Bu yıl içinde Osman Ebu Musa el-Eşariyi Basra Valiliğinden azledip yerine Abdullah b; Amir bin Kureyz bin Rabia bin Habib bin Abdişemsi tayin etmişti. Abdullah bin Amir, Osmanın dayısının oğlu idi. Başka bir rivayette ise, bu azil ve tayin olayının Osmanın hilafetinin üçüncü yılında meydana geldiği kaydedilir.
Bu azlin sebebi olarak şu olayanlatılır: lzeç halkı ile Kürtlerden bazıları Osmanın hilafetinin üçüncü yılında isyan etmişlerdi. Bunun üzerine Ebu Musa el-Eşari insanlara hitap edip onları cihada davet etmiş ve cihadın faziletini anlatmıştı. Ebü Musa bu konuşmasında yaya olarak cihada çıkmanın daha faziletli olduğunu söylemişti. Bundan dolayı Müslümanlardan bir kısmı davarlarını bırakıp yaya olarak sefere çıkmak konusunda anlaşmışlardı. Diğer bir kısım Müslümanlar ise şöyle demişlerdi: “Biz bu konuda acele etmeyiz. Bakalım vali nasıl davranacak? Eğer uygulamaları ve fiiliyatı söylediklerini doğrularsa biz de Ona uyarız.”
Ebü Musa, kendi köşkünden ayrılırken, kırk katır çıkarıp eşyasını yüklemiş ve yola koyulacağı sırada yukarda sözü geçen Müslümanlar hemen onun katırlarının yularlarına yapışıp: “Bizi bu katırlara bindir ve sen de bizi teşvik ettiğin gibi yürümeye devam et.” demişlerdi. Bunun üzerine Ebu Musa onlara bağırmış, onlar da davarlarını salıvermişler, böylece Ebu Musa oradan çıkıp gitmişti. (Oradakilerin temsilcileri) Osmana gelip durumu anlatarak her istedikleri konuda kendilerine sual sorulmamasını rica etmişler, tek şeyin Ebü Musanın azledilmesi olduğunu bildirmişlerdi. Osman Basralılara: “Kimi istiyorsunuz?” diye sormuş, gelen Basralılar arasında bulunan Gaylan bin Haraşe: “Bizim topraklarımızı yiyen bu adamdan başka kim olursa olsun kabul ediyoruz. Sizin aranızda son derece düşkün olup da onu bu düşkünlüğünden kurtarmak istediğiniz bir kimse yok mudur? içinizde fakir olup da zenginleştirmek istediğiniz bir kimse yok mudur? Ey Kureyş Kabilesi! Bu Eşari Kabilesine mensup olan yaşlı adam ne zamana kadar bu toprakların kanını emip duracak?” diye haykırmıştı. Hz, Osman işittiği bu sözlere karşı hemen durumu anlayarak Ebu Musayı görevinden azledip yerine Abdullah bin Amir bin Küreyzi Basra Valiliğine tayin etmişti. Ebu Musa yerine Abdullahın tayin edildiğini işitince: “Size haraç toplayan ve mal biriktiren bir tıfıl geliyor. Nineleri, teyzeleri, halaları cömert olan birisidir. Onun için iki ordu toplanır.” demişti. Abdullah bin Amir yirmi beş yaşında idi. Ebu Musanın ve Osman bin Ebil-As es-Sakafinin Umman ve Bahreyndeki orduları bir araya getirilip emrine verilmişti.
Yine bu arada Osman Horasan Valiliğine Umeyr bin Osman bin Saadı, Sicistan Valiliğine de Abdullah bin Umeyr el-Leysiyi tayin etmişti. Abdullah bin Umeyr el-Leysi Salebe Kabilesinden idi. Kabilden oraya doğru yola çıkmış, Umeyr bin Osman da Horasandan Ferganeye kadar olan bölgeyi gayet iyi bir şekilde ıslah etmişti. Mukrana da Ubeydullah bin Mamer tayin edilmiş, nehre ulaşıncaya kadar buraya girmişti. Ayrıca Abdurrahman bin Ubeysi Kirmana göndermiş, Ahvaz ve Fars illerine de asker sevk etmişti. Diğer taraftan Abdullah bin Umeyri azledip yerine Abdullah bin Amiri tayin ederek bir yıl sonra azledinceye kadar burada bırakmıştı. Arkasından Abdurrahman bin Ubeysi azletmiş ve Asım bin Amrı yerine görevlendirmişti. Adiyy bin Süheyl bin Adiyyi tekrar eski görevine tayin edip Ubeydullah bin Mameri Fars illerine göndermiş ve onun yerine Umeyr bin Osmanı tayin etmişti. Bu arada Horasana Umeyr bin Ahmer el-Yeşkeriyi Sicistana da imran bin Hudayı el-Bercemiyi göndermişti. Kirmanda bulunan Asim bin Amr orada vefat etmişti.