"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Kinnesrinin fethi ve heraklieosun kostantiniyyeye varmasi

Daha sonra Ebu Ubeyde, Halid bin Velidi Kınnesrine gönderdi. Halid şehrin yakınlarına gelince Bizanslılar başlarında Minas olduğu halde onlara karşı koymak üzere geldiler. Mınas, Heraklieostan sonra Bizanslıların en büyük şahsiyeti idi. Aralarında çarpışma oldu ve Mınas beraberindekilerle birlikte öldürüldü. BizanslIlar bundan önce benzeri bir şekilde öldürülmüş değillerdi. Sanki hepsi de bir anda öldüıülmüş gibi oldular. Arkasından Halid, Kınnesrın üzerine yürüdü. Kınnesrın halkı kalelerine çekildi ve kendilerini korumaya başladılar. Fakat Müslümanlar onlara: “Sizler bulutların üzerinde bile olsanız, Allah ya bizi sizlerin yanına çıkartır yahut sizleri bizlerin yanına indirir.” diye haber gönderince, durumlarını gözden geçirmeye başladılar. Sonunda Hıms halkı ile yapılan şartlarla barış istedilerse de Halid şehri kesinlikle tahrip etmek istediğinden bu istekleri kabul edilmedi ve şehrin tahribini önleyemediler. Bu sırada Heraklieos, Kostantiniyyeye varmış bulunuyordu. Sebebi şudur: Halid ile iyad, Şamdan, Amr bin Malik ise Küfe tarafından yola koyularak Karkısıya tarafından çıkıp Heraklieos üzerine yürüdüler. Abdullah bin el-Mutemm ise ordusu ile Musul taraflarından yola koyulmuş, ancak daha sonra da geri dönmüşlerdi. işte bu sırada Heraklieos Kostantiniyyeye girdi. Bu Müslümanların cesaretle çeşitli kollardan ilk ilerleyişleri olup on beşinci yılda gerçekleşmişti. On altıncı yılda olduğu da söylenmiştir.
Ömer, Halidin yaptıklarını haber alınca: “Halid, bu sefer kendi kendisini komutan yaptı. Allahın rahmeti Ebu Bekirin üzerine olsun, o yiğitleri benden daha iyi tanırmış”, demişti. Ömer daha önce hem Halidi hem de Müsenna bin Hariseyi görevlerinden almış ve bununla ilgili olarak şunları söylemişti: “Ben, kendilerini, onlar hakkında herhangi bir şüphem olduğu için görevden almadım. Fakat halk onları gözlerinde o derece büyüttü ki, bu zaferleri Allahı unutarak onlara bağlamalarından korktum.”
Ömer Müsennayı görevden almak hususundaki görüşünden, Ebü Ubeyd den sonra işi ele almasından, Halid hakkındaki görüşünden de Kınnesrinden sonra vazgeçmiş idi.

Heraklieosa gelince: O, Ruha (Urfa)dan ayrılmıştı. Buranın köpeklerini ilk havlatan ve tavuklarını ilk ürküten Müslüman kişi sahabeden olan Ziyad bin Hanzala dır.
Heraklieos, Ruhadan ayrılıp Şimşatda konakladı. Oradan da Kostantiniyyeye doğru yola koyuldu. Ruhadan ayrılmak istediğinde, tümsekçe bir yere çıkıp Şam taraflarına döndü ve şunları söyledi:
“Selam sana Suriye! Bir daha görüşmemek üzere selam! Bundan sonra sana hiç bir Bizanslı, uğursuz çocuk dünyaya gelmedikçe korkusuzca giremeyecektir. Keşke bu çocuk doğmasa!”

Heraklieosun bu davranışı ne kadar güzel, fakat BizanslIlar için de ne kadar büyük bir musibet!
Heraklieos, daha sonra yoluna devam ederek Kostantiniyyeye vardı.
iskenderun ile Tarsus arasında bulunan kalelerde bulunanları da yanına alrmştı. Bundan maksadı ise, Antakya ile diğer Rum şehirleri arasında kalan bölgelerde Müslümanların mamur bir yere rastlamamaları idi. Heraklieos kalelerdekileri de dağıtmış olduğundan Müslümanlar kimse bulamıyorlardı. Bazen de kalelere yakın yerlerde Rumlar tuzaklar kuruyor ve geride kalanları gafil avlayabiliyorlardı. Daha sonra Müslümanlar bunun için de gerekli ihtiyat tedbirleri aldılar.