İsa Bayramdan sonra Kudüsten ayrılıp Filipus Kayseriyesi sınırlarından içeri girdi. Bu sırada, melek Cebrail halk arasında başlayan fesadı kendisine söyleyince, havarilerine sordu, – İnsanlar benim için ne diyor? – Bir kısmı senin İlya olduğunu, bir diğer kısmı Yeremya, bir diğer kısmı da eski peygamberlerden biri olduğunu söylüyor. – Ya siz; benim için siz ne diyorsunuz? Petrus cevap verdi, “Sen Allahın oğlu Mesihsin.” O zaman, İsa kızdı ve kızgınlıkla onu azarlayıp, dedi; “Defol, ayrıl benden, çünkü sen Şeytansın ve beni günaha sokmaya çalışıyorsun!” Ve on bir havariyi de tehdit edip, dedi, “Eğer böyle inanıyorsanız, yazıklar olsun size, çünkü ben böyle inananlara karşı Allahtan büyük bir lanet kazandım.” Ve Petrusu kovup atmak istedi; bunun üzerine on bir havari onun için İsaya yalvardılar. O da onu kovmayıp, yeniden azarlayarak dedi, “Uyanık olun da, bir daha sakın böyle bir söz söylemeyin, çünkü Allah sizi reddeder.” Petrus ağladı ve dedi, – Rab, ben aptalca konuştum; Allaha yalvar da beni affetsin. – Eğer, Allahımız kulu Musaya, çok sevdiği İlyaya veya herhangi bir peygambere görünmek dilemiş olsa, Allahın bu imansız nesle görünmesi gerektiğini mi düşüneceksiniz? Siz bilmez misiniz ki, Allah her şeyi hiç yoktan tek bir sözle yaratmıştır ve tüm insanların menşei bir çamur parçasıdır. Bu durumda Allahın nasıl olur da, insana benzeyen bir yanı bulunabilir? Yazıklar olsun, Şeytana kanarak kendi kendilerine eziyet edenlere! Ve İsa bunu deyip, Petrus için Allaha yalvardı, on bir havariyle Petrus ağlayarak, dediler, “amin, amin ey Allahımız Azim ve Sübhan Rab.” Ardından İsa ayrıldı ve avamın kendisiyle ilgili olarak boş düşüncelerini söndürmek için Galileye gitti. İsa, kendi memleketine gelince tüm Galile yöresinde, İsa Peygamberin Nasıraya nasıl geldiği yayıldı. Bunun üzerine, büyük bir dikkatle hastaları araştırıp, kendisine getirdiler ve onlara elleriyle dokunması için yalvardılar. Ve kalabalık öylesine büyüktü ki, tanınmış, felçli bir zengin kapıdan geçemeyerek İsanın bulunduğu evin damına çıktı ve damın örtüsünü alıp, kendini İsanın önündeki yazgıların yanına bıraktı, İsa, bir an tereddüt edip durdu ve sonra dedi, “Korkma kardeş, çünkü günahların sana bağışlanmış bulunuyor.” Herkes bunu duyunca incindi ve dedi, “Kimdir bu günahları bağışlayan?” O zaman İsa dedi, “Allah sağ ve diridir ki, ben günahları bağışlayamam, bir başka kişi de ama yalnızca Allah bağışlar. Fakat Allahın kulu olarak ben, başkalarının günahları için Allaha yalvarabilirim ve işte bu hasta adam için Ona yalvardım ve eminim ki, Allah duamı işitmiştir. Bu nedenle, gerçeği bilesiniz diye, bu hasta adama diyorum, “Babalarımızın Allahı, İbrahimin ve oğullarının Allahının adıyla, iyileşmiş olarak kalk!” Ve İsa bunu deyince, hasta adam iyileşmiş olarak kalktı ve Allahı tazim etti. O zaman, halktan olanlar İsadan dışarıda duran hastalar için Allaha yalvarmasını rica ettiler. Bunun üzerine, İsa dışarıya onların yanına çıktı ve ellerini kaldırıp dedi, “Ey orduların Allahı, yaşayan Allah, gerçek Allah, hiç ölmeyecek olan kutsal Allah Rab, onlara merhamet et!” Bunun üzerine, herkes cevap verdi, “amin” ve böyle dedikten sonra hasta halkın üzerine ellerini koydu ve hepsi sıhhatlerine kavuştular. Bundan dolayı Allahı tazim ettiler, “Allah bizi peygamberi aracılığıyla ziyaret etmiştir ve Allah, büyük bir peygamber göndermiştir bize.”