"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Muhammedin resul olarak gönderildiği zaman

Allah, Peygamberi Muhammedi. Kisra Perviz bin Hürmüz bin Enuşirvanın hükümdarlığının yirminci yılında peygamber olarak görevlendirdiği sırada, Farsların Araplar valisi olan iyas bin Kabisa et-Tai de Hire Valisi idi.
Enes bin Malik ile Urve bin ez-Zübeyr ve Hamza ile İkrimenin rivayetlerine göre de İbn Abbas şöyle demişlerdir: “Peygamber, kırk yaşında iken peygamberlikle görevlendirildi ve ona vahiy indirildi.” Yine ikrimenin ve Said bin el-Müseyyebin rivayetiyle İbn Abbas şöyle demiştir: “Resulallaha vahiy kırk üç yaşında iken nazil oldu.” İlk vahyin geldiği gün, ihtilafsız olarak pazartesi günü olmakla birlikte, hangi pazartesi günü olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Ebu Kılabe el-Cermi, şöyle demiştir: “Purkan, Peygambere Ramazanın on sekizinci günü nazil oldu.” Başkaları da: “Ramazanın on dokuzuncu günü olmuştur.” demiştir.
Resulallah, Cebraili görmeden önce, Allahın fazl-u keremiyle şereflendirmek istediği kimselerin gördükleri bazı şeyleri görüyor ve müşahede ediyordu. iki meleğin karnını yarıp kalbindeki hile ve kirleri çıkartmaları, yanından geçtiği her bir taşın ve ağacın ona selam vermesine rağmen sağına soluna bakıp kimseyi görememesi gibi durumlar sözünü ettiğim bu müşahedeler arasındadır. Ayrıca bütün ümmetler, onun peygamber olarak gönderileceğinden söz ediyor ve her bir ümmet, kendi kavmini bundan haberdar ediyordu.
Amir bin Rabia şöyle söyler: “Zeyd bin Amr bin Nüfeylin şöyle dediğini işittim:Bizler, İsmailin torunlarından ve Abdülmuttaliboğullarından bir peygamber beklemekteyiz. Kendimin Ona yetişeceğini sanmıyorum. Ben şimdiden Ona iman ediyor, Onu tasdik ediyor ve peygamber olduğuna şahitlik ediyorum, ömrün vefa edecek olur ve görüşürsen, Ona selamımı bildir. Şimdi sana onun niteliklerini bildireyim ki Onun hali sana gizli kalmasın. Amir:Haydi söyle deyince şöyle devam etti:O, uzun boylu da değildir, kısa da değildir. Saçları ne çoktur ne de az. iki gözünden gitmeyen bir kırmızılık vardır. İki omuzu arasında Peygamberlik mührü vardır. Adı, Ahmeddir. Peygamber olarak gönderileceği yer bu şehirdir. Daha sonra kavmi, Onu buradan çıkartacak ve getirdiklerinden hoşlanmayacaklardır. Bunun üzerine Yesrib (Medine)e hicret edecek ve dini orada güçlenecektir. Sakın Onu bilmemezlik etmeyesin. Ben her tarafı dolaşıp İbrahimin dinini sorup durdum. Yahudi, hristiyan ya da Mecusi olsun kime sordumsa bana şöyle diyordu:Bu dini(n çıkacağı yeri) sen geride bıraktın. Arkasından, Onu benim sana söylediğim şekilde niteliyorlar ve:Zaten ondan başka bir peygamber de kalmadı, diye ekliyorlardı.”
Amir der ki: “Müslüman olup Resulallaha Zeydin söylediklerini aktarıp selamım da bildirdikten sonra, Resululah, selamını aldı ve rahmet okuduktan sonra şöyle dedi:Ben Onun cennette eteklerini sürükleye sürükleye (yürüdüğünü) gördüm.”
Cubeyr bin Mutim der ki: “Resulallah peygamber olarak gönderilmeden önce, Buvane adlı putun yakınlarında oturmakta idik. Bir deve kesmiştik. Ansızın putun içerisinden birisinin şöyle bağırdığını işittik:Şu hayret veren işe bakınız. Biz artık gökten haber çalamayacağız. Yıldızlarla taşlanıyoruz. Bunun nedeni ise, adı Ahmed olan, Mekkede peygamberlikle görevlendirilip Yesribe hicret edecek birisidir.”
Cubeyr der ki: “Sesimizi çıkarmayıp sustuk ve dehşete kapıldık. Sonra da Resulallah ortaya çıktı.”
Onun Peygamberliğinin delilleri pek çoktur. İlim adamları bu konuda pek çok kitap tasnif etmiş ve bunlarda insanı hayrete düşürecek çok şeylerden söz etmişlerdir. Ancak burası onlardan söz edecek yer değildir.