"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ömer b. El-hattabdan rivayet eden tabakanın kalan kısmı

2853. ed-Subay b. Mabed ed-Subay b. Mabed el-Cüheni. Ömerden, şunu rivayet etti: Ömere Kuran-ı Kerimi sordu. Ömer ona, “Peygamberinin sünnetini buldun.” dedi.

2854. Kabisa b. Cabir Kabisa b. Cabir b. Vehb b. Malik b. Amire b. Huzar b. Mürre b. el-Haris b. Sad b. Salebe b. Dudan b. Esed b. Huzeyme. Ömer b. el-Hattab ve Abdurrahman b. Avftan rivayet etti. Bize Muhammed b. Kays b. er-Rebi haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Kabisa b. Cabir, el-Cemacim savaşından önce öldü. Sika ve hadisleri olan birisiydi.

2855. Yesar b. Nümeyr Ömer b. el-Hattabın mevlasıydı. Ömerin haznedarı idi. Ömerden rivayet etti. Kufeye yerleşti. Kufeliler ondan bazı hadisler rivayet ettiler. Sika fakat hadisi az olan birisiydi.

2856. Ufeyyif b. Madikerib Hz.Ömerden rivayet etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İbnül-Gasil anlattı. O Harun b. Abdullahtan, o da Ufeyyif b. Madikeribden şöyle dediğini rivayet etti: Sad el-Eşasın gelişini haber vermek için bir grup olarak yola çıktık. Medineye vardığımızda yolda iken Ömer b. el-Hattab yanında bir papağan dürre olduğu halde bizimle karşılaştı. Hadis uzuncadır.

2857. Husayn b. Hudeyr Ömer b. el-Hattabdan rivayet etti.

2858. Kays b. Mervan Kays b. Mervan el-Cufi. Kendisinden Hayseme b. Abdurrahman rivayet etti.Kays Ömerden şunu rivayet etti: Bir adam Ömerin yanına gelerek “Ey Emirül-Müminin mushafları dolduran bir adamı arkamda bıraktım” dedi. Hayseme B. Abdurrahman dedi: Ali zamanında el-Cezire bölgesine gidenler arasında idi. Kays, Muaviyenin yanında da saygın bir yere sahipti. Cufedeki bir sura ilk yerleşen kişiydi. Şair bu konuda şöyle demektedir: Cufe ve onun efendisini hala sormaktayım. Bu Cufenin efendisinin Kays b. Mervan olduğunu öğrendim.

2859. Yüseyr b. Amr Yüseyr b. Amr es-Sekuni. Beni Hinddendir. Ömer b. el-Hattab ve Saddan rivayet etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Amr b. Kays b. Yüseyr b. Amr haber verdi; dedi ki: Babamın şöyle dediğini duydum: Yüseyr b. Amr, Haccac zamanında bilge kişiydi. Yüseyr b. Amr şöyle dedi: Ben yirmi yaşımda iken Peygamber vefat etti. Dediler ki: “Yüseyr b. Amr, Haccacın valiliği zamanında el-Cemacim savaşından önce vefat etti.” Yüseyr b. Amr sika ve birkaç hadisi olan birisiydi.

2860. Abaye b. Reddad Bize İsmail b. İbrahim ve Yezid b. Harun haber verdiler. Onlar Şubeden, o İbrahim b. Muhammed b. el-Münteşirden, o babasından, o da Abaye b. Reddaddan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattabın şöyle dediğini duydum: “Kitabın fatihası ve bazı ayetler olmazsa namaz olmaz.” Bir adam Ömere şöyle soru sordu: “Eğer bir imamın arkasında isem?” Ömer, “O zaman sessiz oku.” dedi.

2861. Hareşe b. el-Hur Hareşe b. el-Hur b. Kays b. Hısn b. Huzeyfe b. Bedr el-Fezari. Ömer b. el-Hattab, Huzeyfe, Ebu Zer ve Abdullah b. Selamdan rivayet etti.

2862. Hanzale eş-Şeybani Ebu Ali b. Hanzale. Ömer b. el-Hattabdan  rivayet etti.

2863. Bişr b. Kays Oruç ile ilgili bir hadisi Ömer b. el-Hattabdan rivayet etti.

2864. el-Husayn b. Sebre Ömer b. el-Hattabdan rivayet etti. Şöyle dedi: Ömer sabah namazını bize kıldırdı. İlk rekatta Yusuf suresini okudu.

2865. Seyyar b. Mağrur “İbn Marur” da diyenler de vardır. Ömer b. el-Hattabın (rh) şöyle dediğini duydu: “Bu mescidi Resulallah  tesis etti.”

2866. Hassan b. el-Muharik Ömer b. el-Hattabdan rivayet etti.

2867. Ebu Kurre el-Kindi Bu zat Kufede kadı idi. İsmi de Fülan b. Seleme idi. Ömer b. el-Hattabdan, Selman ve Huzeyfe b. el-Yemandan hadis rivayet etmiştir. Tanınan, bilinen biriydi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2868. Oğlu Amr b. Ebu Kurre Amr b. Ebu Kurre el-Kindi. Amr dedi ki: Bize Ömer b. el-Hattabın mektubu geldi. Mektubunda şöyle diyordu: “Şüphesiz insanlar Allah yolunda cihat etmek için bu maldan alıyorlar. Ancak sonra muhalefet ediyorlar ve cihat etmiyorlar.”

2869. Makıl b. Ebu Bekir Makıl b. Ebu Bekir el-Hilali. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur.

2870. Kesir b. Şihab Kesir b. Şihab İbnül-Husayn Zül-Gusse. Boğazındaki bir gusseden boğazı tıkayan herhangi bir şey dolayı Zül-Gusse diye adlandırılmıştı. O, İbn Yezid b. Şeddad b. Kanan b. Seleme b. Vehb b. Abdullah b. Rebia b. el-Haris b. Kabdır. Mezhic kabilesindendir. Kesirin babası Şihab b. el- Husayn, er-Rezm savaşında babası Husaynın katilini öldürmüştür. Kesir b. Şihab, Kufede Mezhic kabilesinin reisiydi. Cimriydi. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Muaviye b. Ebu Süfyanın da Rey valisiydi. Kesir b. Şihabın torunlarından Muhammed b. Zühre b. el-Haris b. Mansur b. Kays b. Kesir b. Şihab, Masebezan denen yere yerleşmiş ve oranın valiliğini yapmıştır. Harun Reşid döneminde Bağdatta oldukça önemli bir şahsiyetti. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O Haccacdan, o Ebu İshaktan, o Karaza b. Ertat el- Abdiden, o da Kesir b. Şihabdan şöyle dediğini rivayet etti: Ömerden peyniri  sorduk. O da, “Üzerine besmele çekin ve yiyiniz” dedi. Kesir b. Şihab az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2871. Mesud b. Hiraş Bu zat, Ribi b. Hiraş el-Absinin kardeşiydi. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2872. Kardeşi er-Rebi b. Hiraş Bu şahıs öldükten sonra konuşmuş, Ribi b. Hiraştan önce ölmüştür. Bize Muhammed b. Ubeyd haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid anlattı. O da Abdülmelik b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Ribi b. Hiraşın yanına gelindi ve ona, “Kardeşin öldü.” denildi. Ribi aceleyle gitti, kardeşinin başucuna oturdu; ona dua etmeye ve istiğfarda bulunmaya başladı. Yüzündeki örtüyü kaldırdı. Sonra ölen kardeşi şöyle dedi: “es-Selamü aleyküm. Şüphesiz ben sizden sonra Rabbime geldim. Rahatlık ve güzel kokularla karşılandım. Rabbim kızgın ve öfkeli değildi. Bana ince ve kalın ipekten elbiseler giydirdi. Şüphesiz ben bu ölüm olayını sandığınızdan daha kolay buldum. Ancak konuşmayın. Beni taşıyıp götürün. Şüphesiz ben Resulallaha kavuşuncaya kadar ayrılmamam konusunda onunla sözleştim.” Bize Hişam b. Abdülmelik Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O, Abdülmelik b. Umeyrden, o da Ribi b. Hiraştan şunu rivayet etti: Ribinin kardeşi Rebi ciddi bir hastalık geçirmiş ve bu hastalığı ağırlaşmıştı. Ribi dedi ki: Bir ihtiyacım için kalktım dışarı çıktım. Sonra döndüm, “Kardeşim ne durumda?” diye sordum. “Kardeşin öldü.” dediler. “İnna lillah ve inna ileyhi raciun Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allaha aidiz ve şüphesiz Ona döneceğiz” dedim. Ribi devamla dedi ki: Kardeşimin yanına girdim. Onun, ölülere yapıldığı gibi bir örtüyle örtüldüğünü ve sırt üstü yatırıldığını gördüm. Bana onun tabutlanması ve kefenlenmesi gerektiği söylendi. Ben bu durumdayken o, yüzündeki örtüyle şöyle dedi: “es-Selamü aleyküm.” Bu arada yüzündeki örtü açıldı ve kendisi önceki durumundan daha sıhhatli bir halde göründü. Halbuki bundan önce şiddetli bir şekilde hastalanmıştı. Ribi dedi ki: “Ve aleyke ve rahmetullah.” dedim. (Yine) Ribi dedi ki: “Sübhanallah! Ey kardeşciğim! Ölüm senden uzak olsun.” dedim. O da şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizden sonra Rabbime mülaki oldum. Beni rahmetle ve güzel kokularla karşıladı. Rabbim kızgın değildi. Bana halis ipekten ve atlastan elbiseler giydirdi. Şu ölüm olayını, tahmin ettiğinizden daha kolay buldum. Beni alıkoymayınız. Ben sizi müjdelemek için Rabbimden izin aldım. Beni Resulallaha götürün. Şüphesiz o, ona kavuşuncaya kadar beni bekleyeceğini vadetti.” Allaha and olsun ki, ben onun konuşmasından sonra ölümünü, ancak suya attığım ve hemen kaybolan çakıl taşlarına benzettim.

2873. el-Haris b. Lakit el-Haris b. Lakit en-Nehai. Bu şahıs, Ebu Nuaym ve başkalarının kendisinden rivayette bulunduğu Ebu Haneştir. el-Haris b. Lakit, Kadisiyye savaşına katılmıştır. Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Haneş b. el-Haris anlattı; dedi ki: Babamı ve Kadisiyye savaşına katılan diğer bazılarını gördüm, sakallarını sarıya boyuyorlardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Haneş b. el-Haris anlattı; dedi ki: Babamı ve Kadisiyye savaşına katılan diğer bazılarını gördüm, şal giyiyorlardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Heneş b. el-Haris anlattı; dedi ki: Babamın üzerinde demirden bir yüzük gördüm. el-Haris b. Lakit en-Nehai az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2874. Süleyk b. Mishal Süleyk b. Mishal el-Absi. Ömer b. el-Hattabdan içki ile ilgili bir hadis rivayet etmiştir. Bu zat da az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2875. Ziyad b. İyad Ziyad b. İyad el-Eşari. Ömer ve Zübeyrden rivayette bulunmuştur. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Cabirden, o amirden, o da Ziyad b. İyaddan şöyle dediğini rivayet etti: “Ömer b. el-Hattab bize el-Cabiyede yatsı namazını kıldırdı. Ancak ben onun namazda ne okuduğunu duymadım.” Bu rivayet aslında daha uzundur. Bize Ebu Üsame Hammad b. Üsame haber verdi. O İbn Avndan, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: el-Eşari -ki bu Ebu Musa değil- dedi ki: Ömer b. el-Hattab bize akşam namazını kıldırdı. Namazda bize herhangi bir şey okumadı. Dedim ki: “Ya Emirül-Müminin! Şüphesiz sen herhangi bir şey okumadın.”

2876. İyad el-Eşari Ömer b. el-Hattabdan, onun hamile ve cariyelere tayin (maaş) verdiğini rivayet etti. İyad az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2877. Şübeyl b. Avf Şübeyl b. Avf el- Ahmesi. Becile kabilesindendir. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Bize Yala b. Ubeyd haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid anlattı. O da Şübeyl b. Avftan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab bize sadaka vermemizi emretti. Biz de, “Biz atlarımıza ve kölelerimize onar onar harcıyoruz.” dedik. Bunun üzerine, “Ancak ben bunu size yüklemeyeceğim.” Dedi. Sonra kölelerimiz için ikişer cerib tayin verilmesini emretti. Bize Şihab b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize İbn İdris anlattı. O İsmail b. Ebu Halidden şöyle dediğini rivayet etti: Şübeyl b. Avfın şöyle dediğini duydum: Herhangi bir dünya işi için ayakkabılarımı asla toza bulandırmadım. Herhangi bir mecliste bir ihtiyaca binaen veya bir cenazeyi beklemek için hariç hiç oturmadım. Asla herhangi bir kimseyi de kötülemedim. Şihab dedi ki: Onun “bir evin reisi olmamdan itibaren” dediğini sanıyorum. Muhammed b. Sad dedi ki: (Şübeyl kelimesi) hadiste Şibl şeklinde geçmektedir. Şübeyl kelimesi ise Şibl kelimesinin ism-i tasğiridir. Şübeyl az sayıda hadis rivayet etmiştir. Sika bir zattı.

2878. Said b. Zu Lave Said b. Zu Lave el-Asğar. Bu zat Ebu Kerib b. Zeyd b. Said b. el-Hasib b. Zu Lave el- Ekberdir. Bu el-Ekber de amir b. Malik b. Muaviye b. Devman b. Bekil b. Cüşem b. Hayran b. Nevf b. Hemdandır. Said b. Lave, Ömer b. el Hattabdan rivayette bulunmuştur. Oğlu Davud b. Said de hadis rivayetinde bulunmuştur. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Cabirden, o da amirden şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Said b. Zu Lavenin Ömer ile ilgili olarak bana şöyle anlattığına şahid oldum. Ona Taif kuru üzümünden biraz üzüm suya konmuştu. Bu üzüm, iki düz satıh arasına konmuştu. Deve onu çiğnedi. Sabah olunca Ömer ondan içti. Bu hadis aslında uzundur.

2879. Riyah b. el-Haris Riyah b. el-Haris en-Nehai. Bu zat Ömer, Ammar b. Yasir ve Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylden hadis rivayetinde bulunmuştur. Bize Muhammed b. el-Fudayl haber verdi; dedi ki: Bize Sadaka b. el-Müsenna en-Nehai anlattı; dedi ki: Riyah b. Harisenin şöyle dediğini duydum: Peygamberin  bisetinden ve İslamdan önce, Araplar birbirini vurup kırardı. Bu duruma maruz kalanlardan herhangi bir kimse, aile efradından birinin, Arap mıntıkalarından birinde köleleştirildiğini öğrendiğinde, Ömer b. el-Hattab böylesi bir durumda (o kişinin kurtuluşu için) bir köleye karşılık iki köle, bir cariyeye karşılık da iki cariye fidye verilmesine hükmederdi.

2880. Abdullah b. Şihab Abdullah b. Şihab el-Havlani. Bu zat Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Hakemden, o Hayseme b. Abdurrahmandan, o da Abdullah b. Şihab el-Havlaniden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattaba bir erkekle bir kadının hul için geldiklerine şahit oldum. Ömer bu boşanmaya izin verdi ve kadına “Şüphesiz seni sana ait olan bir mal karşılığında boşadı.” dedi.

2881. Hassan b. Faid Hassan b. Faid el-Absi. Bu zat Ömer b. el-Hattabdan şecaat ve korkaklığın erkeklerde birer huy ve mizaç olduğuna dair rivayette bulunmuştur. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Ebu İshak es-Sübayi ondan hadis rivayetinde bulunmuştur.

2882. Kardeşi Bükeyr b. Faid Bükeyr b. Faid el-Absi. Bu zat Ömer b. el-Hattabdan hadis rivayet etmiş; kendisinden de Hallam b. Salih rivayette bulunmuştur.

2883. Humeyl Ebu Cirve Bize Muhammed b. el-Fudayl ve Yezid b. Harun haber verdi. Onlar Haccacdan, o Zeyd b. Cübeyr el-Esediden, o Cirve b. Humeylden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattabın şöyle dediğini duydum: “Sizden herhangi biriniz bir parça ete vurur gibi birisine vurur ve aleyhine kısas olmayacağını zannederse andolsun ki, birisi böyle yaparsa ben ona kısas uygularım.”

2884. Nübate el-Cufi Ömer b. el-Hattabdan  rivayette bulunmuştur.

2885. Ebu Cerir el-Beceli Bu zat Ömer b. el-Hattab, Abdurrahman b. Avf ve Saddan hadis rivayetinde bulunmuştur. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi. O Süfyandan, o Mansurdan, o Ebu Vailden, o da Ebu Cerir el-Beceliden şöyle dediğini rivayet etti: Bir bedeviyle karşılaştım. Yanında mızrakla yaraladığı bir ceylan vardı. O ceylanı satın aldım. Sonra (Hacca veya Umreye niyet için getirmiş bulunduğum) telbiyemi unutmuş bir durumda onu kestim. Ömer b. el-Hattaba geldim, durumu ona anlattım. O da dedi ki: “İki adil şahıs getir, aleyhine hükmetsinler.” Bize Abdullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Mansurdan, o Şakikten, o da Ebu Cerir el-Beceliden şöyle dediğini rivayet etti: Biz (grup olarak Hac veya Umre için) telbiye getirerekten yola çıktık. Bir bedevi buldum yanında bir ceylan vardı. Ceylanı ondan satın aldım ve telbiye getirdiğimi hatırlamaksızın (unutarak) onu kestim. Ömer b. el-Hattaba geldim, olan biteni ona anlattım. O da dedi ki: “Arkadaşlarından bazılarını getir aleyhine hükmetsinler.” Ben de Abdurrahman b. Avf ve Sad b. Maliki getirdim. İkisi aleyhime boz bir tekeye hükmettiler.

2886. Selame Selame, Ömer b. el-Hattabın bir havuz sahibine gelip ona vurduğunu ve havuz sahibine “Erkekler için bir havuz, kadınlar için de ayrı bir havuz yap” dediğini gördü.

2887. Hani b. Hizam Bu Zat, Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Bize Yahya b. adem haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Muğire b. Numandan, o Malik İbn Enesten, o da Hani b. Hizamdan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattabın yanında oturuyordum. Ona bir adam geldi, karısıyla beraber bir adam yakaladığını ve ikisini de öldürdüğünü söyledi. Ömer valisine -açıktan- ona kısas uygulamasını; – gizliden- ise (katile kısas uygulamayıp) ondan diyet alıp (maktullerin varisleriyle anlaşmalarını) sağlamasını yazdı.

2888. Abdullah b. Malik Abdullah b. Malik el-Ezdi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O Ebu İshaktan, o da Abdullah b. Malik el-Ezdiden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab ile beraber cem ile (namazları birleştirerek) akşam namazını üç, yatsıyı da iki rekat olarak kıldım.

2889. Mesleme b. Kuhayf Bekir b. Vail kabilesindendir. Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize Süleyman Ebu Davud et-Tayalisi heber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O da Simaktan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Mesleme b. Kuhayfın amcasını duydum; şöyle diyordu: Ömer b. el-Hattabı gördüm. O, Kurban bayramı namazını kılan bir grup gördü ve onlara şöyle dedi: “Namazlarınızı kıldığınızda kurbanlarınızı da kesin.” Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi; dedi ki: Bize Zekeriyya b. Ebu Zaide anlattı. O Simak b. Harbdan, o da Mesleme b. Kuhayftan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattabı şöyle derken duydum: “Ey Allahın kulları! Kurban bayramı namazını kıldıktan sonra kurbanlarınızı kesin.” “Bu kimdir diye sordum.” “Bu Ömer b. el-Hattabdır.” dediler.

2890. Bişr b. Kuhayf Bu zat, Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Simak b. Harbdan, o da Bişr b. Kuhayftan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattaba geldim yemek yiyordu. Elinde de etini yemiş bulunduğu bir kemik vardı. “Ya Emirül-Müminin! Sana biat etmek için geldim.” dedim. “Benim emirime (valime) biat etmemiş miydin?” dedi. “Evet!” dedim. “Emirime biat ettiğin zaman şüphesiz bana da biat etmiş sayılırsın.” dedi. Bu hadis aslında daha uzundur. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrafil haber verdi. O Simaktan, o Bişr b. Kuhayftan, o da Ömerden şöyle dediğini rivayet etti: Ömere bir adam geldi biat etti ve dedi ki: “Razı olduğum ve olmadığım tüm hususlarda sana biat ettim.” Ömer, “Hayır, gücünün yettiği hususlarda bana biat ettin.” dedi.

2891. Nehik b. Abdullah Bu zat, Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Mansurdan, o İbrahimden, o Nehik b. Abdullahtan, o da Ömerden şunu rivayet etti: Ömer, kendisiyle el-Esved b. Yezidin arasında olduğu halde Arafattan indi. Tek bir yürüyüşle durmaksızın Minaya kadar geldi. Bu hadis aslında daha uzundur.

2892. Müdrik b. Avf Müdrik b. Avf el-Ahmesi. Becile kabilesindendir. Bu zat Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Ebu İshaktan, o Müdrik İbn Avf el-Ahmesiden, O Ömerden şöyle dediğini rivayet etti: Şüphesiz gecenin ilk yarısında vitri kılanlar akıllılardır. Gecenin sonunda kılanlar ise güçlülerdir ki, efdal olan budur.

2893. Üseym b. Husayn Üseym b. Husayn el-Absi. Bu zat, Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuş ve onunla beraber haccetmiştir.

2894. Ebül-Melih Bu zat, Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O Abdülmelik b. Umeyrden, o da Ebül-Melihten şöyle dediğini rivayet etti: Ömerin şöyle dediğini duydum: “Namaz kılmayan için İslam yoktur.” Şerike “Bunu minber üzerinde mi söyledi?” diye soruldu. Şerik, “Evet! Onu minberin üzerindeyken duydum.” dedi.

2895. Dihye b. Amr Bu zat, Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Atiye b. Ukbe el-Esedi anlattı; dedi ki: Bana Dihye b. Amr anlattı; dedi ki: Ömer b. el-Hattaba geldim ve “Esselamü aleyküm ya Emirül-Müminin ve rahmetüllahi ve berekatühü.” diyerek selam verdim. O da “Ve aleykesselamü ve rahmetüllahi ve berekatühü ve mağfiratühü veya ve meğfiretühü.” dedi.

2896. Hilal b. Abdullah Bu zat, Ömerden rivayette bulunmuştur. Bize Osman b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Simak b. Harbdan, o da kendi kabilesinden Hilal b. Abdullah denilen bir adamdan şöyle dediğini rivayet etti: “Ömer b. el-Hattabı Safa ile Merve arasında gidip-gelirken (say ederken) gördüm. Dere yatağına geldiğinde orayı hızlı geçti (tecevveze).” dedi veya buna benzer bir kelime kullandı. Simaka “Tecevveze ne demek?” dedim. Simak da, “Hızlandı demektir.” dedi.

2897. Hamele b. Abdurrahman Bu zat, Ömer b. el-Hattabdan  rivayette bulunmuştur.

2898. Üssak Bu şahıs, Ömer b. el-Hattabın mevlasıdır. Bize Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O, Ebu Hilal et- Taiden, o da Üssaktan şöyle dediğini rivayet etti: Ben Ömer b. el-Hattabın kölesiydim ve Hristiyandım. Bana İslamı teklif ediyor ve şöyle diyordu: “Şüphesiz eğer Müslüman olursan bendeki emanetle (Halifelik) sana yardım ederim. Çünkü sen onların dininden olmadığın halde Müslümanların emaneti üzere sana yardım etmem bana helal olmaz.” Ben Müslüman olmaktan kaçındım. Ömer, “Dinde zorlama yoktur.” dedi. Kendisine vefat gelip çatınca Hristiyan olduğum halde beni azat ederek, “Dilediğin yere git.” dedi. (Ravi dedi ki): Şerike sordum: “Ebu Hilal bunu Üssaktan (mı) duydu?” O da “Böyle iddia etti.” dedi.

2899. er-Rebi b. Ziyad er-Rebi b. Ziyad b. Enes b. ed-Deyyan. Mezhic kabilesinden olan bu zat, Yezid b. Katan b. Ziyad b. el-Haris b. Melek b. Rebia b. Kab b. el-Haris b. Kabdır. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Ömer şöyle diyordu: “Bana, kavminin arasında emir olduğu halde sanki emir o değilmiş gibi davranan; kavminin arasında emir olmadığı halde sanki emir oymuş gibi davranan birini gösterin.” Dediler ki: “er-Rebi b. Ziyad b. Enesten başka böyle birini bilmiyoruz.” Bu zat oldukça mütevaziydi. Çok hayır yapardı. Horasana vali oldu ve tamamını fethetti. Muhacir b. Ziyad denen bir kardeşi vardı. Bu da iyiliksever biriydi. Muhacir, Ebu Musa el-Eşari ile beraber savaşırken Tüster  savaşında şehit edildi. Onunla ilgili olarak biri şöyle demiştir: Ebu Musanın, çağrısını yaptığı gün, Muhacir hemen, sorgulamadan özgürce gitti, Ev Deyyanoğullarının evidir, onu tanıyoruz, O Mezhic ailesi içinde çok pahalı bir cevher gibiydi. Muhacir, Tüster savaşında nefsini Allaha satmak (şehit olmak) istedi. Oruçluydu. Onun bir kardeşi Ebu Musaya geldi ve durumu haber verdi. Ebu Musa, “Bütün oruçluların oruçlarını bozmalarını emrediyorum.” dedi. Muhacir orucunu bozdu; sonra gitti ve öldürüldü (şehit oldu). Bize Abdullah b. Amr Ebu Mamer el-Minkari haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvaris b. Said anlattı. O da Hüseyn b. Zekvan el-Muallimden, o da -er-Rebi b. Ziyad el-Harisiyi rivayet ettiği bir hadiste tavsif eden- İbn Büreydeden şöyle dediğini rivayet etti: O er-Rebi b. Ziyad, eti hafif, cismi hafif beyaz bir adamdı.

2900. Süveyd b. Mesabe Süveyd b. Mesabe el-Yerbui. Temimoğullarındandır. Ömer b. el-Hattab döneminde Kufede iskan için yer planlaması yapanlardandı. Oldukça yaşlıydı. Ömerden herhangi bir şey rivayet etmemiştir. Çok ibadet eden, çok gayretli bir zattı. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı; dedi ki: Bize Ebu Hayyan et-Teymi anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Süveyd b. Mesabenin yanına girdim. Şehir planlaması yapan gruptandı. Üzerinde bir elbise vardı. Onun karısının, Kurban olayım, sana bir şey yedirmedim-içirmedim! sözlerini duymamış olsaydım elbisenin altında herhangi bir şeyin olduğunun farkına varmayacaktım. Derken yüzüstü yere kapaklandı. Beni gördüğünde, “Yeğenim! Belim ve kalça kemiklerim bana sırtını döndü gitti (beni tutmaz oldu). Bu gördüğün yatış ve uzanmadan başka bir şey kalmadı. Andolsun ben, tırnak kırpıntısı kadar olan bir şeyin bile benden gitmesinden, azalmasından hoşlanmıyorum.” dedi.

2901. Midad b. Yezid Midad b. Yezid el-İcli. Künyesi Ebu Ziyaddır. Bu zat da Süveyd gibi çokça ibadet eden, çokça gayret sarf edenlerdendi. O ve Abdullahın arkadaşlarından bir grup sürekli ibadet etmek için el- Cebbaneye kabristana çıkmışlardı. Abdullah yanlarına giderek onları bundan nehyetti. Osman b. Affan  döneminde el-Eşas b. Kays komutası altında Azerbaycana cihada gitti, orada şehit oldu. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Mansurdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Midad namazında şöyle diyordu: “Allahım! Az bir uykuyu bana yeterli kıl.” Bundan sonra onun namazda uyukladığı görülmedi. İbrahime, “Farz namazlarında da uyukluyor muydu?” diye sordum. İbrahim, “Farz namazlarda böyle bir şey söz konusu değildi.” dedi. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Cerir b. Abdülhamid haber verdi. O, Mansurdan, o İbrahimden, o da Hemmam b. el-Haristen şöyle dediğini rivayet etti: Midad el-İcli secdede iken uyudu. Sonra kalktı bir müddet yürüdü ve şöyle dedi: “Allahım! Az bir uykuyu bana yeterli kıl.” Midad sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.

2902. Kardeşi Kays b. Yezid Bu zat, kalabalıklara karışır alışveriş yapardı. Midad, “Kays benden daha hayırlıdır. O alıyorsatıyor bana da infak da bulunuyor.” dedi.

2903. Üveys el-Kareni Murad kabilesindendir. Bu zat, Üveys b. amir b. Cez b. Malik b. Amr b. Sad b. Asvan b. Karen b. Redman b. Naciye b. Muraddır. Bu Murad da Mezhic kabilesinden Yuhabir b. Malik b. Üdeddir. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Muğire anlattı; dedi ki: Bana Said el-Cüreyri anlattı. O Ebu Nadreden, o da Üseyr b. Cabirden şöyle dediğini rivayet etti: Bize Kufede hadis rivayet eden bir muhaddis vardı. Sohbetini bitirdiğinde çevresindekiler dağıldı. Ancak bir grup kaldı. İçlerinde hiç kimseden duymadığım bir şiveyle konuşan bir adam vardı. Onu sevmiştim, ancak sonra izini kaybettim. Arkadaşlarıma, “Bizimle oturan şöyle şöyle bir adam vardı. Onu tanıyan var mı?” diye sordum. Gruptan biri, “Evet ben tanıyorum. O Üveys el-Karenidir.” dedi. “Kaldığı yeri biliyor musun?” diye sordum. “Evet!” dedi. Arkadaşımla beraber kaldığı yere gittim. Kapısını çaldım, dışarı çıktı. Ona, “Seni bizden ayıran şey nedir (niye gelmiyorsun)?” diye sordum. “Çıplaklık (elbisemin olmayışı).” dedi. Onun bazı arkadaşları onunla alay ediyor ve onu rahatsız ediyorlardı. “Bu elbiseyi al ve giy.” dedim. “Yapma bunu. Onlar bunu üzerimde görürlerse beni rahatsız ederler (nerden buldun bunu ederler).” dedi. Elbiseyi giyene kadar ısrar ettim. Bu haliyle arkadaşlarının karşısına çıktı. Arkadaşları, “Onun bu elbisesinden dolayı kandırılan herhangi birini görüyor musunuz?” dediler. (Ravi) dedi: (Üveys) geldi, elbiseyi çıkardı ve “Gördün mü?” dedi. Üseyr dedi ki: Bunun üzerine meclise geldim ve “Bu adamdan ne istiyorsunuz? Hiç şüphesiz (bu tutumunuzla) ona eziyet veriyorsunuz. (Sizin bu eziyetiniz yüzünden) adam bir giyiniyor bir çıplak kalıyor” dedim. Onları sözlerimle şiddetli bir şekilde eleştirdim. Kufe ahalisinden bir grubun Ömeri ziyaret etmesine karar verildi. Bu giden grubun içinde Üveys ile alay eden adamlardan biri de vardı. Ömer: “Burada Karenlılardan kimse var mı?” diye sordu. Bu adam öne çıktı. Ömer dedi ki: “Şüphesiz Resulallah  şöyle buyurmuştu: “Muhakkak size Yemenden kendisine Üveys denilen bir adam gelecek. Yemende annesinden başka bir şey bırakmayacak. Onda sedef hastalığı vardı. Allaha dua etti. Bir dirhem yeri kadar hariç Allah o hastalığı ondan giderdi. Sizden kim onunla karşılaşırsa ona uğrasın ve size mağfiret dilesin.” Ömer dedi ki: Bu zat buraya geldi. “Nerelisin?” diye sordum. “Yemenliyim.” dedi. Ona, “Adın nedir?” dedim. “Üveys.” dedi. “Yemende kimseyi bıraktın mı?” diye sordum. “Annemi orada bıraktım.” dedi. “Allaha dua etmen neticesinde Allahın senden giderdiği sedef hastalığın var mıydı?” diye sordu. “Evet.” dedi. “Benim için mağfiret dile.” dedi. O da “Ey Müminlerin Emiri! Benim gibi bir adam mı senin gibi birisine mağfiret dileyecek?” Ravi dedi ki: Onun için istiğfar diledi. Ömer dedi ki: Ona, “Sen benim kardeşimsin, benden ayrılma.” dedim. Ömer (devamla) dedi ki: “Ancak o benden kaçtı. Haber aldım ki, Kufeye sizin o taraflara gelmiş.” Ravi dedi ki: Onu hakir gören ve onunla alay eden adam bir durum değerlendirmesi yaptı ve şöyle dedi: “Ey Müminlerin Emiri! Böyle bir adam aramızda yok ve biz böyle birini tanımıyoruz.” Ömer, “Hayır, o şöyle şöyle bir adamdır. Sanki o, kendini olduğundan daha küçük bir seviyede göstermeye çalışmaktadır.” dedi. Adam, “Ey Müminlerin Emiri! Aramızda kendisine Üveys denilen bir adam var ve biz onunla alay ederiz.” dedi. Ömer, “Anlayışlı ol, idrak et, kavra. Anlayışlı kimseler olmadığınızı görüyorum.” dedi. Ravi dedi ki: Bu adam Kufeye döndüğünde kendi ailesinin yanına gitmeden evvel Üveysin yanına gitti. Üveys ona, “Böyle yapman senin adetin değildi. Ne tür bir şey sana ayan oldu?” dedi. Adam, “Ömeri senin hakkında şöyle şöyle derken duydum. Ey Üveys! Benim için mağfiret dile.” dedi. Üveys, “Bundan böyle benimle alay etmemen ve Ömerden duyduklarını da başka herhangi birine söylememen konusunda bana söz vermeyene kadar bunu yapmam.” dedi. Ravi dedi ki: Üveys onun için mağfiret diledi. Üseyr dedi ki: Onun bu durumunun anlaşılmasından sonra Kufede kalmadı. Üseyr dedi ki: Ona geldim, yanına girdim ve ona, “Kardeşim nasıl şaşırmayayım? Biz işin farkında değildik.” dedim. O da, “İnsanların ulaştığımı sandıkları bu mertebe aslında doğru değil. Her insan ancak amelinin karşılığını görür.” dedi. Sonra Üveys onlardan ayrıldı ve gitti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O Yezid b. Ebu Ziyaddan, o da Abdurrahman b. Ebu Leyladan şöyle dediğini rivayet etti: Sıffin savaşında Şam ehlinden bir adam şöyle bağırdı: “Üveys el-Kareni aranızda mı?” “Evet.” dediler. “Ben Resulallahın  şöyle dediğini duydum: Üveys el-Kareni tabiinin en hayırlılarındandır. Adam bindiği hayvanı mahmuzladı ve onların arasına katıldı.” Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Selam b. Miskin anlattı; dedi ki: Bana bir adam anlattı; dedi ki: Resulallah  şöyle buyurdu: “Bu ümmet içinde dostum Üveys el-Karenidir.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı. O Said el- Cüreyriden, o Ebu Nadreden, o Üseyr b. Cabirden, o da Ömerden şunu rivayet etti: Ömer, Üveyse, “Benim için mağfiret dile.” dedi. Üveys, “Resulallahın  arkadaşı olduğun halde senin için nasıl mağfirette bulunayım?” dedi. Ömer, “Ben Resulallahı duydum şöyle diyordu: “Şüphesiz tabiinin en hayırlısı, kendisine Üveys denilen bir adamdır.” Bu hadis de Süleyman b. el- Muğire hadisi gibi aslında daha uzundur. Bize Yahya b. Huleyf b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn haber verdi. O da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer tabiinden bir adamla karşılaşırsa eğer, ondan kendisi için Allahtan mağfiret dilemesi ile emrolundu. Muhammed, “Ömerin onu (yani Üveysi) hac mevsiminde arayıp sorduğu bana haber verildi.” dedi. Bize Ali b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bize Muaz b. Hişam ed-Destüvai anlattı; dedi ki: Bana babam anlattı. O Katadeden, o Zürare b. Evfadan, o da Üseyr b. Cabirden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab, kendisine Yemenin tahıl yardımları geldiği zaman gelenlere, “Üveys b. amir içinizde mi?” diye sordu. Üveysin yanına geldiğinde ona, “Sen Üveys b. amir misin?” diye sordu. O da “Evet!” dedi. Ömer, “Önce Muradın Karen kolundan mı?” dedi. Üveys, “Evet!” dedi. Ömer, “Bir dirhem yeri kadar hariç iyileştiğin sedef hastalığın var mıydı?” diye sordu. Üveys, “Evet!” dedi. Ömer, “Senin (ona karşı iyi davrandığın) bir annen var mıydı?” diye sordu. Üveys, “Evet!” dedi. Ömer, “Resulallahı  duydum şöyle diyordu: Yanınıza Muradın Karen kolundan Üveys b. amir gelecek. Onun sedef hastalığı vardı. Bir dirhem yeri kadar hariç o hastalığından şifa buldu. Onun, kendisine hürmetkar davrandığı bir annesi vardır. Eğer Allahadına yemin etse, Allah o yeminin gereğini yapar. Eğer kendin için istiğfar etme işini ondan istemeyi becerirsen bunu yap. Benim için Allahtan mağfiret dile.” dedi. Üveys de onun için mağfiret diledi. Ömer, “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. “ Kufeye.” dedi. Ömer, “Oranın valisine, seni tavsiye eden bir şeyler yazayım mı?” diye sordu. Üveys, “Hayır! Sıradan vatandaşlar arasında olmam daha çok hoşuma gider.” dedi. Ravi dedi ki: Ertesi sene Kufe eşrafından bir adam hacca gitti. Ömere rastladı. Ömer ondan, “Üveysin durumunu sordu.” Adam, “Onu, evi eskimiş-yıpranmış, yiyecek ve giyeceği az bir şekilde bıraktım.” dedi. Ömer, “Resulallahın  şöyle dediğini duydum: “Muradın Karen kolundan Yemen ehlinin yardımlarını getirenlerden Üveys b. amir sana gelecek. Onun sedef hastalığı vardı. Bir dirhem yeri kadar hariç ondan şifa buldu. Onun hürmetkar olduğu bir annesi vardır. Eğer Allahadına yemin etse, Allah o yeminin gereğini yapar. Kendin için onun Allahtan mağfiret talep etmesini isteyebilirsen bunu yap.” Adam Kufeye geri geldiğinde Üveysin yanına geldi. “Benim için mağfiret dile.” dedi. Üveys ona, “Sen, selef-i salihin çağındasın. Sen benim için Allahtan mağfiret dile.” dedi. Üveys devamla, “Ömer ile mi karşılaştın yoksa?” diye sordu. Adam, “Evet!” dedi. Üveys onun için mağfiret diledi. Ravi dedi ki: İnsanlar onun durumunu anlayınca o da ayrılıp gitti. Üseyr dedi: Onun giysisi bir hırkaydı. İnsanlar, onu üzerinde gördüğü zaman, “Bu hırka Üveyse nereden geldi?” derlerdi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O, İbn Yüseyr b. Amrdan, o da babasından şunu rivayet etti: Amr, Üveys el-Kareniye geldi. Onu, çıplaklıktan (elbisesizlikten) dolayı örtünemiyor buldu. Bunun üzerine onu giydirdi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O, Kays b. Yüseyr b. Amrdan, o da babasından şunu rivayet etti: Amr çıplaklığından dolayı Üveys el-Kareniye iki elbise aldı giydirdi. Kays, “Ona amcasının oğlundan ne kalmıştı ki (yani hiç bir şeyi yoktu).” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Ahvas anlattı; dedi ki: Bize bir arkadaşımız haber verdi; dedi ki: Muraddan bir adam Üveys el-Kareniye geldi ve ona “Esselamü aleyküm.” dedi. Üveys, “ve aleyküm.” dedi. Adam, “Nasılsın ey Üveys?” diye sordu. Üveys, “Hamdolsun iyiyim.” dedi. Adam, “Şimdilik durumun nasıl, zamanın nasıl geçiyor?” diye sordu. Üveys şöyle cevap verdi: “Akşama erdiğinde, sabahlayacağını bilmeyen, göremeyen; sabahladığında da akşama ereceğini bilmeyip göremeyen adamı sorma gitsin? Ey Muradlı kardeşim! Şüphesiz ölüm, mümin kişi için herhangi bir sevinç bırakmamıştır. Ey Muradlı kardeşim! Hiç şüphesiz müminin Allahın hakları hakkındaki bilgisi, ona ne bir gümüş ve ne de bir altın bırakmıştır. Ey Muradlı kardeşim! Yine hiç şüphesiz, mümin kişinin Allahın emrini yerine getirmeye çalışmasındaki gayreti, ona kendisiyle gevezelik yapıp çok konuşulacak herhangi bir arkadaş da bırakmamıştır. Andolsun ki biz, onlara iyiliği emrediyor, kötülükten de nehyediyoruz. Bu yüzden onlar (sefihler) bizi düşman bellediler. Bu konuda bizi, tahammülü zor durumlara atacak derecede, kendilerine fasıklardan yardımcı da buluyorlar. Allaha yemin ederim ki, bu durum beni, Allah için hak olanı söylemekten alıkoyamayacaktır.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Seyf b. Harun el-Bürcümi anlattı. O, Mansurdan, o da Müslim b. Saburdan rivayet etti; dedi ki: Bana Haramoğullarından bir ihtiyar anlattı. O da Herim b. Hayyan el-Abdiden şöyle dediğini rivayet etti: Basradan döndüğümde Üveys el-Kareniye Fıratın kenarında ayakkabısız bir durumda rastladım. Ona, “Ey kardeşim, nasılsın? Ey Üveys, nasılsın?” diye sordum. O da bana, “Ey kardeşim, sen nasılsın?” dedi. “Bana kendini, durumunu anlat.” dedim. O da dedi ki: “Bu konuda – yani muhatabının nefsine karşı- bir muhaddis, bir hikaye anlatıcısı veya bir müftü gibi görünmekten hoşlanmıyorum.” Herim dedi ki: Sonra Üveys elimi tuttu ve ağlamaya başladı. Ona, “Bana Kuran oku.” dedim. O da bana Kuran okumaya başladı: “Euzubillahis-Semiil-Alimi mineş-şeytanirrecim. Ha mim. Apaçık Kitap hakkı için; biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik, çünkü biz uyarıcı gönderiyorduk.” “İnnehu hüves-Semiul-Alim /Şüphesiz O her şeyi bilendir, her şeyi duyandır” ayetine kadar okudu. Herim dedi ki: Ona bir baygınlık gelir gibi oldu, kendinden geçti. Biraz sonra tekrar kendine geldi ve “Yalnızlık, yalnız kalmak daha çok hoşuma gidiyor.” dedi. Üveys sika bir şahsiyetti. Herhangi bir kimseden hadis rivayet etmemiştir.

2904. Abde b. Hilal Abde b. Hilal es-Sekafi. Ömer b. el-Hattab, Ramazan ve Kurban bayramlarında iftar etmesi yani o günlerde oruç tutmaması hususunda ona ısrar etmişti. Abde şöyle demişti: “Daimi olarak gecelerim herhangi bir uykuma şahit olmamış; gündüzlerim de ancak oruçlu olduğuma şahitlik etmiştir.” Allah ona rahmet etsin ve ondan razı olsun.

2905. Ebu Gadire ed-Dabbi Adı, Abdurrahman b. Hasefedir. Bize Ebu Hayseme Züheyr b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Cerir anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Gadire Abdurrahman b. Hasefe şöyle dedi: Dabbeoğulları heyeti olarak Ömer b. el-Hattaba bir grup gittik. Benden başka herkesin (binek) ihtiyacını yerine getirdiler. Ömer bana uğradı. Ben de sıçradım. Bir de baktım ki, Ömerin bineğinin üstünde onun arkasındayım. Ömer, “Bu adam da kim?” dedi. “Dabbeoğullarından biri.” dedim. “Kaba ve sert biri.” dedi. “Düşmanlarına karşı ey Müminlerin Emiri.” dedim. O da, “Hayır, dostlarına karşı da öyle.” dedi. Sonra “İhtiyacını söyle.” diye ekledi. İhtiyacımı gördüler, sonra Ömer “Bineğimizin sırtını bizim için boşalt.” dedi.

2906. Sad b. Malik Sad b. Malik el-Absi. Bu zat, Ömer b. el-Hattabdan  hadis rivayet etmiştir. Ondan da Hallam b. Salih el-Absi rivayette bulunmuştur.

2907. Habib b. Suhban Habib b. Suhban el-Esedi. Künyesi Ebu Malik idi. Ömer b. el-Hattabdan rivayette bulunmuştur. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Tanınan, bilinen sika bir şahsiyetti.