510. Abdullah b. Abbas anlatıyor: Güneş tutulmuştu, bunu gören Resulallah namaza durdu, onunla beraber oradakiler de durdular. Namazda kıyamı Bakara suresini okuyacak kadar uzattı, rükuyu da aynı şekilde uzattı. Sonra başını kaldırıp kıyamı yine çok uzattı fakat birincisi kadar değildi sonra rükua vardı. Rükuda da uzun kaldı, fakat o da birinci rüku kadar uzun değildi. Daha sonra secde ederek (ikinci rekata) kalktı. Kıyamı uzun sürdü. Fakat birinci kıyamdan kısa idi. Sonra rükua vardı. Rükuu da uzun sürdü. Fakat birinci rükudan kısa idi. Sonra birinci kıyamdan daha kısa olarak kıyamda bulundu. Sonra uzunca bir rüku yaptı. Bu, birinci rükudan kısa idi. Sonra secde etti. Selam verdiği zaman güneş açılmıştı, şöyle buyurdu: «Güneş ve Ay, Allahın kuvvet ve kudretinin delillerinden iki tanesidir. Tutulmaları ne bir kimsenin ölümü yüzündendir, ne de bir kimsenin doğumu sebebiyledir. Onun için tutulduklarını gördüğünüz zaman Allahı zikrediniz.»
«Ya Resulallah! Senin yerinde bir şeyi tutar gibi yaptığını, sonra da çekindiğini gördük — ne oldu?—» diye sordu. Peygamberimiz şu cevabı verdi:
« Cenneti gördüm, ondan salkım almaya çalıştım. Eğer tutup alsaydım dünya durduğu müddetçe ondan yerdiniz. Cehennemi de gördüm, bugün gördüğüm korkunç manzara kadarını daha görmemiştim. Cehennemdekilerin ekserisi kadınlardı.»
« Niçin Ya Resulallah?» diye sorulduğu zaman:
« Nankörlüklerinden dolayı!» buyurdu.
« Allaha mı nankörlük ediyorlar?» dendiği zaman:
«Kocalarına karşı nankörlüklerinden ve onların iyiliklerini inkarlarından dolayı. Birine ömür boyu iyilik yapsan, senden tek bir kötülük görse, hiç iyilik mi gördüm zaten, der.» buyurdu.