"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Fars illerinin ahitlerini bozması

Fars illerinin halkı valileri olan Ubeydullah bin Mamere karşı isyan etmişler, O da bu isyancılara karşı harekete geçmiş, iki ordu istahI önlerinde karşı karşıya gelmişlerdi. Meydana gelen çarpışmalarda Ubeydullah ve emrinde bulunan Müslümanlar yenilgiye uğramışlardı. Bu yenilginin haberi Abdullah bin Amire ulaştığında Basralılardan yardım talep etmiş, Basradan hareket eden Müslümanlar Fars illerine yola çıkıp istahra gelmişlerdi. Bu gelen ordunun sağ kanadına Ebu Berze el-Eslemi sol kanadına da Makil bin Yesar kumanda ediyorlardı. Süvarilerin başında da imran bin Husayn bulunuyordu. Bunların ileri gelenlerin tümü de büyük sahabilerdendi. Farslılarla Müslümanlar arasında şiddetli çarpışmalar meydana gelmiş, nihayette isyancı Farslılar hezimete uğrayıp onlardan bir çok kimse öldürülmüş ve istahr kılıç zoruyla fethedilmişti. Darabcirde gelen Müslümanlar halkın hıyanet etmesi üzerine burayı fethetmiş ve oradan Gur şehrine gidilmişti ki burası Erdeşirhurreh ismiyle de biliniyordu. Bu arada istahr halkı tekrar isyan etmiş, fakat kumandan Abdullah b. Amir hiç aldırış etmeden askerlerini Gur şehrine kadar ulaştırıp burayı muhasara altına almıştı. Başlarında Herim bin Hayyan vardı. Müslümanlar istahrın isyan etmesi üzerine oraya kadar geri dönüp şehrin etrafında gazalar yapıyor, tekrar Gura dönüyorlardı. Nihayet Abdullah b..Amir buraya gelip Gur şehrini fethetmişti.
Buranın fethediliş şekli şöyle olmuştu: Bir gece Müslümanların bazılarının namaz kıldıkları bir sırada yanlarında bıraktıkları ekmek ve et dolu bir kırbaya yaklaşan bir köpek kırbayı ağzıyla çekip kaçmış ve gizli bir yerden şehre girivermişti. Bu sırada, bu köpeği izleyen Müslümanlar şehrin bu gizli gediğinden içeri girerek şehri kılıç zoruyla fethetmişlerdi.
Abdullah b..Amir Gur şehrini fethettikten sonra istahra gelip burayı da bir müddet muhasara etmiş ve şiddetli çarpışmaların meydana gelmesinden sonra istahrı kılıç zoruyla fethetmişti. Ayrıca mancınıklarla surlar dövülmüş, halkından ve Acemlerden birçok kimse öldürülmüştü. Buraya yerleşmiş ve şehre sığınmış olan birçok kimse de ele geçirilmiş bulunuyordu. Bu konuda anlatılan başka bir rivayet de şöyledir: istahr halkının ahidIerini bozması üzerine Abdullah b..Amir buraya yönelmiş ve Gur şehrine ulaşmadan önce burayı yine muhasara edip itaat altına almış ve oradan Gur şehrine gelerek Darabcirdi de hakimiyeti altına almıştı. Darabcird halkı da daha evvel ahitlerine muhalefet etmişlerdi. Bu isyanların bastırılmasıyla Abdullah b. Amir Fars halkını bir daha isyan etmemek üzere itaat altına almış ve durumu Osmana bildirmişti. Osman da Ona emirler gönderip Fars illeri üzerine Herim ibn Hayyan el-Yeşkeri, Herim bin Havyan el-Abdi, Hırreyt bin Raşid, Mincab bin Raşid ve Tercüman el-Huceymiyi tayin etmesini istemişti. Ayrıca, Horasan illerini ayrı ayrı bölgelere taksim edip bu bölgelerden Merveyn üzerine Ahnefi, Belh üzerine Habib bin Kurre el-Yerbıliyi, Herat üzerine Halid bin Abdullah bin Züheyri, Tus üzerine Umeyr bin Ahmeri, Nisabur üzerine Kays bin Hubeyre es-Sülemiyi tayin etmesini emretmişti. Nisaburda Abdullah bin Hazim bulunuyordu. O, Kaysın amcasının oğlu idi. Osman vefatından önce Nisaburu Kays bin Hübeyreye vermişti. Ümeyr bin Ahmeri de Sicistana tayin etmiş, arkasından Hübeyb bin Abdişems oğullarından olan Abdurrahman bin Semureyi tayin etmişti. Osman vefat ettiği zaman Abdurrahman bin Semure Sicistan valisi, Ümran, BUkran Valisi, Ümeyr bin Osman bin Saad Fars Valisi, ibn Kindir el-Kuşeyri de Kirman Valisi olarak görev yapmakta idiler.
Kays bin Hübeyre yine Osman zamanında Abdullah bin Hazımı ibn Amire elçi olarak göndermişti. ibn Amir Ona ikramda bulunmuş ve elçi, ibn Amire şunu söylemişti: “Kays ibn Hübeyre Horasandan ayrıldığı takdirde bana orayı vermek üzere bir ahitname ver.” ibn Amir elçinin bu isteğini yerine getirmişti. Elçi olan Abdullah bin Hazım bu ahitnameyi aldıktan sonra Horasana geri dönmüştü. Osman şehit edilip de ortalık karışınca, ibn Hazım Kaysa şöyle demişti: “Senin yapacağın en iyi şey beni yerine halef tayin edip herkesin ne yapmak üzere olduğunu öğrenmek için Medineye gitmendir.” Kays Onun dediğini yerine getirmiş, ibn Hazım da Kaysın oradan ayrılmasından sonra kendisinin buraya halef olacağına dair elindeki ahitnameyi çıkarmış ve Ali bin Ebi Talib zamanında Horasana hakim olmuştu. Ancak Kays bin Hübeyre Abdullah bin Hazımın yaptığı bu hileden dolayı son derece gazaba gelmiş, Ona kızmıştı.