"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hürmüzan ile tüsterlilerin müslümanlarla barış yapması

Tüster bu yıl içerisinde fethedilmiştir. Onun 16. veya 19. yılda fethedildiği de söylenmiştir.
Denildiğine göre, HürmüzanSukul-Ahvaz Günü hezimete uğrayıp Müslümanlar orayı fethedince Hurkus, Ceze bin Muaviyeyi Ömerin emri ile Sukul-Ahvaza göndermişti. Cezeeş-Şır diye bilinen kasabaya kadar onları takip etti ve eline geçirdiği kimseleri öldürdü, fakat Hürmüzana bir şey yapamaz duruma gelince bu sefer Ceze Devrak denilen Sürrak şehrine yöneldi. Burasını hiç bir zorlukla karşılaşmadan eline geçirdi, kaçan kimseleri cizye vermeye davet etti, onlar da bu daveti kabul ettiler. Durumu Ömer Utbeye bildirdi. Bunun üzerine Hurkusa ve Cezee ikinci bir emir verinceye kadar ellerine geçirdikleri yerlerde kalmalarına dair mektup yazdı. Ceze bölgeyi imar etti. Su kanalları açtı, oranın arazilerini canlandırdı. Hürmüzan onlara elçiler göndererek barış istedi. Ömer barış teklifini kabul etti ve Müslümanların ele geçirdikleri yerlerin ellerinde kalmasını şart koştu. Daha sonra bu şartla barış yaptılar ve bu antlaşmaya bağlı kaldılar. Müslümanlar Kürtleri kabul etmekle birlikte, Onun (Hürmüzanın) onların yanına gelmesine bir şey demiyorlardı.
Hurkus, Ahvaz Dağlarına yerleşti, ancak Müslümanlar aralarındaki anlaşmazlıkları ona kadar götürmekte zorlukla karşılaşıyorlardı. Ömer bunu haber alınca kendisine mektup yazarak düzlüğe inmesini emretti ve ne bir Müslümana, ne de bir antlaşmalıya herhangi bir zorluk çıkarmamasını tembih etti. Ona: “Ne tereddütte kal ne de, aceleciliğe kapıl. O takdirde dünya seni kederlendirir, ahiretin de elinden gider” diye yazmıştı. Hurkus, Siffin Gününe kadar orada kalmış, Harura da toplananlar arasında yer almış, haricilerle birlikte Nehrevan da bulunmuştur.