"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ömer b. El-hattabdan rivayet edip ali b. Ebu talib ve abdullah b. Mesuddan rivayet etmeyenler

2851. Selman b. Rebia Selman b. Rebia b. Yezid b. Amr b. Sehm b. Salebe b. Ganm b. Kuteybe b. Man b. Malik b. Asur. Asur ise Münebbih b. Sad b. Kays b. Aylan b. Mudardır. Selman, Ömer b. el-Hattabdan hadis rivayet etti. Ömer onu Kufeye kadı olarak tayin etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. İbrahim b. el-Muhacir anlattı; dedi ki: Babamın eşŞabiden şunu zikrettiğini duydum: Selman b. Rebia kadı olarak tayin edildi. Osman b. Affanın halifeliği zamanında Said b. el-asın valiliği sırasında Belencere bir akın yaptı ve orada şehid oldu. Selman sika fakat hadisi az olan birisiydi. Allah rahmet etsin.

2852. Kadı Şüreyh Şüreyh İbnül-Haris b. Kays b. el-Cehm b. Muaviye b. amir b. er-Raiş b. el-Haris b. Muaviye b. Sevr b. Muratta. Şüreyh, Kinde kabilesindendir. Bu aileden başka Kufede Beni er-Raişten kimse yoktu. Beni er-Raişin diğer bütün fertleri Hecer ve Hadramutta bulunuyordu. Bu aileden Şüreyhin dışında kimse Kufeye gelmemişti. Şüreyhin künyesi Ebu Ümeyye idi. Bize Muhammed b. Ubeyd et-Tanafisi haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş anlattı. O da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh şair bir insandı. Yezid b. Harunun şöyle dediğini duydum: Şüreyh, kadı, şair ve iz süren birisiydi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Süfyanın şöyle dediğini duydum: Şüreyhe, “Sen kimlerdensin?” diye soruldu. Şüreyh, “Ben Yemenliyim ve Kinde kabilesindenim.” dedi. Bize Affan b. Müslim ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Eyyub anlattı. O da Muhammed b. Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, şair, iz süren ve köse bir adamdı. Bize Muhammed b. Ubeyd ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Ümmü Davud el-Vabişiyye anlattı; dedi ki: Ümmü Davud, “Şüreyhin sakalı yoktu.” dedi. Ümmü Davud bir davadan dolayı Şüreyhin yanına gelmişti. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Ata b. es-Saib anlattı; dedi ki: Bir gün bir bedevi Şüreyhin yanına geldi ve ona “Sen kimlerdensin?” dedi. Şüreyh, “Ben Allahın İslam ile nimetlendirdiği insanlardanım.” dedi. Bedevi dışarı çıkarken şöyle diyordu: “Bu sizin kadınız kimlerden olduğunu dahi bilmiyor.” Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Hilal anlattı; dedi ki: Bize Humeyd b. Hilal anlattı. O da eşŞabiden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam geldi ve “Kim beni Şüreyhe götürür?” dedi. “İşte Şüreyh oradadır.” dedik. Adam Şüreyhin yanına gitti ve “Ey Ebu Abdullah! Sen kimlerdensin?” diye sordu. Şüreyh, “Ben Allahın İslam ile şereflendirdiği insanlardanım ve Kinde divanına kayıtlıyım.” dedi. Adam bize geri döndü ve “Allah size rahmet eylesin! Bana mevla olan bir adamı gösterdiniz.” dedi. Biz adama, “Sana ne dedi?” diye sorduk. Adam, “Ben Allahın İslam ile şereflendirdiği kimselerdenim ve Kinde divanına kayıtlıyım.” dedi. Biz adama, “Hepimiz Allahın İslam ile şereflendirdiği kimselerdeniz. O adam da senin sormuş olduğun kişidir.” dedik. Bize Cerir b. Abdülhamid haber verdi. O Ebu İshaktan yani eş-Şeybaniden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab bir at almak için pazarlığa girişti. Atı denemek için atın üzerine bindi. O sırada at düştü ve topallamaya başladı. Bunun üzerine Ömer, atın sahibine “Atını al!” dedi. Adam, “Hayır almam.” dedi. Ömer, “Aramızı bulacak bir hakem seç.” dedi. Adam, “Şüreyh hakem olsun.” dedi. Ömer ile atın sahibi Şüreyhin yanına gittiler ve hakem olmasını istediler. Şüreyh, Ömere “Ey Emirül-Müminin! Satın aldığını al. Yoksa aldığın gibi geri getir.” dedi. Ömer, “Kadılık ancak bu şekilde olur.” diyerek Şüreyhe “Seni Kufeye kadı tayin ettim.” dedi. Bu olay, Ömerin Şüreyhi tanıdığı ilk günde olmuştu. Bize Malik b. İsmail anlattı; dedi ki: Bize Cafer b. Ziyad anlattı. O Hişam b. Hassandan, o da İbn Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Sırrı ilk kez Şüreyhe sordular. Sonra da “Ey Ebu Ümeyye! Yeni bir şey ihdas ettin.” dediler. Şüreyh, “İnsanlar yeni bir şey ortaya koydular. Ben de buna karşılık yeni bir şey ortaya koydum.” dedi. Şüreyh yalan söyleyen ve sonra düzeltme yapan şahitlere şöyle diyordu: “Buraya sizi ben çağırmadım. Giderseniz de sizi engellemem. Bu suçluyu yargılayacak olanlar sizlersiniz. Ben sizler için korkuyorum. Siz de nefsiniz için Allahtan korkun.” Şahitler ille de şehadet edeceklerinde ısrar ederlerse Şüreyh, davayı kazanan kişiye, “Ben sana hakkı vermedim. Senin zalim olduğunu bilsem dahi sana hakkı verdim. Ben zan üzerine hakkı vermem, delil üstüne hakkı veririm. Yalnız Allahın sana haram kıldığı şeyi benim hakkım sana helal kılmaz haydi git diyordu”. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Ebu Haşimden, o da el- Bahteriden şöyle dediğini rivayet etti: el-Bahteri, Şüreyhin yanına geldi ve “Kazada (yargıda)neyi icat ettin?” diye sordu. Şüreyh, “İnsanlar yeni şeyler ortaya çıkardı. Ben de kazada yenilik yaptım.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi. O İbn Avndan şöyle dediğini rivayet etti. Bize İbrahim haber verdi. O da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: “Hiçbir hasma kendi arzularımı dikte ettirmedim. Hiçbir hasmı konuşturmamazlık yapmadım.” Bir gün el-Haris ailesinden es-Seri b. Vakkas, Şüreyhin yanına geldi. Şüreyh ona, “Ne ile şehadet yapacaksın?” dedi. es-Seri gevelemeye başladı. Şüreyh biraz ara verdikten sonra tekrar, “Ne ile şehadet edeceksin?” dedi. es-Seri yine “Filan adam bana böyle şeyler anlattı” diyerek gevelemeye başladı. Şüreyh ona ağır bir söz söyledi. es-Seri, söze tahammül etti. daha sonra “Ey Şüreyh! Ben seni iyi tanırım. Ben seni herkesten çok tanımıyor muyum?” dedi. Şüreyh fikirlerini kimseye dikte ettirmezdi ve boş lafları dinlemezdi. Bize Affan b. Müslim ve Ubeydullah b. Muhammed el- Kureşi b. Ayşe haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Şuayb b. el-Habhab anlattı. O İbrahimden, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Kendi kanaatimi kabul etmesi için bir hasma baskı yapmadım. Bir hasma delil telkin etmedim. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, mahkemelik olan kişinin delilinin yanında ona yemin de ettiriyordu. Bize Affan b. Müslim anlattı; dedi ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad anlattı; dedi ki: Bize Furat b. Ahnef anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh bir adamı yargılıyordu. Adam, Şüreyhe “Acele etme! Önce beni dinle.” dedi. Şüreyh adamı dinledikten sonra “Dediklerinle ilgili bir delil getir.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid anlattı. O da Furat b. Ahneften şöyle dediğini rivayet etti: Babam şunu gördüğünü bana anlattı: Bir adam Şüreyhe bir hikaye kitabı vermek istedi. Şüreyh onu reddetti ve “Ben sahifeleri okumam.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Cad b. Zekvandan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh yağmurlu havalarda mahkemeyi evinde kurardı. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Cad b. Zekvandan şöyle dediğini rivayet etti: Bulutlu havalarda Şüreyh mahkemeyi evinde yapardı. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Cad b. Zekvandan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin bir oğlu Şüreyhten bir rakibinin durumunu sordu. Şüreyh, “Seni hasmına karşı tahrik etmemi mi istiyorsun?” dedi Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb anlattı. O Davuddan, o da amirden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin bir oğlu babasına, “Bir aile ile aramda bir husumet var. Bu duruma bak. Eğer ben haklıysam gidip onları mahkemeye vereceğim. Şayet haksız isem bu durumdan vazgeçeyim.” dedi. Şüreyh oğlunu dinledikten sonra, “Git onları mahkemeye ver.” dedi. Şüreyh hükmü verirken oğlunun aleyhine karar verdi. Oğlu eve döndüğünde babasına, “Sana danışmadan mahkemeye gitseydim seni kınamazdım. Sen beni rezil ettin.” dedi. Şüreyh, “Oğulcuğum sen benim için dünya kadar değerlisin. Fakat Allahı senden daha çok severim. Senin haksız olduğunu bildiğim halde onu sana söylemedim. Haksız olduğunu bilip mahkemeye başvurmasaydın, onların hakkına tecavüz etmenden korktum.” dedi. Bize el-Hasan b. Musa ve Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdiler; dediler ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Bize Cabir anlattı. O da amirden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin oğlu bir adama kefil oldu. Ancak kefil olduğu adam kaçtı. Şüreyh, adamın yerine oğlunu hapse attı. Hapse attığı oğluna kendi eliyle yemek götürüyordu. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı. O el-Hekemden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh verdiği karardan geri dönüş yapmıyordu. Ancak el- Esved Şüreyhe Ömerin “Köle olan birisinin hür bir karısı olursa ve bu kadın çocuk doğurursa köle hür olur. Çünkü velayet hakkı, kölenin efendisine aittir.” dediğini anlattı. Şüreyh hükümlerinde bunu esas almaya başladı. Bize Affan b. Müslim ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Ebu Uyeynenin mevlası Vasıl anlattı; dedi ki: Şüreyhin yüzüğünde “Yüzük vehm etmekten daha iyidir.” yazılı idi. Bize arim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Şuayb b. el-Habhabdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh mahkemeye çıktığı zaman “Zalim güçsüzün de şansının olduğunu bilecektir. Zalim cezayı, mazlum ise desteği bekleyecektir.” diyordu. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Eyyubdan, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Şüreyhin akrabası olan bir adamla mahkemelik oldu. Şüreyh diğer adamı hapse attı. Şüreyh ayağa kalkınca adam Şüreyhe laf attı. Şüreyh, “Ben seni hapse atmadım; adalet seni hapse attı.” dedi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Ebu Husayndan şöyle dediğini rivayet etti: İki adam Şüreyhin yanında mahkemelik oldular. Şüreyh hükmü birisinin aleyhine verince adam, “Neden haksızlığa uğradığımı anladım.” dedi. Şüreyh ona “Allahın laneti rüşvet verenin, rüşvet alanın ve yalan söyleyenin üzerine olsun!” dedi. Bize Kabisa haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Hişamdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, kendisine haraç arazisiyle ilgili bir dava getirildiği zaman, ayağa kalkar, haraç arazisinin davasına bakmazdı. Şüreyhe bir boncuk getirildi ve “Eğer bir hamile kadın bu boncuğa bakarsa karnındakini atar.” denildi. Şüreyh bunun üzerine ayağa kalktı. Bize Huşeym b. Beşir haber verdi. O İbn Avn ve Hişamdan, o ikisi de Muhammedden şöyle dediğini rivayet ettiler: Bir adam Şüreyhin yanında bir suçunu itiraf etti; fakat daha sonra inkar etmeye başladı. Şüreyh ona şöyle dedi: “Senin teyzenin bacısının oğlu senin hakkında şehadet etti.” dedi. Yani “Sen kendin bizzat itiraf etmiştin.” dedi. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Şüreyhin yanına şahitlerini getirdi. Şüreyh, ona yemin ettirdi. Adam kelimeleri karıştırdı. Şüreyh, “Şahitlerine kötülük yapıyorsun.” dedi. Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh şahit olanlara şöyle diyordu: “Ben sizleri buraya çağırmadım. Gitmek isterseniz size mani olmam. Bu adamla ilgili hükmü sizler vereceksiniz. Ben sizlere güveniyorum. Siz de Allahtan korkun.” diyordu. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh şöyle diyordu: “Benim hükmüme karşı çıkan kişi, hak hükmümü haklı çıkarıncaya kadar çıkışıyla haklıdır. Benim hükmümden daha adil olan hakkın kendisidir.” Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şureyh şöyle diyordu: “Hasmın, ortağın, şaşkın kimsenin ve ceza ödeyenin şehadeti kabul edilmez.” Sen yine de şahidi soruştur. Eğer insanlar “Allahu Alem” dedilerse hakikaten Allah daha iyi bilir. “Şaşkın” derlerse farklı şeyler söyleyeceklerdir. Eğer “bildiğimiz kadarıyla Müslüman ve adil bir adam” derlerse şehadeti kabul edilir. Kölenin efendisi için, işçinin yanında çalıştığı adam için şehadeti kabul edilmez. Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Örgücüler bir konuda Şüreyhin yanında mahkemelik oldular. Örgücülerden bir kısmı, “Bu bizim aramızda bir gelenektir.” dediler. Şüreyh, “Geleneğiniz kendi aranızda geçerlidir.” dedi. Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, bir kavmi kasame yeminine çekti. Bu kavim elli kişiden az oldukları için yemini elliyi buluncaya kadar tekrarladı. Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, kasame konusunda şöyle dedi: Bildiğim halde onları yemine çekerdim. “Ben öldürmedim ve katili bilmiyorum.” diye yemin ettiriyordum. Bize İsmail haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh mahkemeye gelen adama şöyle diyordu: “Ey Allahın kulu! Seni şaşırtanı bırak. Seni şaşırtmayana bak. Allah için bir şey kaybetmiş olmayacaksın.” Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam hasmını Şüreyhin yanında yemine çekti sonra delilini getirdi. Şüreyh “adil delil, yalan yeminden daha haktır.” dedi. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Eyyubdan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh şöyle diyordu: “İzini sürüyordum. Sizin sabıkalarınızı bulduğum zaman bunları size anlatırım.” Bize Said b. Mansur anlattı; dedi ki: Bize Huşeym anlattı; dedi ki: Bize Ebu İshak el-Kufi haber verdi. O Ebu Cerir el-Ezdiden, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh sinirlendiği zaman ya da acıktığı zaman mahkemeye ara verirdi. Said b. Mansur dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O da Eşas b. Süleymden şöyle dediğini rivayet etti: Bir çocuğun annesi ve ninesi çocuk için Şüreyhin yanında mahkemelik oldular. Nine şöyle dedi: Ey Ebu Ümeyye! Senin yanına geldik. Sen, yanına gelinen kişisin. Benim oğlum ve annesi senin yanına vardı. Her ikimiz de bu çocuğa kurban oluruz. Çocuğun annesine hitaben Sen evlendin çocuğu bana ver. Yolunu şaşırma… Sen ona annelik yapsaydın benimle bu anlaşmazlığa düşmezdin. Ey Yüce kadı çocuk için söyleyeceğim bunlardan ibarettir. Anne şöyle dedi: Ey yüce kadı! Çocuğun ninesi sana olanları anlattı. Bir de benim söyleyeceklerimi dinle. Cevap vermede beni şaşırtma. Ben çocuğu canımdan daha çok severim. Onu yüreğimde taşıdım. Benim kucağımda iken yalnız ve yetim bir halde idi. Gariban olarak büyümesin diye ona sevgi verecek birisini bulmak için evlendim. Onun mAyşetini sağlayanı bulmak için evlendim. Şüreyh şöyle dedi: Kadı söylediklerinizi anladı. Aranızda hakemlik yaptı ve karara vardı. Aranızda açıkça akıllı bir kadının vereceği bir kararla… Kadı nineye şöyle dedi: Sen çocuğu bırak, onun yerine başka bir şey al. Annesi sabretseydi evlenmeseydi çocuk onun hakkı olurdu ve sana karşı dava açmaya bile ihtiyacı olmazdı. Hak senindir fakat çocuk annede kalsın Annesi çocuğun yerine sana başka bir bedel versin. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Bize Ata b. es-Saib anlattı; dedi ki: Biz oturuyor iken Şüreyh yaya olarak yanımızdan geçti. Ben Şüreyhe, “Bana fetva ver.” dedim. Şüreyh, “Ben müftü değil, kadıyım.” dedi. Ben, “Kadılık bir durum değil!” dedim. Şüreyh, “Nedir?” dedi. “Bir adam akrabalarından birisine evine girmeyi yasakladı.” dedim. Şüreyh, Habibe şunu emretti: “Adama, Allahın farzları için engel olamayacağını bildir.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O İsmail el-Esediden, o eş-Şabiden, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, “Ben hem kadı, hem de şahit olamam.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi. O Süfyandan, o Muğireden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin bir koruması bir adama kamçısıyla vurdu. Şüreyh kamçıyı onun elinden aldı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize el- Hasan b. Salih anlattı. O da İbn Ebu Leyladan şöyle dediğini rivayet etti: Alinin Şüreyhe maaş olarak 500 dirhem verdiğini duydum. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O Haccacdan, o da Umeyr b. Saidden şöyle dediğini rivayet etti: Ali, Şüreyhten Ramazanda millete namaz kıldırmasını emretti. Ebu Şihab şöyle dedi: Kıyamı kasdediyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Uyeyne anlattı. O Amrdan, o da Cabir b. Zeydden şöyle dediğini rivayet etti: Ziyad, Şüreyhi Basraya getirdi. Burada bir sene kadılık yaptı. Onun gibi kadılık yapan kimseyi görmedim. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan b. Salih anlattı. O el-Cad b. Zekvandan, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Rebia ismindeki bir adam, “Ya Rebia!” diye çağrıldı. Fakat adam cevap vermedi. “Ya Rebia el-Küveyfir!” diye çağırdı. Bu sefer cevap verdi. “Küfrü kabul ettin. Senin şehadetin kabul edilmez.” dedi. Bize arkadaşlarımızdan biri haber verdi. O el-Velid b. Müslimden şöyle dediğini rivayet etti: Bana Osman b. Atiye el-Ansi anlattı; dedi ki: Mekhulün şöyle dediğini duydum: Şüreyhi altı ay boyunca takip ettim ve ona hiçbir soru sormadım. Verdiği kararlarla yetiniyordum. Bize Affan b. Müslim ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Ebu Uyeynenin mevlası Vasıl anlattı; dedi ki: Şüreyhin yüzüğünde “Yüzük şüpheden daha iyidir.” yazılıydı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik b. Abdullah anlattı. O Cabirden, o da el-Kasımdan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin yüzüğünde iki aslanın arasında bir ağaç resmi nakşedilmişti. Bize Yala b. Ubeyd et-Tanafisi haber verdi; dedi ki: Bize İsmail anlattı; dedi ki: Şüreyh kadılık yaparken üzerinde sırmaları olan ipek cübbe giyerdi. Bize Muhammed b. Künase el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid anlattı; dedi ki: Şüreyh, sırmalı bir cübbe giymiş olarak mahkeme ediyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O da İbn Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin bir dolambaçlı sarık giydiğini gördüm. Bize Şihab b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Humeyd er-Revasi haber verdi. O da İsmail b. Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh yenlerini katlamış olarak yürüyordu. Bir sarık giymiş ve sarığının kuyruğunu arkaya sarkıtmıştı. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O da İsmailden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh sırmalı ipekten bir cübbe giymişti. Başında bir sarık vardı. Sarığının kuyruğunu arkasına sarkıtmıştı. Cuma günü geldi; yerinde oturdu ve yerinden kalkmadı. Bize Muhammed b. Yezid el-Vasıti anlattı. O da İsmail b. Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh sırmalı ipek bir cübbe giyerdi. Bize Veki haber verdi. O el-Ameşten, o da Ebüd- Duhadan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh ipekten cübbesi ile secde ediyordu. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize el- Ameş haber verdi. O da Ebüd-Duhadan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, uzun kollu kürkü ile namaz kılardı. Ellerini de kürkünden çıkarmıyordu. Bize Ebu Muaviye ed-Darir ve Yala b. Ubeyd haber verdiler. Onlar ameşten, o da Müslimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, üzerinde ipekten bir cübbe olduğu halde secdeye gidiyordu. Cübbenin kenarları alnı ile yer arasında kalırdı. Bize Veki, Vehb b. Cerir, el-Fadl b. Dükeyn ve Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdiler. Onlar Şubedeni o da el-Hakemden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi ipekten cübbesi ile namaz kılarken gördüm. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Halid el- Hazzadan, o da Ebüd-Duhadan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi, üzerinde ipekten bir cübbe ve sarık olduğu halde secdeye giderken gördüm. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi. O İsrailden, o Ebu İshaktan, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, “Boz renkli ipekten yapılmış cübbem var.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays anlattı. O da Ebu Husayndan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi ipek giymiş olarak gördüm. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da asımdan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi ipekten yapılmış bir cübbe giymiş halde gördüm. Bize Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr anlattı. O İsmailden, o da İbn Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi ipekten yapılmış bir cübbe giymiş olarak mescitte hüküm verirken gördüm. Bize el-Hasan b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı. O Cabirden, o amirden, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, davalı insanlarla beraber mahkemeye gelen bu çıkarcılardan sakınıyorum diyordu ve onları mahkemeden kovmaya çalışıyordu. Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Bürkan anlattı; dedi ki: Meymun b. Mihrannın şöyle dediğini duydum: Şüreyh, İbnüz-Zübeyr zamanındaki fitne ile ilgili olarak, “Ne kimse bana bu konuda soru sordu, ne de onunla ilgili bir şeyler duydum?” diyordu. Cafer şöyle dedi: Şüreyhin, “Bu olaydan tamamıyla kurtulamamaktan korkuyorum.” dediği bana bildirildi. Bize Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Ebül- Melih anlattı. O da Meymundan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh dokuz yıl devam eden fitne zamanında ne kendisine haber verildi, ne de görüşü soruldu. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O el-Ameşten, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: “Yalanın künyesini kendilerine esas aldılar.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansurdan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh ihrama girdiği zaman sessiz bir yılan gibi oluyordu. Bize Kabisa haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O el-Ameşten, o da Haysemeden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhe “Nasıl sabahladın?” diye sorulduğu zaman, “Allahın nimetiyle…” diye cevap veriyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin yanında idim. Bir adam gelip de “Esselamü aleyküm” dediği zaman Şüreyh “Esselamü aleyküm verahmetullahi” diyordu. Adam,“verahmetullahi” dediği zaman, Şüreyh, “ve berekatühü” diyordu. Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize el- Mesudi anlattı. O da el-Kasımdan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh her zaman selamı önce veren olmaya çalışıyordu. Ona selam verildiği zaman misliyle cevap veriyordu. Bize Ravh b. Ubade haber verdi. O İbn Avndan, o da İsa b. el-Haristen şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhe ondan önce selam vermeyi bir türlü başaramadım. Yolda onu bekler, belki dalgındır diye ona selamı önce ben veririm diyordum. O beni görür görmez başını kaldırır ve “Esselamü aleyküm” diyordu. Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı. O eş-Şabiden, o da Şüreyhten şöyle dediğini rivayet etti: “İki adam karşılaştığı zaman ilk selamı veren Allahın sevgili kulu olur.” İbn Avn şöyle dedi: Bu konuyu Muhammede sordum. “Bize onların İki adam karşılaştığı zaman iyi olanı selamı önce söyler. sözünü söylüyorsun.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Mansurdan, o da İbrahim ya da Temim b. Selemeden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh yolda bir dirhem gördü; ama onu almadı. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Mansurdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh yolda bir dirhem gördü; ama ona dönüp bakmadı. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullah el- Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, el-Esvede bir deve yolladı. el-Esved deveyi alıp almayacağını Alkameden sordu. Alkame, “Kardeşin sana bir deve göndermiş onu kabul et.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı. O Eyyubdan, o da Muhammed b. Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh namazlarını bir abdestle kılıyordu. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O Husayn b. Abdurrahmandan, o da Şüreyhin mevlası Ebu Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, namazdan evine döndüğü zaman içeri girer ve öğleye kadar dışarı çıkmazdı. Bu sürede namaz kıldığını tahmin ediyordum. Bize Affan anlattı; dedi ki: Bize Şube anlattı. O da el- Hakemden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhi, ipekten cübbe giymiş halde namaz kıldığını ve cenazenin önünde yürüdüğünü gördüm. Bize Affan b. Müslim ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Yahya b. Atikten, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Şüreyhe gidip İbn Ziyaddan bir ihtiyacı olduğunu söyledi. Şüreyh, “İbn Ziyada kim güç getirebilir?” dedi. O sırada havada bir serçe gördü. “Serçe İbn Ziyad karşısında benden daha güçlüdür.” dedi. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Mücalidden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh dedi ki: Önümüze baktık ve yükseldik. Sanki mangalda uçuşan ateş parçaları gibi… Şüreyh şunu da söyledi: Hanımlarını döven adamlar gördüm. Zeynebimi vurduğum gün elim kırılsın… Bize el-Mualla b. Esed haber verdi; dedi ki: Bize el- Haris b. Ubeyd anlattı; dedi ki: Bize Harun b. Ebu Said anlattı. O da Muhammed b. Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, Allaha yemin ettiriyordu. İnsana bütün vesileleri kullanmasına müsaade ediyordu. Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize el- Mesudi anlattı. O da el-Kasımdan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, evinin oluklarını evinin avlusunda yapıyordu. Bize Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Ebül- Melih anlattı. O da Meymundan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin olukları evinin avlusunun içinde akardı. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Leysten, o da Mücahidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh kendisine gelen hediyenin mislini gönderen kişiye yollardı. Bize Haccac b. Nusayr haber verdi; dedi ki: Bize Kurre b. Halid anlattı. O Büdeyl b. Meysere el-Ukayliden, o da Abdullah b. Şakikten, o da Cendel es-Sedusiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin şöyle dediğini duydum: Gerçek hain olan insan, “Bu fuhuş sahibidir. Kendisinden korkun.” denilen insandır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O da İbn Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin sakalı beyazdı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays anlattı. O Leysten, o da Mücahidden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh hediyeyi kabul ederdi ve mislini de gönderirdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Ebu Hayyandan, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, su yolunu sadece kendi evinde yapardı. Bir kedisi öldüğü zaman bile onu kendi evinde gömerdi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Misar anlattı. O da Ebu Husayndan şöyle dediğini rivayet etti: İlaçlanan (bulaşıcı hastalıklara karşı tedavi gören) bir topluma uğradı. Topluluk, “İşi bitirdik.” dediler. Şüreyh, “İşi bitirenler bununla emredilmemişlerdir.” dedi. Bize Müemmel b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlat. O Davuddan, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh oğlunu geceleyin gömdü. Bize İshak b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da İbrahimden yani İbn Muhacirden şunu rivayet etti: Şüreyh oğlu Abdullahı geceleyin defnetti. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid anlattı; dedi ki: Bize asım el-Ahvel anlattı. O da amirden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh ölen yakınlarını gece gömerdi. Ölen için de “Nefsi sakinleşti. Umarım ki rahata kavuştu.” diyordu. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O Şerikten, o da Yahya b. Kaystan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh, cenaze namazının el-Cebbanede kılınmasını ve kabrine elbise çekilmemesini tavsiye etti. Bize İshak b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan b. Salih ve Şerik anlattı. Onlar de Yahya b. Kaystan şöyle dediğini rivayet ettiler: Şüreyh kabrine elbise çekilmemesini vasiyet etti. Şerik hadisinde şöyle dedi: Şüreyh gece defnedilmesini vasiyet etti. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O da Yahya b. Kaystan şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyhin cenazesine katıldım. Sıcak bir gündü. Şüreyh kabrine elbise çekilmemesini vasiyet etmişti. Bize el-Fadl b. Dükeyn şöyle haber verdi: Şüreyh 108 yıl yaşadı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O da Yahya b. Kays el-Kindiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh cenaze namazının el-Cebbanede kılınmasını, arkasında kadınların ağlamamasını ve kabrine elbise çekilmemesini cenazesinin çabuk taşınmasını ve kabrine lahit yapılmasını vasiyet etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Sebre haber verdi. O İsadan, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüreyh 78 veya 79 yılında vefat etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Şüreyh 88 ya da 89 yılında vefat etti. İlim ehlinden başkası, “Şüreyh 78 yılında öldü.” dedi. Şüreyh sika bir insandı. Allah rahmet eylesin.