"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Tihfe vakası

Bu savaş, Yerbüoğullarının Numan bin Münzirin askerlerine karşı zafer elde ettikleri bir savaştır.
Ebu Ubeyde anlatıyor: “Bu savaşın asıl sebebi, Temim Kabilesinden Yerbüoğullarının büyükten küçüğe veraset yoluyla geçen rifade payesi meselesi idi. Bu paye vezirlik derecesindeydi ve bu payeye sahip olan kişi hükümdarın sağ tarafında otururdu. Numanın, bir rivayete göre oğlu Münzirin hükümdarlığı döneminde Temim Kabilesinden Hacib bin Zürare ed-Darimi, Numandan bu rifade payesinin Temim Kabilesinden Haris bin Beybe bin Kurt bin Süfyan bin Mücaşı ed-Darimiye verilmesini istedi. Bunun üzerine Numan Yerbuoğulları ile bu konuyu görüşüp onlardan rifade payesini Haris bin Beybeye teslim etmelerini talep etti; fakat Yerbüoğulları Numanın bu talebini kabul etmediler. Yerbüoğulları Tihfe mevkiinin hemen alt kısmında ikamet ediyorlardı. Numan, isteğinin Yerbüoğulları tarafından reddedilmesi üzerine oğlu Kaabüs ile kardeşi Hassanı onların üzerine gönderdi. Öncü birliğin başında Hassan, savaşa katılacak olan diğer halkın başında ise Kaabüs bulunuyordu. Ayrıca Numan, Temim ve diğer kabilelerden, savaş için hazırladığı Arap ırkından özel bir grup ile sefere çıkmayan tekaüd sipahilerinden meydana getirdiği kalabalık bir orduyu da onların emrine verdi. Nihayet onlar harekete geçerek bu orduyla birlikte Tihfeye geldiler ve taraflar burada karşılaşıp savaşa tutuştular. Yerbü oğulları, bu savaşta sabır ve metanet gösterdiler; Kaabus ve beraberindekiler ise hezimete uğradılar. Amiranın babası Tarık, savaş esnasında vurduğu bir darbe ile Kaabusın atını yaraladı ve onu esir aldı. Hatta Tarik Kaabusun alın saçını kesmek istediği zaman, Kaabus ona: Hükümdarların alın saçı kesilmez. diye çıkıştı; bunun üzerine Tarik saçını kesmekten vazgeçti ve onu serbest bıraktı. Hassan ise, Bişr bin Amr bin Cüveyn tarafından esir edildi; fakat Bişr Ona ikram ve ihsanda bulunduktan sonra serbest bıraktı. Nihayet hezimete uğrayan bu ordu, Numanın yanına geri döndü. Bu sırada Yerbuoğullarından Şihab bin Kays bin Kiyas Numanın yanında bulunuyordu. Numan, Şihab bin Kayse dönüp: Ey Şihab! Oğlum ve kardeşime hemen yetiş; eğer onları sağ vaziyette bulursan, YerbUoğullarına istediklerini vereceğimi, rifade payesini kendilerine iade edeceğimi, bizden öldürdükleri kimselerin kan ve intikamlarının peşine düşmeyeceğimi, aldıkları ganimetIeri kendilerine bırakacağımı ve ayrıca kendilerine iki bin deve vereceğimi, onlara ulaştırıp söyle. dedi. Bunun üzerine Şihab hemen harekete geçip yola çıktı. Kabilesine geldiğinde Kaabus ile Hassanı sağ olarak buldu ve onları serbest bıraktı. Bu durum karşısında Hükümdar Numan, Yerbuoğullarına vermiş olduğu bu sözleri tuttu ve bir daha rifade konusunda onlara dokunmadı. ”
“Malik bin Nüveyre, Tihfe savaşı hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
Biz Kaabusun tayını, süvariler koştururken ve askerlerin onun öleceğini zannetmelerinden sonra yaraladık. Bu sırada Kaabusun üzerinde güzel dokunmuş yumuşak ve parlak elbiseler vardı; elinde ise Hint yapısı, beyaz ve keskin bir kılıç bulunuyordu. Biz bunlarla, ulaşılması zor olan gayelere, istenildiği zaman ulaşılabileceğini göstermek istedik. “