İsa, havarilerini çağırıp, “Gidin ve duyduklarınızı anlatın” diyerek, onları ikişer ikişer tüm İsrail yöresine dağıttı. Havariler baş eğdiler ve İsa elini başlarının üzerine koyarak dedi, “Allahın adıyla hastalara sıhhat verin, cinleri çıkarıp atın ve benim baş kahinin önünde dediklerimi kendilerine anlatarak, İsrailileri benim ne olduğum konusunda aldatmayın. Sonra, bu satırları yazanla, Yakup ve Yuhanna dışında hepsi ayrıldı ve tüm Yahudiye içine girip, İsanın kendilerine anlattığı gibi pişman olmayı anlattılar, her türlü hastalığı iyileştirdiler. O kadar ki, İsrailde, İsanın “Allah birdir ve İsa Allahın peygamberidir” şeklindeki sözleri tasdik edildi ve bir kalabalık gördüklerinde hastaları iyileştirmekle ilgili olarak İsanın yaptığını yaptılar. Ama Şeytanın oğulları İsaya eza etmek için bir başka yol buldular. Bunlar kahinlerle din adamlarıydı. Ardından, İsanın İsrail üzerinde krallığa göz diktiğini söylemeye başladılar. Fakat avamdan korktukları için, İsaya karşı gizli gizli planlar kurdular. Tüm Yahudiyeyi geçtikten sonra, Havariler İsaya geri döndüler, o da kendilerini bir babanın oğullarını kabul ettiği gibi kabul ederek dedi, “Söyleyin bana, Allahımız Rab ne işler yaptı? Emin olun ki, Şeytanın ayaklarınızın altına düştüğünü ve onu bağcının üzümleri ezdiği gibi ezdiğinizi gördüm!” Havariler karşılık verdiler, “Ey muallim, sayısız hastayı iyileştirdik ve insanlara eziyet eden pek çok cinleri çıkarıp attık.” İsa dedi, “Allah sizi affetsin ey kardeşler, çünkü her şeyi yapan Allah olduğu halde, “Biz iyileştirdik” demekle günaha girdiniz.” O zaman dediler, “Budalaca konuştuk; bu bakımdan, ne diyeceğimizi bize öğretin.” İsa cevap verdi, “Her iyi işte, “Allah yaptı” deyin, her kötü işte de “Günah işledim” deyin.” “Böyle yapacağız” dedi Havariler ona. Sonra İsa dedi, “İsraililer, Allahın, benim elimle yaptıklarını şu kadar insanın elleriyle de yaptığını görünce ne diyorlar?” Havariler cevap verdi, “Tek bir Allahın bulunduğunu ve senin Allahın peygamberi olduğunu söylüyorlar.” İsa neşeli bir yüzle karşılık verdi, “Ben, kulunun arzusunu hor görmeyen Allahın kutsal adını tesbih ve tazim ederim!” Ve bunu dedikten sonra istirahate çekildiler.