Sonra İsa dedi, “Seyahat etmekte olan bir adam vardı ve giderken, beş paraya satılacak olan bir tarlada bir hazine buldu. Bunun üzerine hemen bu tarlayı satın almak için pelerinini sattı. İnanır mısınız buna?” Havariler cevap verdiler, “Buna inanmayacak olan delidir.” Bunun üzerine İsa dedi, “İçinde sevgi hazinesinin yattığı ruhunuzu satın almak için, duyularınızı Allaha vermezseniz deli olursunuz; çünkü sevgi, hiç bir şeyle mukayese edilemez bir hazinedir. Allahı seven içindir Allah ve kimin Allahı varsa her şeyi vardır.” Petrus cevap verdi, – Ey İsa, gerçek bir sevgiyle Allahı nasıl sevilmelidir? Siz bize söyleyin, – Bakın, size söylüyorum ki, kim Allah sevgisi uğruna babasından ve annesinden ve kendi hayatından ve çocuklarından ve karısından nefret etmezse, böyle bir kişi, Allah tarafından sevilmeye değer bulunmaz. – Ey İsa, Musanın kitabındaki Allahın kanununda şöyle yazılıdır, “Babana çok saygı göster ki, yeryüzünde fazla yaşayabilesin. Babasına ve annesine itaat etmeyen oğula lanet olsun.” Bu bakımdan Allah, böyle itaatsiz bir oğulun, halkın gazabıyla şehir kapısı önünde taşlanmasını emretmiştir. Böyleyken, şimdi siz bize nasıl baba ve anneden nefret etmeği emrediyorsunuz? – Benim her sözüm doğrudur, çünkü benim değil, beni, İsrail kavmine gönderen Allahın sözüdür. Bu bakımdan size diyorum ki, sahip olduğunuz ne varsa, hepsini size bahşeden Allahtır; o halde, hediye mi daha kıymetlidir, yoksa hediyeyi veren mi? Başka şeylerle birlikte, baban ve annen Allaha hizmette önünde engel oluyorlarsa, bırak o düşmanları. Allah, İbrahime, “Babanın ve yakınlarının evinden uzaklaş, sana ve soyuna verdiğim ülkeye gel ve yerleş” demedi mi? Allah bunu neden dedi; yalnızca, İbrahimin babası sahte tanrılar yapıp tapınan bir put yapıcı olduğu için değil mi? Bu nedenle, aralarında, babanın oğlunu yakmayı isteyecek kadar düşmanlık vardı. – Dediklerin doğrudur; şimdi sizden İbrahimin babasıyla nasıl alay ettiğini bize anlatmanıza rica ediyorum. – İbrahim, Allahı aramaya başladığında yedi yaşındaydı. Bir gün babasına, Baba, insanı kim meydana getirdi? İnsan; ben seni meydana getirdim, beni de babam meydana getirdi. Öyle değil, baba; çünkü ben yaşlı bir adamın ağlanarak, “Ey Allahım, neden bana çocuk vermedin?” dediğini duydum. Doğrudur oğlum, Allah, insana insan meydana getirmesi için yardım eder, fakat başka türlü müdahalesi olmaz; insanın sadece Allaha dua etmesi ve Ona kuzu ve koyun vermesi gerekir, o zaman Allah da kendisine yardım eder. Kaç tane Allah vardır, baba? Sonsuz sayıda, oğlum… Ey baba, eğer ben bir tanrının dediklerini yapar ve diğeri de, kendisinin dediklerini yapmadığım için benim kötülüğümü isterse, o zaman ben ne yapacağım? Her ne durumda olursa olsun, aralarında anlaşmazlık çıkacak ve tanrılar birbirleriyle savaşacaklardır. Ya, benim kötülüğümü isteyen tanrı, benim kendi tanrımı öldürüverirse, ben o zaman ne yapacağım? Belli ki, beni de öldürecektir o. Ey oğul, korkma, çünkü hiç bir tanrı, bir diğer tanrı üzerine savaş açmaz; mabette büyük tanrı Baalın yanısıra bin tanrı daha var. Ve yetmiş şu yaşıma geldim, bir tanrının diğerine vurduğunu görmüş değilim. Hem, herkes aynı tanrıya ibadet etmez ki, biri birine, diğeri diğerine ibadet eder. O zaman, aralarında barış var herhalde? Evet var. Ey baba, tanrılar neye benzerler? Budala, her gün bir tanrı yapıyor ve ekmek almak için başkalarına satıyorum; sen ise hala tanrıların neye benzediğini bilmiyorsun! Bu dedi, palmiye odunundan, şu zeytin ağacından, şu küçük olan ise fildişinden; bak, ne kadar da güzel! Canlıymış gibi görünmüyor mu? Mutlaka görünüyor, sadece nefesi eksik! Yani, tanrıların nefesi yok mu, baba? Öyle de, nasıl nefes veriyorlar? Ve kendileri cansızken, nasıl can veriyorlar? Belli baba, bunlar tanrı değil. Eğer anlayacak yaşta olsaydın, kafanı bu baltayla kırardım. Ama rahat ol çünkü anlayacağın yok! Baba, eğer tanrılar insanlara yardım ediyorsa, o zaman, nasıl olur da insan tanrı yapabilir? Ve eğer tanrılar odundansa, o zaman, odun yakmak büyük bir günahtır. Fakat söyle bana baba, sen nasıl bu kadar çok tanrı yapmış bulunuyorsun da, dünyanın en güçlü insanı olasın diye pek çok çocuk meydana getirmen için neden tanrılar sana yardım etmedi? Baba, dünyada hiç insanın bulunmadığı zaman oldu mu? Evet, Neden soruyorsun? Çünkü ilk tanrıyı kimin yaptığını öğrenmek istiyorum da. Şimdi evimden defol! Beni bırak da, şu tanrıyı çabucak yapayım ve bana bir şey söyleme; çünkü acıkınca ekmek istiyorsun, laf değil. Güzel, bir tanrı gerçekten onu istediğin gibi kesiyorsun da, kendisini korumuyor! Bütün dünya onun bir tanrı olduğunu söylüyor, sen, deli herif ise, değil diyorsun. Tanrılarıma yemin ederim ki, bir adam olmuş olsaydın, seni öldürebilirdim! Böyle deyip, yumruk ve tekmelerle İbrahime girişti ve onu evden kovaladı.