"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Üleybin öldürülmesi, Bekir ve tağlib kabileleri arasında meydana gelen vakalar

Vail bin Hinb bin Efsa bin Dumi bin Cedile bin Esed bin Rabia bin Nizar bin Maadd bin Adnanın iki oğlu Bekir ile Tağlib kabileleri arasındaki savaş, Küleybin öldürülmesi yüzünden meydana gelmişti. Küleybin nesep şeceresi ile birlikte asıl adı: Vail bin Rabia bin Haris bin Züheyr bin Cüşem bin Bekir bin Hubeyb bin Amr bin Ganm bin Tağlib idi.

Onun Küleyb lakabını alması ise şöyle oldu: O her hangi bir yere gitmek istediği zaman yanına bir köpek yavrusu alır, güzel bir bahçeye veya hoşuna giden bir yere geldiği zaman bu köpek yavrusuna vurur, sonra onu bağırır ve havlar vaziyette buraya bırakırdı. Bu köpek yavrusunun havlamasını duyanlar oradan uzaklaşırlar ve oraya yaklaşmazlardı. İşte bu sebeple kendisine Küleyb lakabı verildi. Önceleri kendisine Küleybu Vail (Vailin köpekçiği) deniliyordu, fakat daha sonra Vail kelimesi atılıp sadece Küleyb lakabıyla anılmağa başlandı ve bu isimle şöhret kazandı.

Rabia bin Nizarın sancağı oğullarının en büyüğünün elinde bulunuyordu ve büyüklük sırasına göre onların arasında el değiştiriyordu. Sonra bu sancak torunlarından Aneze bin Esed bin Rabianın eline geçti. Bu soyda bıyıkları kısaltıp sakalları sarıya boyamak adeti vardı ve bunu Rabia kabilesinden diğer soylara karşı koyup savaş yapmak isteyenler yapardı. Daha sonra bu sancak Abdülkays bin Efsa bin Dumi bin Cedlle bin Esed bin Rabia bin Nizarın eline geçti. Bu soyun adeti ise, kendilerine sataşıp kötü söz söyleyenleri tokatlamak, kendilerine tokat atanları da öldürmek şeklinde idi. Bundan sonra sancak el değiştirip aynı soydan Nemir bin Kaasıt bin Hinbin eline geçti. Bu soyun adeti ise yukarıdakilerin adetlerinden farklı idi. Daha sonra adı geçen sancak Bekir bin Vailin eline geçti. Bu soyun adeti ise bir kuş yavrusu sebebiyle başkalarına kötülük etmekti. Onlar, kuş yavrusunu yolun ortasına (veya dört yol ağzına ) bağlarlar, kuşun yeri böylece belli edildikten sonra hiç bir kimse bu yoldan geçmezdi. Gelip geçmek isteyenler ise bu yolun solundan ve sağından giderlerdi. Nihayet sancak Tağlib Kabilesine geçince, bunu Vail bin Rabia aldı. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere, onun adeti yanında köpek yavrusu taşımaktı.

Maad Kabilesi sadece şu üç kişinin reisliği altında toplanmıştır: Birincisi: Amir bin ez-Zarib bin Amr bin Bekir bin Yeşkür bin Haristir. Bu zatın soyu Advan bin Amr bin Kays Aylan Kabilesine dayanmaktadır. Bu kabile de Ünas bin Mudar soyundandır. Ünas ile İlyas bin Mudarın erkek kardeşidir. İşte Amr bin ez-Zarib, Mezhic Kabilesi ayrılıp Tihameye hareket ettiği zaman Maadd Kabilesinin başında kumandan olarak bulunuyordu. Bu, Tihame ahalisi ile Yemen kabileleri arasında cereyan eden ilk hadise idi.

İkincisi: Rabia bin Haris bin Mürre bin Züheyr bin Cüşem bin Bekir bin Hubeyb bin Kelbdir. Bu zat, Yemame ahalisi ile Yemenliler arasında meydana gelen Süllan vakasında Maadd Kabilesinin başında kumandan idi.

Üçüncüsü: Vail bin Rabia, yani Küleybdir. Bu zat, Hazaz vakasında Maad Kabilesinin kumandam idi ve Yemen topluluklarım dağıtıp onları hezimete uğratmıştı, bu sebeple Maadd Kabilesi mensupları hükümdarın tacını Ona verip vergilerini ödemeğe başladılar ve itaati altına girdiler. Fakat bir müddet sonra Küleyb gurur ve taşkınlığa kapılıp kavmine zulmetmeğe başladı. Zulmü o noktaya vardı ki, üzerinde bulut bulunan yerleri yasak bölge ilan edip buralarda hayvan otlatılmasına müsaade etmedi. Bir defa Küleyb: “Falan yerin vahşi hayvanları benim civarımda (himayemde) sayılır.” dedi mi, artık orada avlanıImaz, kimse develeriyle oraya giremez, onun ateşinin yandığı yerde ateş yakamaz, evlerinin arasında dolaşamaz ve oturduğu yere oturamazdı. Cüşemoğulları ile Şeybanoğulları tefrikaya düşmekten korkup birlik halinde yaşamak istediklerinden aynı yurtta karışık halde otururlardı. Küleyb ise Mürre bin Şeyban bin Salebenin kızı ve Cessas bin Mürrenin kız kardeşi Celile ile evli idi.