775. Amr b. Yesribi ed-Damri
Resulallaha karşı ahde vefa göstererek Mekkenin fethinde Müslüman olarak bulundu. O, deniz sahilinde bulunan Habtül-Cemiş denilen yerde ikamet etmekte idi. Ne Mekkede, ne de Medinede ikamet etmedi. Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Hişam b. Umare anlattı. O Abdurrahman b. Saidden, o Umare b. Hariseden, o da Amr b. Yesribi ed-Damriden şöyle dediğini rivayet etti: Ben Resulallahın Terviye gününden bir gün önce, öğleden önce hutbe verdiğini, Arefe gününde de gün batımında namazdan önce bineğinin üzerinde olduğunu, Bayram gününde de öğleden sonra Minada olduğunu gördüm. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Umare anlattı. O, Abdurrahman b. Ebu Saidden, o Umare b. Hariseden, o da Amr b. Yesribiden şöyle rivayet etti: Kendisinin Amr Yesribinin, ertesi gün Arefe gününün ertesi günü olan Kurban bayramı günü öğleden sonra Resulallahın , el-Kusva adlı dişi devesinin üzerindeyken vermiş olduğu hutbesini ezberlediğini ve uzun olmakla beraber Resulallahın hutbesini halka naklettiğini rivayet etti.
776. Ebül-Cad ed-Damri
Resulallah kendisini kavmine göndererek onların, Mekkenin fethi için toplanmalarını söylemişti. Yine Tebuk seferine çıkmak istediğinde de onu kavmine göndererek düşmanlarına karşı seferber olmalarını istedi. O da sahile çıkarak onlara ulaştı ve hep beraber seferber olmalarını istedi. Onlar da onunla beraber seferber olarak Resulallahın huzuruna geldiler. Onların Damreoğulları arasında bir yurdu bulunmaktaydı.
777. Cünda b. Damre ed-Damri
Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. İshak haner verdi. O da Yezid b. Abdullah b. Kusayttan şunu rivayet etti: Cünda b. Damre ed-Damri Mekkede hastalandığında çocuklarına şöyle demişti: “Beni Mekkeden çıkarın. Zira buranın kasaveti beni mahvetti.” dedi. Onlar da, “O zaman seni nereye çıkartalım?” dediler. O da elini Medineye doğru işaret ederek hicret etmek istediğini bildirdi. Onlar da onu çıkarıp Medineye doğru yola devam ederek, Gıfaroğulları yurduna yaklaştıklarında, orada vefat etti. Allah Teala da onun hakkında, “Kim evinden Allaha ve Resulüne muhacir olarak çıkar da yolda vefat ederse, onun mükafatı Allaha ait olmuş olur.”