"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

İyad yani uşaş ve uzala vakası

Bu vakaya uzala Savaşı denmesinin sebebi, Bistam bin Kays, Ham bin Kabisa ve Mefnlk bin Amrın riyaset kavgasına düşmelerinden ileri gelmektedir. Bekroğulları Kisranın ve Farsların hakimiyeti altında bulunuyorlardı. Farslar onları kendi hakimiyetleri altındaki topraklarda iskan ediyor ve icabında savaş için teçhiz ediyorlardı. Bir ara Bekr-oğulları Aynut-Temr Valisinin yanından muhtelif bayraklar altında üç yüz kişiyle ayrıldı ve YerbUoğullarının Hazn denilen yere inmelerini gözlemeğe başladı. Nihayet Uteybe, Ubeyd ve Zübeydoğulları bir araya gelip Haznde toplandılar. Zübeydoğulları Hadikaya, Uteybe ve Ubeydoğulları da Ravdatüs-Semede gelip indiler. Bekroğulları ise harekete geçerek Hadbetül-Hasiye gelip konakladılar. Bistam bin Kays Hadikada bir karartı gördü ve orada Bistamın daha önceden tanıdığı bir genç vardı; çünkü Bistam bin Kays, Uteybenin eline esir düştüğü zaman Salebeoğullarının çocuklarını tanımıştı. Bistam bu gence Hadikadaki karartının ne olduğunu sordu, genç ise onların Zübeydoğulları olduğunu söyledi, bunun üzerine Bistam: “Onların kaç hane olduklarını” sordu, genç: “Elli hanedir.” diye cevap verdi. Bu defa Bistam: “Uteybe ve Ubeydoğulları nerede?” diye sordu, genç: “Onlar Ravdatüs-Semedde, diğer halk ise Hufaf denilen yerde bulunuyorlar.” diye karşılık verdi. Bu durum karşısında Bistam bin Kays kendi adamlarına dönüp: “Ey Bekroğulları! Bana itaat ediyor musunuz.” dedi, Onlar da: “Evet, itaat ediyoruz.” diye karşılık verdiler; bunun üzerine Bistam: “Sizin için yalnız halde bulunan şu Zübeydoğulları Kabilesinin işini bitirip ganimetleri aldıktan sonra sağ salim geri dönmenizi uygun görüyorum.” dedi. Onlar: “Zübeydoğullarının işini bitirmek ve ganimet almak bize fazla bir şey kazandırmaz.” diyerek itirazda bulundular. Bistam ise: “İki ganimetten birisi, sağ salim kalmaktır.” diye karşılık verdi, onlar ise: “Uteybe bin Haris ölmüştür.” dediler. Bu sırada Mefruk Bistama hitaben: “Ey Ebüs-Sahba! Sen korkuyorsun.” dedi, Hani bin Kabisa da Bistama: “Bizden uzaklaş, defoL.” diye çıkıştı; bunun üzerine Bistam: “Üseyd bin Cübat gece olsun gündüz olsun Şakra adındaki atım yanından ayırmaz; eğer sİzi farkederse, atına biner ve Müleyha denilen yere çıkarak: Ey Salebe oğulları! diye bağırır ve size ganimeti unutturan öyle bir darbe indirir ki, hiç biriniz arkadaşının yere düştüğünü bile göremez. Şu halde siz beni dinlemeyip isyan ettiniz, ben size tabiyim ve pek yakında olacakları görüp öğreneceksiniz.”

Nihayet önce Zübeydoğullarına baskın yaptılar, sonra Uteybe ve Ubeydoğullarına yöneldiler. Üseydin atı Şakra, onların atlarının tırnak seslerini hissedince, ayaklarını yere vurup tırmalamağa başladı, bunun üzerine Üseyd hemen Şakra adındaki atına binip Müleyhada bulunan Yerbüoğullarının yanına geldi ve: “Ey sabahı kötü olanlar! Ey Salebe bin Yerbüoğulları!” diye onlara seslendi. Aradan çok geçmeden güneş yükselir yükselmez taraflar karşılaştılar ve çetin bir şekilde savaştılar. Neticede Şeybanoğulları Temim Kabilesinden bir grup cengaver süvariyi öldürdükten sonra hezimete uğradılar. Bu arada Şeybanoğullarından da öldürülenler oldu ve bir grup kimse esir edildi. Bu esir edilenlerin arasında Ham bin Kabisa da bulunuyordu, fakat Hani fidye verip kendisini kurtardı.

Mütemmem bin Nüveyre bugün hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
“Ömrüm hakkı için söylüyorum, gerçek haykırışların başladığı bir sırada Üseydin kuşluk vaktinde sesini duyurduğu kabile ne kadar güzeldir? O Üseyb ki, vuruşurken mızrak parıltıları çıkaran, Akbar cinleri kadar kalabalık olan bir yiğitler grubuna sesini duyurdu. Bu kabile onları (Şeybanoğullarını), Ufak Suyu nun yan taraflarında ve yanında yakaladı; hatta onların bir kısmını köle yapıp bir kısmını azat edinceye kadar oradan ayrılmadı. ”
Şair el-Avvam ise bu gün hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
“Allah, Ufaka günü Bistamı düşmanlarına teslim eden Bekir bin Vail Kabilesi nden bir cemaati rezil ve perişan etsin. Ebus-Sehha Bistam onların develerinin önünde kendisini teselli edecek bir izdiham ve vuruşma gördü de teselli buldu. Aslında siz savaşın aslanları idiniz, fakat Ufaka günü Gabitta deve kuşları gibi oldunuz. ”
Şair el-Avvam bugün hakkında daha pek çok şiir söylemiştir. Bistam, Onun bu gün hakkında ısrarla şiir söylemeğe devam ettiğini görünce, develerini elinden almış, bunun üzerine Bistamın annesi şu mealdeki mısraları söylemiştir:
“Ben, el-Avvam hariç her şairin söylediği şiirle bir şey elde ettiğini görüyorum, el-Avvam ise söylediği şiirler yüzünden fakir düştü. O hade hiçbir kimse, el-Avvamın şiirinde olduğu gibi, mükafatı develerini kaybetmek ve sütsüz kalmaktan başka hiç bir işe yaramayan şiiri söylemesin. ”