511. Ayşe anlatıyor: Bir yahudi kadın gelerek:
« Allah seni kabir azabından korusun!» diye dua ederek bir şeyler istedi. Bunun üzerine ben Resulallaha:
« Kabirde azap mı var?» diye sordum. Resulallah hemen kabir azabından Allaha sığındığını söyledi… Günlerden bir sabah bineğe binmişti ki güneş tutuldu. Gittiği yerden kuşluk vakti döndü. Dönünce (hanımlarının kaldığı) odaların arkasına (mescide) uğrayarak namaz kıldı, gören müslümanlar da arkasında namaza durdular. Namazda kıyam ve rükuyu bir hayli uzattı. Rükudan başını kaldırınca yine kıyamı uzattı, fakat bu, birinci kıyamdan kısa idi. Sonra yine rükua vardı. Fakat bu, ilk rükudan kısa idi. Rükudan başını kaldırdıktan sonra secdeye vardı. İkinci rekata kalktığı zaman yine uzattı, fakat birinci rekat kadar uzun değildi. Sonra rükua vardı. Onu da uzattı. Fakat ilk rükudan kısa idi. Başını kaldırdı. İlk kıyamdan kısa olarak kıyamda bulundu. Sonra yine Rukua vardı. Birinci rükudan biraz kısa olarak rükuda bulundu. Sonra başını kaldırıp secdeye vardı. Namazı bitirince Allahın söylemesini emrettiği şeyleri söylüyordu. Cemaate kabir azabından Allaha sığınmalarım emretti.