Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbrahim b. Cafer anlattı. O da Ümmü er-Rebi bt. Abdurrahman b. Muhammed b. Meslemeden naklen babasının şöyle dediğini anlattı. Yine bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Yahya b. Abdülaziz, Cafer b. Mahmuddan naklen Muhammed b. Meslemenin şöyle dediğini anlattı. Ayrıca bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Cüreyc ve Davud b. Abdurrahman el-Attar anlattılar; dediler ki: Bize Amr b. Dinar, Cabir b. Abdullahın şöyle dediğini anlattı: Mısırlılar, Osmanı [hilafetten indirmeye] niyetlenerek Mısırdan çıkıp Zu Huşub denilen yerde konakladıkları zaman Osman, Muhammed b. Meslemeyi çağırdı ve ona, “Onlara git. Onları benden vazgeçir, tarziye ver. Talep ettikleri şeyleri yapacağımı; hakkında konuştukları şu şu işlerden vazgeçeceğimi onlara bildir.” dedi. Muhammed b. Mesleme onlara [ulaşmak için] Zu Huşuba doğru [yola çıkmak üzere bir bineğe] bindi. Cabir şöyle dedi: Osman, benim de içinde bulunduğum Ensardan elli süvariyi onunla beraber gönderdi. Bunların reisleri dört kişiydi: Abdurrahman b. Udeys el-Belevi, Sudan b. Humran el-Muradi, İbn el-Beyya ve Amr b. el-Hamık el-Huzai. Bu sonuncunun ismi öne çıktı. Hatta [o süvarilere] Amr b. el- Hamıkın ordusu deniliyordu. Muhammed b. Mesleme onlara geldi ve “Müminlerin Emiri şöyle şöyle diyor.” diyerek onun sözlerini onlara aktardı. Onlar dönünceye kadar onların yanından ayrılmadı. Büveybe geldikleri zaman orada üzerinde zekat damgası olan [zekattan toplanan] bir deve gördüler. Onu yakaladılar. Bir de ne görsünler, Osmanın genç kölesi! Onun eşyalarını alıp araştırdılar. Eşyaların arasında kurşun bir tüpte idavenin ortasında suyun içinde, Abdullah b. Sada gönderilen bir mektup buldular. Mektupta, Osmana baş kaldıran topluluktan falana şunu yap, filana şunu yap [gibi emirler] vardı. Aynı grup ikinci kez döndü ve Zu Huşub denilen yerde konakladı. Osman, Muhammed b. Meslemeye “Çık git, onları benden vazgeçir!” diye [haber] gönderdi. Muhammed b. Mesleme, “Hayır, bunu yapmam.” dedi. [Ravi] dedi ki: Geldiler ve Osmanı kuşattılar. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. el-Haris b. el-Fudayl anlattı; dedi ki: Bana babam, Süfyan b. Ebül-Avcanın şöyle dediğini anlattı: Osman mektup yazdığını veya böyle bir elçi gönderdiğini inkar etti ve “Bu benim dışımda yapıldı.” dedi. Bize Kabisa b. Ukbe; o, Süfyandan; o da Ebu İshaktan naklen, Amr b. el-Asammın şöyle dediğini haber verdi: Ben Zu Huşub ordusuyla gönderilenlerin içindeydim. Bize dediler ki: “Allah Resulünün sahabelerine Gelelim mi? diye sorun, en sonunda da Aliye sorun!” Onlara sorduk. Ali hariç, hepsi “Gelin!” dediler. Ali ise şöyle dedi: “Ben size [bunu] emretmiyorum. Şayet [beni dinlemekten] kaçınırsanız, bu yumurta [çok] civciv çıkarır.”