Muaviye, Müslim bin Ukbeyi Dümetül-Cendele gönderdi. Buranın halkı hem Aliye, hem de Muaviyeye beyat etmekten sarfınazar etmişlerdi. Müslim bin Ukbe DUmetüI-Cendel halkını Muaviyeye beyate ve Ona itaat etmeğe çağırmış, ancak onlar buna yanaşmamışlardı. Bunu haber alan Ali, Malik bin Kaab en-Hemdaniyi bir grup askerle Dümetül-Cendele gönderdi.
Müslim bin Ukbe hiç de farkında değilken Malik bin Kaab birden üzerine atılmış ve Müslim yenik düşüp de ayrılıncaya kadar gün boyunca çarpışmışlardı. Malik bin Kaab günlerce Dumetul-Cendelde ikamet ederek halkını Aliye beyat etmeye çağırdığı halde asla buna yanaşmamışlar ve şöyle demişlerdi:
“Müslümanlar tek bir imam etrafında toplanıncaya kadar hiç bir kimseye beyat etmeyeceğiz.” Bunun üzerine Malik oradan ayrılıp onları kendi halleriyle başbaşa bırakmıştı.
Bu yıl içinde Haris bin Mürre el-Abdi gönüllü olarak Alinin emri ile Kuzey Hindistana gazaya çıkmıştı. Haris oradan birçok ganimet ve esir ele geçirmişti. Bu ganimetlerden bir günde bin baş hayvanı askerleri arasında dağıtmış ve Muaviye döneminde Hicri 42. yıla (M. 662-663) yani öldürüldüğü güne kadar Kikan bölgesinde yanındakilerle birlikte gazaya devam etmişti.