"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Yezid bin şecerenin mekkeye gitmesi

Bu yıl içinde Muaviye kendi adamlarından olan Yezid bin Şecere erRehaviyi çağırarak Ona şöyle der: “Seni Mekkeye göndermek istiyorum. Oraya gidip hac görevini Müslümanlara yaptırasın ve benim için Mekkede Müslümanlardan beyat alasın. Ayrıca orada bulunan Alinin valisini de oradan kovasın. ”
Mekkede Alinin görevlendirdiği vali Kusem bin Abbas bulunuyorken Yezid bin Şecere Muaviyenin bu isteğini kabul ederek üç bin atlı ile birlikte Mekkeye yönelmişti. Kusem bin Abbas, Yezid bin Şecerenin geldiğini işitince Mekke halkını toplayıp onlara bir hutbe okumuş ve Şamlıların üzerlerine geldiklerini haber vererek kendilerini onlarla çarpışmağa çağırmış, ancak Mekkeliler bu konuda Ona icabet etmemişler, yalnız Şeybe bin Osman elAbdari itaat edeceğine dair söz vermişti. Bunun üzerine Kusem bin Abbas Mekkeden ayrılıp yakın çevresinde bulunan kabilelere katılmayı ve oradan Aliye mektup yazarak yardım istemeyi kararlaştırmış ve Aliden asker geldiği takdirde Şamlılarla çarpışmaya azmetmişti. Ancak Ebu Said elHudri Onu Mekkeden ayrılmaktan alıkoymuş ve şöyle demişti: “Burada ikamet et, buradan ayrılma. Elinde bulunan kuvvetlerle onlara karşı koymakta güç yetireceğini gördüğün anda onlarla çarpış. Bunu yapamadığın takdirde buradan çıkıp gitmek her zaman mümkün olan bir şeydir.” Kuşem bin Abbas burada ikamet etmiş, Şamlılar da Mekkeye vardıklarında hiç kimseyle çarpışmaya girişmemişlerdi. Bunun üzerine Kusem durumu Halifeye bildirmiş, o da Zilhicce ayının hemen başında aralarında Reyyan bin Damra bin Hevze bin Ali el-Hanefi ve Ebu Tufeylin bulunduğu bir askeri birliği Mekkeye göndermişti.
Yezid bin Şecere Terviyye gününden iki gün önce Mekkeye varmış ve Müslümanlar arasında şöyle bir söz söylemişti: “Hepiniz güvenlik içindesiniz, ancak bizimle çarpışan ve bizimle ayrılığa düşenler böyle bir emandan mahrumdurlar.” Sonra, Ebu Said el-Hudriyi çağırarak Ona şöyle demişti:
“Ben Haremde birliğin sağlanmasını arzu ediyorum. Sen istersen bunu temin edebilirsin, çünkü sizin emiriniz bu konuda biraz zayıftır. Ona namaz kıldırmaktan vazgeçmesini söyle. Ben de aynı şekilde namaz kıldırmaktan vazgeçeceğim. Müslümanlar kendilerine namaz kıldıracak birini seçsinler.” Ebu Said el-Hudri bu teklifi Kuseme nakledince O da namaz kıldırmaktan vazgeçmişti. Böylece Müslümanlar Şeybe bin Osmanı namaz kıldırıp hac emirliğini yapmak üzere seçmişlerdi. Hac mevsimi bittiğinde Yezid bin Şecere Şama doğru geri dönmek üzere yola çıkmış, bunu haber alan Alinin süvarileri Ona Şamlıların geri dönüşlerini iletivermişler, O da Makil bin Kaysı bu iş için görevlendirerek onları izlemesini istemişti. Şamlılar Vadiul-Kuradan ayrılmış bulunuyorlardı. Maki! bin Kays onlardan bir kısmıyla karşılaşmış, onları esir alıp yanındaki mallarını da ele geçirerek Aliye götürmüş, o da Muaviyenin elinde esir bulunan bazı kimselerle bunları değiştirmişti.