"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Buht nassarın arapların üzerine yürümesi

Rivayet edildiğine göre, Allah Berhiya bin Haniya (Ahniya)ya vahiy yoluyla Buht Nassara gidip, ona küfür ve inkarlarına bir ceza olarak Arapların üzerine yürümesini, savaşçılarım öldürmesini, çoluk ve çocuklarını esir etmesini ve mallarını ganimet olarak almasını söylemeyi emretti. Bunun üzerine Berhiya, kendisine vahyedilen bu emri gidip Buht Nassara bildirdi. Buht Nassar da önce ülkesinde bulunan Arap tacirlerinden işe başladı ve onlar için Necefte ağıl şeklinde bir avlu yapıp onları oraya hapsederek başlarına muhafızlar tayin etti. Buht Nassarın üzerlerine gelmekte olduğu haberi Arapların arasında yayılınca, onlardan birçok grup eman dilemek üzere Buht-Nassarın yanına geldiler. O da, onların isteklerini kabul edip kendilerine eman verdi ve onları affedip Sevad bölgesine yerleştirdi. Bunun üzerine onlar Enbar şehrini kurdular. Sonra Buht Nassar, Necefte hapsettiği Arapları serbest bıraktı. Onlar da binalar yaptılar ve buraya Rire adını verdiler; Buht-Nassarın hayatı boyunca burada kaldılar.
Buht Nassar ölünce, Rire halkı Enhar halkına katıldılar. İşte bu, Arapların Sevad bölgesinde Hire ve Enharda ilk yerleşmeleri olmuştur.

Buht Nassar, Necid ve Hicazda bulunan Arapların üzerine yürüdüğü zaman, Allah Berhiya ile İrmıyaya vahiy yoluyla, Maadd bin Adnana gitmelerini ve onu alıp Harrana götürmelerini emretti. Ayrıca Allah onlara, Maadd bin Adnanın neslinden son peygamber Muhammedin geleceğini de bildirdi. Bunun üzerine Berhiya ve İrmiya hemen yola çıktılar, fakat onlar için Allah tarafından yol dürüldü, mesafe ve konaklama mahalleri kısaltıldı. Bu yüzden onlar Buht Nassardan önce Maadd bin Adnana yetişip onu aldılar ve anında Harrana getirdiler. Bu sırada Maadd on iki yaşında bulunuyordu. Daha sonra Buht Nassar geldi ve kalabalık halinde toplanmış Araplarla karşılaştı. Onlarla savaşa tutuşan Buht Nassar, onları hezimete uğrattı ve pek çok kimseyi öldürdü. Bundan sonra Hicaz tarafına yürüdü, burada bulunan Adnan Arapları toplayıp savaşa hazırlandı. Neticede Adnan ve Buht Nassar taraftarlarıyla birlikte Zatu Irk denilen yerde karşılaştılar. Aralarında çok çetin bir savaş meydana geldi, fakat neticede Adnan hezimete uğradı, Buht Nassar da onun peşine düşüp bölgedeki bazı ka-lelere varıncaya kadar onu takip etti. Sonra Araplar tekrar Adnanın etrafında toplandılar. Bu defa taraflar kendileri için hendekler kazdılar. Bu arada Buht Nassar askerlerinin bir kısmını pusuya yatırınıştı. İşte bu, yeryüzünde kurulan ilk pusu olmuştur. Nihayet Buht Nassarın askerleri, Arapları ön ve arkalarından sarıp kılıçtan geçirıneğe başladılar. Araplar, başlarına gelen bu felaket üzerine: “Mahvolduk!” nidalarıyla feryad edip bağırıştılar. Neticede Adnan ve Buht Nassar taraflarım savaştan çektiler. Buht Nassar, Babile döndükten sonra Maadd bin Adnan peygamberler (Berhiya ve İrıniya) ile birlikte Harrandan ayrıldı ve Mekkeye geldi. Buraya gelince hacc için gerekli olan yerleri belirleyip işaretledi ve kendisiyle beraber gelen peygamberler ile birlikt hac yaptı. Sonra Maadd bin Adnan buradan ayrılıp Risuta geldi ve Haris bin Mudad el-Curhiminin soyundan kimlerin hayatta kaldığını sordu. Kendisine, Cuşem bin Cülhümenin sağ olduğu söylendi. Bunun üzerine o, Cuşemin Muane adıudaki kızı ile evlendi ve bu evlilikten Nezar adındaki oğlu dünyaya geldi.