"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Yemenlilerin irtidadı

Resulallah vefat ettiğinde Mekkenin ve çevresinin valisi Attab bin Esid, Akklıların ve Eşarilerin valisi Tahir bin Ebi Hale, Taif valisi Osman bin Ebil-.As ile Malik bin Avf en-Nasri idi. Osman yerleşik bölgelerin, Malik ise göçebelerin valiliğini yapıyorlardı. Feyrüz ve Dazeveyh Kays bin Mekşuhun da yardımcılığı ile Sanamn, Yala bin Ümeyye, el-Cenedin, Ebil Musa da Meribin valiliğini yapmakta idiler. Bu adı geçen vali ve komutanların yalancı Esved ile durumlarından daha önce sözetmiştik. Allah, Esvedul-Ansinin canını aldıktan sonra, onun taraftarlarından bir grup, hiçbir kimseye katılmaksızın Sana ile Necran arasında gidip geliyorlardı. Tam bu sırada Peygamber vefat etti. Çevredeki Arapların büyük bir kısmı da irtidat etti. Bunun üzerine Attab bin Esid, Ebu Bekire yazarak kendi bölgesinde irtidat edenleri bildirdi. Attab ayrıca kardeşi Halidi Tihame halkına gönderdi. Orada da Müdliclilerden Huzaalılardan ve Kinaneoğullarından bir grup vardı.
Kinanenin başında Cündüb bin Selma bulunmakta idi. Halidin askerleri ile birlikteel-Ebarik denilen yerde karşılaştılar. Halid onları öldürdü, geri kalanlarını da dağıttı. Cündüb ise, kurtulup geri döndü. Osman bin Ebll-.As da, Şenile üzerine bir askeri birlik gönderdi. Şenilede Ezd, Becile ve Hasamlılardan bir grup kişi vardı, başlarında Humayda bin Numan bulunmakta idi. Osman bin Ebll-.As gönderdiği bu askeri birliğin başına Osman bin Ebi Rebiayı komutan olarak tayin etmişti. Her iki taraf Şenuede karşılaştılar. Kafirler hezimete uğrayıp darmadağın oldular. Humayda da kaçıp yakasını kurtardı.
Akklıların değersizlerine gelince, bunlar Peygamberin vefatından sonra Tihamede ilk isyan edenler oldu, bunlarla Eşariler bir araya gelerek (sahil tarafındaki) el-Alabı tuttular. Tahir bin Ebi Hale beraberinde Mesruk ve irtidat etmeyen Akklılar ile birlikte onların üzerine yürüdü. el-Alab yollarında karşılaştılar. Akklılar ve onlarla birlikte bulunanlar bozguna uğradı ve onlardan pek çok kimse öldürüldü. Bu, Müslümanlar için çok büyük bir başarı olmuştu. Bu sırada Ebu Bekirin yazılı emirleri Tahire onlarla savaşmak emriyle gelmiş ve onları:el-ehabis: Pis herifler diye adlandırmıştı. Onların izledikleri yola daehabisin yolu adını vermişti. Böylece bu şu ana kadar onların adı olarak kalmış oldu.
Necranlılara gelince; onlar Peygamberin vefatı haberini aldıklarında, Ebu Bekir ile antlaşmalarını yenilemek üzere bir heyet göndermişler, o da bu konuda onlara yazılı bir belge vermişti.
Becilelilere gelince; Ebu Bekir, Cerir bin Abdullahı onların yanına göndererek, kendi kavminden islam üzere sebat edenleri savaşa çağırmasını ve onlarla birlikte islamdan dönenlerle savaşarak Hasamlılar üzerine yürüyüp Zül-Halasaya kızgınlıkları dolayısıyla isyan edenlerle savaşmasını emretmişti. Cerir bu şekilde yola çıkmış ve Ebu Bekirin kendisine verdiği emirleri yerine getirmişti. Oldukça az bir grup dışında kimse ona karşı çıkmadı. Karşı çıkanları öldürdü, kaçanları da takip etti.YEMENLiLERiN iKiNCi DEFA iRTiDAT ETMELERi
Kays bin Abd Yegus bin Mekşuh Yemende ikinci defa irtidat edenler arasında idi. Durum şöyle olmuştu: Kays, Peygamberin vefatı haberini alınca, Feyrllz ile Cişnesi öldürmek için bir takım çalışmalara girdi. Ebu Bekir de Ömer Zü Murran, Said Zü Zud, Zül-Kela, Havşeb Zıl Zuleym, Şehr Zü Niyafa mektuplar yazarak onlara dinlerine bağlı kalmalarını, Allahın emirlerini yerine getirmelerini ve Ebnaya karşı çıkanlara karşı yardımcı olmalarım ve Feyrllzun emirlerini dinlemelerini emretti. Feyrllz, Dazeveyh ve Kays bundan önce birbirleriyle dayanışma halinde idiler. Kays, bunu haber alınca Zul-Kela ve arkadaşlarına mektup yazarak onlara Ebnayı öldürmek ve onların yakınlarım Yemenden sürmek çağrısında bulundular. Fakat Zul-Kela ve taraftarları onun bu çağrısım kabul etmemekle birlikte Ebnaya da yardımcı olmadılar. Bu sefer Kays, tek başına onlara karşı hazırlıklarını sürdürürken diğer taraftan gizlice Esvedin sağda solda bulunan taraftarlarına mektuplar yazarak etrafında toplanmaları çağrısında bulundu. Esvedin taraftarları gelip yanında toplandılar. Sanalılar bu durumlarını haber aldı. Kays da Feyruz ile Dazeveyhin yanına giderek onları şaşırtmak amacıyla ve kendisi hakkında aldatmak düşüncesiyle onlarla istişarede bulundu. Feyruz da, Dazeveyh de ondan kuşkulanmadılar. Ertesi günü Kays bir ziyafet hazırlayıp Dazeveyh, Feyruz ve Cişnesi davet etti. Dazeveyh, Kaysın yanına gidince Onu öldürdü. Feyruz da Kaysın yanına gitmek üzere yaklaşmış iken konuşmakta olan iki kadından birisinin: “Bu da Dazeveyhin öldürüldüğü gibi öldürülecek” şeklindeki sözlerini işitince oradan çıkıp gitti. Kaysın arkadaşları peşine takıldı, O da koşarak yanından ayrıldı. Yolda Onu gören Cişnes de geri döndü ve ikisi beraberce Havlan Dağına yöneldiler. Bunlar Feyruzun dayıları oluyordu. Her ikisi de dağa çıktılar. Kaysın atlıları geri dönüp Onu haberdar ettiler. Sonunda Sana ve çevresindekiler de isyan etti ve Esvedin atlıları gelip Onun etrafına toplandı.
Feyruzun etrafında da bir grup toplanınca, bir mektup yazarak Ebu Bekiri bundan haberdar etti. Ebu Bekirin başkanlarına mektup gönderdiği kabilelerin büyük çoğunluğu Kaysın etrafında toplanırken, başkanlar Kaysa taraftar olmadı. Kays, el-Ebnayı üç gruba ayırdı. Feyruzla birlikte olmayıp, yerlerinde kalanların ailelerini yerlerinde bıraktı. Feyruz ile birlikte gidenlerin ailelerini ise iki gruba ayırarak gemilere bindirilmek üzere bir gruplarını Adene gönderirken diğer gruplarını da karadan göndererek onların tümüne: “Kendi ülkenize gidiniz!” talimatım verdi.
Feyruz bunu haber alınca, Kaysa karşı savaşı ciddiyetle ele aldı ve Ukayl bin Rabia bin Amiroğullarına ve Akklılara yardım talep etmek üzere elçiler gönderdi. Ukayllılar atlarına binip Ona yardıma koştular. Kays bin Amirin atlılarını beraberlerinde yurtlarına gönderdiği Ebnahların aileleri olduğu halde karşılaştılar. Ukayllılar onları kurtarıp Kaysın atlılarını öldürdüler. Akklılardan bir grup Ebnahların bir başka aile grubunu kurtarırken onlarla beraber bulunan Kaysın taraftarlarım da öldürdüler. Ayrıca Ukayl ve Akklılar Feyruza asker yardımı da gönderdiler. Bu yardımcı kuvvetler Feyruza ulaşınca, bunlarla ve etrafında toplanmış olanlarla yola çıktılar ve Sana yakınlarında Kays ile karşılaştılar. Oldukça çetin bir çarpışmaya tutuştular. Kays ve arkadaşları yenilgiye uğrarken Esvedul-Ansinin taraftarları beraberlerinde Kays da olduğu halde Sana ile Necran bölgeleri arasında dağıldılar.
Denildiğine göre, Ferve bin Müseyk, Peygamberin huzuruna gidip Müslüman olmuştu. Bunun üzerine de Nebi Onu Murad ve onların yurdunda bulunan diğer kabileierin zekatlarını toplamakla görevlendirmişti.
Zübeydili Amr bin Madi Kerib Kavminden ayrılıp Saadul-Aşire ile birlikte Müslüman olmuştu. el-Ansi, Mezhiclilerle birlikte irtidat edince, Amr da irtidat edenler arasında idi. Amr, Halid bin Said bin el-As ile birlikte bulunuyordu. irtidat edince, Halid Onun üzerine gitmiş, karşılaşınca, Halid omuzuna bir darbe indirmiş ve Amr, Halidden kaçmış idi. Halid OnunSamsame diye bilinen kılıcını ve atını ganimet olarak almıştı. Amr, irtidat edince, Onu Ferveye karşı koymuştu. Fakat her ikisi düzlükte karşı karşıya geldiklerinde birbirleriyle karşılaşmayı kabul etmediler. Onlar bu durumda iken, Ebu Cehilin oğlu ikrime, Mehrenin bir bölgesi olan Ebyen üzerine yürüdü. Mehreliler ile yapılan çarpışmalardan daha önce söz etmiştik. ikrime ile beraber Mehrelilerden ve onlardan olmayan kimselerden pek çok kişi bulunuyordu. Neha ve Himyerlileri saf dışı bırakmıştı. Yine Muhacir bin Ebi Vmeyye, Mekke ve Taif ile Becilelilerden bir topluluk ile ve Cerir ile beraber olmak üzere Necrana vardı. Ona Muradlı Ferve bin Müseyk de katıldı. Amr bin Madi Kerib çağrıyı kabul ederek, emansız bir şekilde Muhacirin yanına varınca Muhacir Onu bağladı. Aynı zamanda Kaysı da esir alıp onları Ebu Bekirin yanına gönderdi. Ebu Bekir, Kaysa: “Ey Kays! Sen Allahın kullarını öldürdün, müminleri bırakıp mürtetlerle bağlantıya girdin.” diye çıkıştı. Kays ise, Dazeveyhin anlatılan durumundan hiçbir konuda bir dahlinin bulunmadığını söyledi. Fakat Kays, Onu gizlice öldürmüştü.
Bu sebeple Onun kanının hakkını talep etmedi. Amra da: “Sen her gün yenilgiye uğramaktan ya da esir alınmaktan utanmıyor musun? Eğer bu dine yardımcı olsaydın, hiç şüphe yok Allah seni yüceltirdi” deyince, Amr: “Artık dönmemek üzere geliyorum” dedi. Her ikisi de kendi aşiretlerinin yanına döndüler. Muhacir, Necrandan yoluna devam etti ve bu şekilde bütün süvariler el-Ansinin taraftarları ile karşılaştılar. Ansinin taraftarları eman diledilerse de Muhacir eman vermeyip her yerde onları öldürdü. Daha sonra Sanaya doğru yol alıp Sanaya girdi ve bunu da Ebu Bekire bildirdi.