Muhammed b. Ömer şöyle dedi: Ali Uhud günü insanlar bozguna uğrayıp geri çekildiğinde o, Allah Resulü ile beraber sebat edenlerdendi. Ona ölüm şartıyla biat etmişti. Allah Resulü onu 100 kişilik bir kuvvetle Fedekteki Sadoğullarının üzerine [düzenlenen] seriyyeye gönderdi. Ali Mekkenin fethedildiği günde Muhacirlerin üç bayraktarından biri olarak Allah Resulünün yanındaydı. Onu Tay kabilesi üzerine düzenlenen seriyye ile Fülüse gönderdi. Ayrıca onu Yemen e de göndermişti. Allah Resulü onu ailesine göz kulak olmak üzere Tebuk gazvesinde Medinede bırakmasının dışında o, Peygamberin düzenlediği hiçbir gazveden geri kalmamıştır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fudayl b. Merzuk, Atıyyeden Ebu Saidin kendisine şunları anlattığını rivayet etti: Allah Resulü Tebuk gazvesine çıktı ve Aliyi ailesiyle beraber kalmak üzere geride bıraktı. Bazı kimseler, “ Peygamber onunla beraber olmayı çirkin gördüğü için onunla çıkmadı.” dedi. Bu söz, Aliye ulaştı. O da bunu Peygambere iletti. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: “Ey Ebu Talibin oğlu! Benim yanımda Harunun Musanın yanındaki gibi bir konumda olmaya razı olmaz mısın?” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr b. Halife, Abdullah b. Şerikin şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Rukeym el-Kinaninin şöyle dediğini duydum: Medineye geldik, Sad b. Malik ile karşılaştık. O, bize şöyle dedi: “Allah Resulü Tebuke [gitmek üzere yola] çıktı. Aliyi geride bıraktı. Ali ona Ey Allahın Resulü! Sen çıktın ve beni geride bıraktın, öyle mi? deyince O , Benim yanımda Harunun Musanın yanındaki gibi bir konumda olmaya razı olmaz mısın? Ancak benden sonra hiçbir Peygamber olmayacaktır. buyurdu.” Bize Affan b. Müslim, Hammad b. Selemeden haber verdi. Hammad dedi ki: Bize Ali b. Zeyd, Said b. Müseyyebin şöyle dediğini nakletti: Sad b. Malike, “Sana bir hadisi sormak istiyorum; ama onu sormaya korkuyorum.” dedim. Bana, “Ey kardeşimin oğlu! Böyle yapma. Bende bir ilim olduğunu bildiğin zaman onu bana sor, benden korkma!” dedi. Ben de dedim ki: “Tebuk gazvesinde Allah Resulünün Aliyi Medinede bıraktığı zaman ona söylediği söz [nedir]?” O şöyle cevap verdi: “ Ali, Beni kadınlar ve çocuklar arasında geride mi bırakıyorsun? deyince Allah Resulü, Benim yanımda Harunun Musanın yanındaki gibi bir konumda olmaya razı olmaz mısın? buyurdu. Ali hızla koşarak geri döndü. Onun ayaklarından çıkan tozlara bakıyordum. Sanki şimşek gibi çakıyordu.” Hammad ise şöyle dedi: “Ali koşarak geri döndü.” Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize Avn, Meymundan el-Bera b. azib ile Zeyd b. el-Erkamın şöyle dediklerini nakletti: Zorluk seferi olan Tebuk gazvesinde Allah Resulü Aliye “İkimizden birisinin kalması lazım.” dedi ve onu geride bıraktı. Gazveye çıkmak üzere Allah Resulü Medineden ayrılınca insanlar, “Alide hoşlanmadığı bir şeyden dolayı onu geride bıraktı.” dedi. Bu söz Aliye ulaştı. O da Allah Resulünü takip etti ve nihayet onun yanına vardı. Peygamber ona şöyle dedi: “Seni buraya getiren sebep nedir, ey Ali?” Ali, “Hayır, ey Allahın Resulü ! Sadece insanların bende hoşlanmadığın bir şeyden dolayı beni geride bıraktığını iddia ettiklerini duydum.” dedi. Bu söz üzerine Allah Resulü tebessüm ederek, “Ey Ali! Benim yanımda Harunun Musanın yanındaki gibi bir konumda olmaya razı olmaz mısın? Ancak sen bir Peygamber değilsin.” buyurdu. Ali, “Evet, öyle olmak isterim ey Allahın Resulü!” dedi. Allah Resulü , “İşte durum aynen böyledir.” dedi. Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize Bestan b. Müslim haber verdi. O, Malik b. Dinarın şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyre Allah Resulünün bayraktarı kimdi? diye sordum. Dedi ki: Sen gerçekten zayıf hafızalı birisin. Bana Mabed el-Cüheni şu haberi nakletti: Bayrağı yürüyüş esnasında Meysere el-Absi taşıyordu. Savaş başladığı zaman onu Ali b. Ebu Talib (r) alırdı.