Muaviye, Amir el-Ecdar oğullarından Züheyr bin Mekhul el-Amiriyi Semaveye gönderip burada bulunan Müslümanların zekatlarını toplamalarını emretmişti. Bunu haber alan Ali, Cafer bin Abdullah el-Eşcaiyi ve Kelb Kabilesinden Urve bin Uşbe ile Culas bin Umeyri Ona bağlı bulunan Kelb ile Bekir bin Vail Kabilesine mensup kimselerin zekatlarını toplamak üzere göndermişti. Alinin gönderdiği bu üç kişi Züheyr bin Mekhül ile karşı karşıya gelmiş ve çarpışmalara girişmişlerdi. Alinin adamları mağlup olmuş ve bunlardan Cafer bin Abdullah öldürülmüştü. Urve bin Uşbe, Alinin yanına varmış, ancak Ali Onu sert bir şekilde kınayarak kırbacını sallamıştı. Bundan dolayı Uşbenin oğlu kızıp Muaviyenin yanına kaçmıştı. Züheyr bin Mekhul, Urve bin Uşbeyi bir at üzerinde Şama götürmüş ve bundan dolayı da itham edilmişti. Culas bin Umeyre gelince, O da yolda bir çobana rastlayarak cübbesini almış ve çobana ipekten olan cübbesini vermişti. Şamlı süvariler Culasa yetişince: “Bu turabiler nereye kaçtılar?” diye sormuşlar, O da: “Şu tarafa doğru gittiler.” diye yanlış istikamet gösterip kendisi Kufeye gitmişti.