"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ayar ve nakia vakaları

Önceleri Aiz Kabilesinden olup sonra Dabbeoğullarının tarafına geçen Müsellem bin el-Müşeccer, Absoğullarına komşu bulunuyordu. Bir gün Müsellem ile olgun ve üstün zümreden birisi olan Umare bin Ziyad kumar oynamışlardı ve kumarı Umare kazanmıştı. Bu yüzden Müsellemin üzerinde Umarenin on genç deve alacağı toplanmıştı. Bu sebeple Müsellem Umareden kendisine yol vermesini istedi ve ailesine gidip istediği develeri kendisine göndereceğini söyledi, fakat Umare ona müsaade etmedi. Bu durum karşısında Müsellem Şirhaf adındaki oğlunu Umareye rehin bıraktı, sonra onun yanından ayrılıp kavminin yanına geldi, genç develeri alıp tekrar Umarenin yanına döndü ve develeri ona verip rehin bıraktığı oğlunu kurtardı.
Müsellem oğlunu kurtarıp yola çıktıklarında, oğlu babasına: “Ey babacığım! Midal kimdir?” diye sordu, babası oğlu Şirhafa: “Midal, amcalarının oğullarından birisiydi, çekip gitti ve şu ana kadar geri dönmedi.” diye cevap verdi; bunun üzerine Şirhaf: “Ben onu öldüren kişiyi tanıyorum.” dedi. Müsellem: “Kim bu kişi?” diye sordu, Şirhaf: “Onu öldüren kişi Umare bin Ziyaddır. Bir gün sarhoşken kendi kavmine Umarenin: Midali ben öldürdüm, fakat arkasını arayan birisi çıkmadı. dediğini duydum.” dedi.
Bu sözün üzerinden bir hayli zaman geçti ve Şirhaf da gelişip büyüdü.
Daha sonra Umare Absoğullarından büyük bir kalabalık toplayıp onlarla Dabbeoğullarına baskın yaptı ve develerini alıp götürdü, fakat Dabbeoğulları harekete geçerek onların peşlerine takılarak otlakta onları yakaladı. Şirhaf bu sırada Umareyi görünce: “Ey Umare! Beni tanıdın mı?” dedi; bunun üzerine Umare: “Sen kimsin?” diye sordu, O da: “Ben Şirhafim; amcamın oğlu Midalı bana geri ver. Onu öldürdüğün gün bir benzeri yoktu.” dedi ve hemen Umarenin üzerine saldırıp öldürdü. Bundan sonra Dabbe ve Absoğulları savaşa tutuşarak çok çetin bir şekilde savaştılar. Neticede Dabbeoğulları, develerini onların elinden alıp kurtardılar. Şirhaf bu hususta şu mealdeki mısraları söylemiştir:
“Ziyad oğullarından ileri gelenlerin kendilerini korumağa çalışan Cezime Kabilesi nin ve Bicud Kabilesi nden olan süvarilerin başlarına gelen felaketleri Bağidoğullarına ulaştırıp duyurun! Biz Absoğullarını Nakia denilen yerde dağınık bir halde bıraktık ve onlar görüldükleri her vadide öldürülüyorlar, ancak memleketin otsuz, susuz çöllerine kaçanlar elimizden kurtulabiliyorlardı. Ey Umare! Sen Absoğulları nın halini bizden sor; ayrıca Verdden ve mübareze için ortaya çıkan herkesten sor. Ben onların cesedlerini el-Batn Vadisinde çukur ve sert yerlerin yırtıcı kurtlarına rehin (yiyecek) bıraktım. “