Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid, Kays b. Ebu Hazimin şöyle dediğini haber verdi: Babamla birlikte Ebu Bekirin huzuruna girdik. O zayıf, narin ve beyaz tenli bir adamdı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. [Dedi ki:] Bize Şuayb b. Talha b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Bekir es-Sıddık, ona da babası, Ayşeden şunu nakletti: Ayşe hevdecinde iken [yoldan] geçen Arap bir adama baktı ve “Ebu Bekire bu adamdan daha fazla benzeyen bir adam görmedim.” deyince biz de “Bize Ebu Bekirin vasıflarını anlat!” dedik. Bunun üzerine o şöyle dedi: “O, beyaz tenli, narin, yanakları zayıf, hafifçe kambur, izarını [sıkı] tutmayıp belinden biraz aşağıya salıveren, zayıf yüzlü, gözleri içeriye göçük, alnı dışa doğru tümsek ve çıkık, avuç içiyle parmaklarının eti az olan bir adamdı. İşte onun vasıfları bunlardır.” Muhammed b. Ömer dedi ki: Bunu [yukarıda zikri geçen vasıfları] Musa b. İmran b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Bekire anlatınca şöyle dedi: asım b. Ubeydullah b. asımı, bu vasıfların tıpa tıp aynısını söylerken duydum. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Hüseyn, ona ez-Zühri, ona da Urve, Ayşenin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir, [saç ve sakalını] kına ve çivit otu ile boyardı. Bize Cafer b. Avn haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ziyad, ona da Umare, amcasının şöyle dediğini haber verdi: Halife iken Ebu Bekiri ziyarete gittim. O gün sakalı kıpkırmızı idi. Bize Cafer b. Avn ile Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Misar, ona da Ebu Avn, Esedoğullarından bir ihtiyarın şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekiri Zatüs-Selasil gazvesinde gördüm. Onun sakalı sanki beşparmak ağacının alevi gibiydi. O, boz devesinin üzerinde narin, beyaz bir ihtiyardı. Bize Ebu Muaviye ed-Darir, ona el-Ameş, ona da Sabit, Ebu Cafer el-Ensarinin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir Sıddıki gördüm. Saçı ve sakalı sanki Gada ağacının koru gibiydi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Said, Muhammed b. İbrahimden; o da Ebu Seleme b. Abdurrahmandan şunları nakletti: Abdurrahman b. el-Esved b. Abdüyağus onların sohbet arkadaşı imiş. Saçı ve sakalı beyazmış. Bir gün onlara sakalını kırmızıya boyamış olarak gelmiş. Akadaşları ona “Böylesi daha güzel!” demişler. Bunun üzerine Abdurrahman şöyle demiş: “Annem Ayşe, dün gece bana cariyesi Nuhayleyi gönderdi. O da sakalımı mutlaka boyayacağıma dair bana yemin ettirdi ve Ebu Bekirin de [saçını ve sakalını] boyadığını söyledi.” Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi; dedi ki: Bana Süleyman b. Bilal, ona da Muhammed b. Ebu Atik ile Musa b. Ukbe, İbn Şihabın şöyle dediğini anlattılar: Urve b. ez-Zübeyr, Ayşenin, “Ebu Bekir, [saçını ve sakalını] kına ve çivit otu ile boyardı.” dediğini bana haber verdi. Bize Abdullah b. Mesleme b. Kaneb el-Harisi haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, el-Kasım b. Muhammedin şöyle dediğini haber verdi: Kına ile [saçını ve sakalını] boyayan bir adam onun yanında anılınca Ayşenin şunları söylediğini duydum: “Şayet o [saçını ve sakalını] boyuyorsa [bilsin ki] ondan önce Ebu Bekir de [saçını ve sakalını] boyadı.” el- Kasım dedi ki: Şayet Allah Resulünün [saçını ve sakalını] boyadığını bilseydim onunla başlar ve önce onu zikrederdim. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize Humeyd haber verdi; dedi ki: Enes b. Malike, “Allah Resulü [saçını ve sakalını] boyadı mı?” diye sorulunca “İhtiyarlık onu çirkinleştirmedi. Ama Ebu Bekir, kına ile [saçını ve sakalını] boyadı; Ömer, kına ile [saçını ve sakalını] boyadı.” dedi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Humeyd et-Tavil, Enes b. Malikin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyadı. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize asım el-Ahvel, İbn Sirinin şöyle dediğini haber verdi: Enes b. Malike, “Ebu Bekir ne ile boyanırdı?” diye sorulunca “Kına ve çivit otu ile.” dedi. İbn Sirin dedi ki: “Ya Ömer?” diye sordum. “Kına ile.” diye cevap verdi. Ben bu kez, “Ya Peygamber?” deyince “Bu bilinmedi.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam b. Yahya, ona Katade, ona da Enes haber verdi. Yine bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Ebu Arube, ona da Katade, Enes b. Malikin şöyle dediğini haber verdi. Yine bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Ömer, ona da Humeyd et-Tavil, Enes b. Malikin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyadı. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad, ona İbn Şihab, ona da Urve, Ayşenin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyardı. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail, ona da Simak, Haysemoğullarından bir adamın şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekiri gördüm. Saçını ve sakalını kına ile boyamıştı. Bize Ubeydullah b. Musa ile el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize İsrail, Muaviye b. İshakın şöyle dediğini haber verdi: el-Kasım b. Muhammede, “Ebu Bekir [saçını ve sakalını] boyar mıydı?” diye sordum. “Evet, [boyamayla saç ve sakalının rengini] değiştiriyordu.” dedi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail, Ammar ed-Dühninin şöyle dediğini haber verdi: Mekkede Ensardan bazı ihtiyarların yanına oturdum. Ubeyd b. Ebül-Cad onlara, “Ömer kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyar mıydı?” diye sordu. Onlar da, “Falan kişi bize Ebu Bekirin kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyadığını haber verdi. dediler.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İbn Uyeyne, ona ez-Zühri, ona da Urve, Ayşenin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyardı. Bize Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane, ona Husayn, ona el- Muğire b. Şübeyl el-Beceli, ona da Kays b. Ebu Hazim: “Ebu Bekirin, sanki sakalı kına ve çivit otunun kırmızılığının şiddetinden dolayı beşparmak ağacının alevi gibi olduğu halde aralarına çıktığını” haber verdi. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Bize Şube, ona da Katade, Enesin şöyle dediğini haber verdi. Yine bize Said b. Mansur, ona Hammad b. Zeyd, ona da Sabit, Enesin şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyardı. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Bize Şube, ona Ziyad b. İlaka, bir adamın – zannedersem [bu adamın] kendi aşiretinden olduğunu söylemişti- şöyle dediğini haber verdi: Ebu Bekir kına ve çivit otu ile [saçını ve sakalını] boyadı. Bize Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımaşki haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Himyer haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Ebu Able, Ukbe b. Vessacın kendisine Peygamberin hizmetçisi Enesin şunları anlattığını haber verdi: Allah Resulü Medineye geldiğinde Ebu Bekir dışında onun sahabeleri içinde saçına ve sakalına kır düşen bir kimse yoktu.O da [saçının ve sakalının kırlığını] kına ve çivit otu ile boyayıp kapattı. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize İbn Cüreyc, ona da Osman b. Ebu Süleyman, Nafi b. Cübeyr b. Mutimin şöyle dediğini haber verdi: Allah Resulü , “Yahudilere benzemeyin, onlardan farklı olun!” buyurdu. [Nafi] dedi ki: Ebu Bekir [saçını ve saksalını] kına ve çivit otu ile boyadı. Ömer de [saçını ve saksalını] boyadı, hem de boyasını daha da koyulaştırdı. Osman b. Affan ise [saçını ve saksalını] sarıya boyadı. [Osman b. Ebu Süleyman] dedi ki: Nafi b. Cübeyre, “Ya Peygamber ?” diye sorulunca şöyle dedi: “O sidr [Arabistan kirazı] ağacından mamul sabunu [saçına ve saksalına] sürerdi.” İbn Cüreyc dedi ki: Ata el-Horasani, Allah Resulünün şöyle buyurduğunu söyledi: “Kına ve çivit otu [boyama özelliğini kullanarak] kendinizi güzelleştirdiğiniz şeylerin en güzelidir.” Bize Malik b. İsmail Ebu Gassan en-Nehdi haber verdi; dedi ki: Bize İsrail, asım b. Süleymanın şöyle dediğini haber verdi: İbn Sirin, Enes b. Malike, “Allah Resulünün ashabından [saçını ve sakalını] boyayan biri var mıydı?” diye sordu. O da “Ebu Bekir.” deyince İbn Sirin, “Tamam, bu benim için yeterli.” dedi.