ancak

Abdülaziz bu teklifi kabul etmedi. Abdülmelik bu sefer Ona gönderdiği ikinci bir mektupta kendisini veliaht tayin edip ondan sonra oğlu Velidi veliaht Iayin etmeyi yazdıysa da Abdülaziz şöyle karşılık verdi: “Senin Velid hakkında uygun gördüğünü ben de oğlum Ebu Bekir hakkında uygun görüyorum. ” Bu sefer Abdülmelik Ona Mısır haracını kendisine göndermesini emretti. Abdülaziz şu cevabı verdi: “Ben ve sen, ey Müminlerin emiri, öyle bir yaşadık ki senin ailenden bu yaşa kim geldiyse gerideki hayatı oldukça az demektir. ikimiz de ölümün hangimize daha erken geleceğini bilmiyoruz. Eğer ömrümün geri kalan kısmını berbat etmek istemiyorsan buna göre hareket et.” Abdülmelik Onun bu mektubundan etkilendi ve görevinde bıraktı. Velid ile Süleymana da: “Eğer Allah size halifeliği vermek istiyor ise hiç bir kul bunu geri çeviremez.” dedi. Abdülmelik Abdülazizden ret cevabını alınca: “Allahım! O benim akrabalık bağlarımı kesti, sen de Onu kes.” diye dua etti.
Abdülaziz vefat edince Şam halkı: “Müminlerin emirine istediği verıldi.” dediler. Abdülmelik Abdülazizin ölüm haberini alınca Müslümanlara iki oğlu Velid ve Süleymana beyat etmelerini söyledi, onlar da beyat ettiler. Onlara beyat alınması için bütün bölgelere yazılı emir gönderildi. O sırada Medine Valisi Hişam bin ismail idi. Medinelilerden beyat etmelerini istedi onlar da beyat ettiler. Ancak Said bin Müseyyeb beyat etmeyi kabul etmeyerek: “Ben Abdülmelik hayatta iken kimseye beyat etmem.” demiş, bunun üzerine Hişam Onu ağır bir şekilde dövdürdükten sonra kıldan yapılmış bir şalvar ile şehirde dolaştırmış, daha sonra kişilerin öldürülüp asıldığı tepeye getirtmişti. Ancak oradan geri getirip hapsettiler. Bunun üzerine Said şöyle dedi: “Onların beni asmayacaklarını bilseydim bu elbiseleri giymezdim, zira bunlar beni asacaklar, bu da benim avretimi örtecek diye giyinmiştim. ”
Abdülmelik durumu haber alınca: “Allah Hişamın belasını versin. Onun Saidi beyat etmeye davet etmesi, beyat etmeyi kabul etmediği takdirde de ya boynunu vurınası veyahut da ona ilişmemesi gerekirdi.” deyip kınayan bir mektup yazdı ve: “Said ne isyan edecek, ne de muhalefet ede bir kimsedir.” dedi.
Said Aynı şekilde ibn ez-Zübeyre de beyat etmekten imtina etmiş ve: “Ben herkes beyat etmediği sürece beyat etmiyorum.” demiş, bunun üzerine ibn ez-Zübeyr in amili olan Cabir bin Esved Ona altmış kamçı vurmuştu. ibn ez-Zübeyr bunu haber alınca Cabire mektup yazarak bundan dolayı Onu kınamış ve: “Saidden bize ne, Onu bırak ve ilişme.” diye emretmişti.
Bir rivayete göre, Velid ile Süleymana 84 yılında beyat edilmiştir. Ancak 85 yılında ve Abdülazizin, kardeşi Abdülmelikin yanına Mısırdan gelişinden önce olduğuna dair rivayet daha sahihtir.
Abdülaziz ayrılacağı zaman Abdülmelik Ona şu tavsiyelerde bulunmuştu: “Güler yüzlü ol, yumuşak hareket et. Yumuşak hareketi de daima tercih et, çünkü bu senin için daha etkileyicidir. Hacip yapacağın kimseyi iyi seç ve bu senin akrabalarının en iyilerinden olsun, çünkü o senin hem yüzün, hem de dilindir. Kapına gelen herkesin mevkiinin ne olduğunu da mutlaka sana bildirsin ki, sen de Ona izin verip vermeyeceğini bilmiş olasın. Meclisine çıktığın zaman meclisinde bulunanlarla önce sen konuşmağa başla ki, sana karşı ünsiyetleri olsun ve sevgin kalplerine yerleşsin. Sana bir problem geldiği zaman onunla ilgili olarak açıktan açığa istişare et ve ona karşı gücünü artır çünkü istişare önemli işlerin kilitlerini açar. Şunu bil ki görüşün yarısı senin, yarısı da kardeşinindir. Zaten hiç bir kimsenin istişare etmekle canı çıkmaz.
Birisine karşı kızacak olursan, ona vereceğin cevabı geciktir; çünkü geciktirecek bile olsan, cezalandırmak imkanı elindedir, amma cezanı verdikten sonra onu geri almak imkanı yoktur. Vesselam.”

Bu yıl hac emirliğini Mahzumlu Hişam bin ismail yaptı. Irak ve Doğu bölgesinin Valiliğini Haccac bin Yusuf yapıyordu.
Bu yıl Muhammed bin Mervan Armenia bölgesine gaza yapmış ve yazı da, kışı da orada geçirmişti.
Mahzumlu Amr bin Hureys bu yıl vefat etmiştir.

Zebidli Abdullah bin Haris bin Ceze de bu yıl vefat edenler arasındadır.

Onun 87 ve 88 yıllarında vefat ettiği de söylenmiştir.

Adiyoğullarının antlaşmalısı olan Abdullah bin Amir bin Rabia da bu yıl vefat etmiştir. Abdullah Peygamber vefat ettiğinde dört yaşında idi.