Süraka, el-Babın fethini bitirdikten sonra Bükeyr bin Abdullah, Habib bin Mesleme, Huzeyfe bin Esid Selman bin Rabiayı Armenia bölgesindeki dağlık yörelere göndermiş ve oralara sefer yapmalarını sağlamıştı. Bunun için de Bükeyri Mukana, Habibi Tiflise, Huzeyfeyi Ani Dağlarına ve Selmanı da başka bir yöreye göndermişti. Bundan sonra Süraka, Babul-Ebvabın fethi müjdesiyle bu kumandanları çeşitli yerlere gönderdiğine dair bilgi vermek üzere Ömere mektup yazmıştı. Ömere gerçekten zor bir iş intikal etmişti; çünkü yol uzun ve asker hayli kalabalık olduğu için bu fetihlerin azıksız ve yardımcısız gerçekleşeceğini tahmin etmiyordu. Müslümanlar bu bölgede bir araya gelip islamı yaygınlaştırıp adaleti her tarafta uygulamalarından bir müddet sonra Süraka vefat etmiş ve yerine Abdurrahman bin Rabiayı vekil bırakmıştı. Ancak yukarıda zikrettiğimiz kumandanlardan yalnız Bükeyr gittiği Mukanı fethetmiş, diğerleri ise bir neticeye varamamışlardı. Bükeyr, adam başına bir dinar cizye almak üzere burayla sulh anlaşması imzalamıştı.
Mukanın fethinin H. 21. yılda olduğuna dair de bir rivayet vardır.
Sürakanın vefat edip yerine Abdurrahmanı vekil bıraktığını duyan Ömer, Abdurrahman bin Rabiayı bu görevinde bırakıp, Onu Türk illerine gaza yapmak için görevlendirdi.