"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ali b. Ebu Talibin Vasıfları

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid, eş-Şabinin şöyle dediğini haber verdi: Aliyi gördüm. Geniş sakallıydı. Neredeyse iki omuzunun arasını kaplamıştı. Kafasında saç yoktu, küçücük ince kıllar vardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Ebu İshak, babası Ebu İshakın şöyle dediğini rivayet etti: Aliyi gördüm. Babam bana dedi ki: “Ey Amr! Kalk ve Müminlerin emirine bak!” Ona doğru yönelip kalktım. Geniş sakallıydı. Sakalını boyadığını görmedim. Bize Müemmel b. İsmail ile Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan, Ebu İshaktan şu rivayeti nakletti: Aliyi saçı sakalı beyaz bir halde gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik, Ebu İshaktan şu haberi nakletti: Aliyi kafasında saç olmayan beyaz sakallı biri olarak gördüm. Onun huzuruna beni babam çıkarmıştı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik, Cabirden, o da amirden şu rivayeti nakletti: Biz çocukken Ali bizi meydandan kovuyordu. Saçı sakalı beyazdı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr, Ebu İshaktan şu rivayeti nakletti: Ebu İshak, Ali ile beraber güneş, zevalden batıya meyledince Cuma namazı kılmış. Onu başının iki yanı açılmış ve beyaz sakallı olarak görmüş. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize es-Sevri, İsrail, Şeyban ve Kays, Ebu İshakın şöyle dediğini naklettiler: Aliyi saçı ve sakalı beyaz olarak gördüm. Bize Şihab b. Abbad b. el-Abdi haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Hamid, İsmailden amirin şöyle dediğini nakletti: Aliden daha geniş sakallı birisini asla görmedim. İki omuzunun arasını kaplamıştı ve beyazdı. Bize el-Fadl b. Dükeyn, Affan b. Müslim ve Süleyman b. Harb haber verdiler; dediler ki: Bize Ebu Hilal haber verdi; dedi ki: Bana Sevade b. Hanzale el-Kuşeyri şunu anlattı: Aliyi sarı sakallı olarak gördüm. Bize Abdullah b. Nümeyr ve Esbat b. Muhammed, İsmail b. Selman el-Ezraktan rivayet etti. O da Ebu Ömer el-Bezzazdan, o da Muhammed b. el-Hanefiyyeden şu rivayeti nakletti: Ali [sakalını] bir defa kına ile boyadı. Sonra bundan vazgeçti. Bize Vehb b. Cerir b. Hazim haber verdi; dedi ki: Bize babam şöyle dedi: Ebu Recanın şöyle dediğini duydum: Aliyi kafasında saç olmayan, çok kıllı biri olarak gördüm. Sanki koyun postu giymişti. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane, Muğireden rivayet etti. O da Kudame b. Attabın şöyle dediğini nakletti: Ali büyük karınlı idi. Omuz başları geniş [köprücük kemikleri iri], pazuları büyük, dirsekten ele kadar olan kısmı inceydi. Bacak kasları büyük, dizden ayağa kadar olan kısmı inceydi. Onu bir kış gününde hutbe okurken gördüm. Üzerinde ince ve yumuşak keçi kılıyla ipek karışımından dokunmuş bir gömlek ile Kıtriyyeden iki tane izar vardı. Bir de köy ve kasabalarınızda dokunan ketenden bir sarık giymişti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Rizam b. Sad ed-Dabbi, babasını, Aliyi şöyle tavsif ederken duyduğunu rivayet etti: Ali ortanın üzerinde boyu olan bir adamdı. Geniş omuzlu, uzun sakallı idi. Ona baktığın zaman istersen “O esmerdir.” diyebilirdin. Ama ona yakından iyice bakınca esmerden ziyade kumral olduğunu söylerdin. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebre, İshak b. Abdullah b. Ebu Fervenin şöyle dediğini nakletti: Ebu Cafer Muhammed b. Aliye Alinin nasıl birisi olduğunu sordum. Dedi ki: “O çok kumral bir adamdı. Gözleri tok ve büyüktü. Karnı büyük, saçı yoktu. Kısa boya daha yakındı.” Bize Amr b. asım haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam b. Yahya, Muhammed b. Cühadenin şöyle dediğini rivayet etti: Kalın pamuk giysileri satan Ebu Said bana şunu anlattı: Ali bazı günler çarşıya geliyordu. Çarşı esnafına selam veriyordu. Onu gördükleri zaman, “ ” [karnı büyük adam] derlerdi. Ona denildi ki: “Sana karnı büyük diyorlar.” Bu söz üzerine o şöyle dedi: “Onun üstü ilim, altı yemek [doludur].” Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail, Cabirden, O da amirden şunu nakletti: “ Aliyi başı ve sakalı pamuk gibi beyaz bir halde gördüm.” el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Seleme b. Reca et-Teymi, Müdrik Ebül-Haccacın şöyle dediğini nakletti: Ben Alinin iki gözünde sürme izi gördüm. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Hassan, Ebül-Vedi el-Kaysinin şöyle dediğini nakletti: Bazen Aliyi bize hutbe okurken görürdüm. Üzerinde sarıya çalan kırmızı renkli bir izar vardı. Ona sadece bürünmemiş, giymişti ve bir de sarığı vardı. Göğsünün ve karnının kıllarına bakıyordu. • Alinin Giysisi Bize Veki haber verdi. O, Ebu Mekinden, Halid Ebu Ümeyyenin şöyle dediğini rivayet etti: Aliyi, izarı iki dizine kadar uzanmış halde gördüm. Bize Yala b. Ubeyd ve Abdullah b. Nümeyr haber verdi. Onlar el-Eclahdan rivayet ettiler. O da Abdullah b. Ebül-Hüzeylin şöyle dediğini nakletti: Aliyi üzerinde [Reylilerin giydiği] koyu yeşil bir gömlek olduğu halde gördüm. Onun kol ağzını uzattığı zaman tırnaklarına kadar iniyordu. Çektiği zaman Yalanın dediğine göre dirseğinin yarısına; Abdullah b. Nümeyrin dediğine göre kolunun yarısına geliyordu. Bize Veki b. el-Cerrah, Ali b. Salihten rivayet etti. O, Ata Ebu Muhammedin şöyle dediğini nakletti: Alinin üzerinde yıkanmamış pamuktan yapılan kalın bir gömlek gördüm. Bize Enes b. İyad Ebu Damre el-Leysi haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Ebu Yahya, Eslemlilerin mevlası Ebül-Alanın şöyle dediğini anlattı: Alinin, göbeğinin üstüne gelen bir izar giydiğini gördüm. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan, Amr b. Kaystan şu rivayeti nakletti: Ali üzerinde yamalı bir izar ile göründü. Kendisine bu durum hatırlatılınca şöyle dedi: “Bu kalbe huzur verir ve mümin ona tabi olur.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize el-Hür b. Cürmuz, babasının şöyle dediğini anlattı: Aliyi üzerinde iki Kıtriyye, dizin yarısına kadar inmiş bir izar ile dize yakın bir yere kadar yukarıya doğru kıvrılmış bir cübbe olduğu halde konaktan çıkarken gördüm. Elinde bir kamçı vardı. Onunla caddelerde yürüyor ve esnafa Allahtan korkmalarını, alış verişi güzel yapmalarını, ölçü ile tartıya tam riayet etmelerini emrediyor ve “Ete üflemeyin!” diyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Ubeyd, Ali b. Rebiadan şunu nakletti: Ali b. Rebia, Alinin üzerinde iki Kıtriyye hırkası görmüş. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hamid b. Abdullah el-Asam şöyle dedi: Eşteroğullarının mevlası Ferruhu şöyle derken duydum: “Ben delikanlı iken Aliyi Divaroğullarının [ikamet ettikleri mahallenin] içinde gördüm. Bana Beni tanıyor musun? diye sordu. Ben de Evet, sen müminlerin emirisin. dedim. Sonra bir başkasının yanına vardı ve Beni tanıyor musun? diye sordu. O kişi Hayır! dedi. Bunun üzerine ondan Zab yöresine ait bir gömlek satın alıp giydi. Gömleğin kol ağzını uzatınca bir de ne görsün! O parmaklarına kadar uzanıyor. Bunun üzerine Bunu kısalt! dedi. O şahıs da gömleğin kolunu kısaltınca Ali b. Ebu Talibi giydiren Allaha hamd olsun. dedi.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Eyyub b. Dinar, Ebu Süleyman el-Müktib rivayet etti: O, babasının kendisine şunları anlattığını söyledi: “Aliyi çarşıda yürürken gördüm. Üzerinde dizlerinin yarısına kadar inen bir izar ve sırtında da bir hırka vardı.” Babası sözüne şöyle devam etti: “[Başka bir zamanda] onun üzerinde Necranda dokunmuş iki hırka gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Abdülcebbar b. Muğire el-Ezdi, Ümmü Kesireden şunu nakletti: Ümmü Kesire, Aliyi yanında bir kırbaç [ya da odundan bir sopa] ve üzerinde Sünbülani bir rida ile pamuklu kalın bir gömlek ve yine pamuklu kalın bir izar görmüş. İzar ve gömlek iki dizinin yarısına kadar iniyormuş. Bize Halid b. Mahled haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Bilal haber verdi; dedi ki: Cafer b. Muhammed, babasının kendisine şunları söylediğini anlattı: Ali b. Ebu Talib elinde bir kırbaçla çarşıda dolaşıyordu. Ona Sünbülani bir gömlek getirildi. O da onu giydi. Gömleğin kol ağızları ellerinin üzerine dökülüyordu. Onların kısaltılmasını emretmesi üzerine kol ağızları, ellerinin hizasında olacak şekilde kesilip kısaltıldı. Sonra kırbacını alıp tekrar dolaşmak üzere gitti. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi. O, Süleyman b. Bilalden, o da Cafer b. Muhammedden rivayet etti. O da babasının kendisine şunları söylediğini haber verdi: Ali dört dirheme Sünbülani bir gömlek satın aldı. Terzi geldi ve gömleğin kol ağzını uzattı. Ama o, kol ağzının parmaklarının gerisinde kalacak şekilde kesilmesini emretti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr b. Muaviye haber verdi. O, Cabirden Hürmüzün şöyle dediğini nakletti: Aliyi siyah bir sarık giymiş olarak gördüm. Sarığın sarkan kısımlarından ön taraftakinin mi, arka taraftakinin mi daha uzun olduğunu fark edemedim. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Şerik, Cabirden rivayet etti. O da Cufinin bir mevlasına Hürmüzün şöyle dediğini nakletti: Aliyi başında siyah bir sarıkla gördüm. Onu önden ve arkadan sarkıtmıştı. Bize Veki b. el-Cerrah, Ebül-Anbes Amr b. Mervandan, o da babasından şunu nakletti: Alinin başında siyah bir sarık gördüm. Onu arka tarafından sarkıtmıştı. Bize Veki b. el-Cerrah, el-Ameşten; o da Sabit b. Ubeydden, Ebu Cafer el-Ensarinin şöyle dediğini rivayet etti: Osmanın öldürüldüğü gün Alinin başında siyah bir sarık gördüm. Kadınların gölgeliğinde oturuyordu. O gün şöyle dediğini duydum: “Ebediyen size yazıklar olsun!” Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Salih, Ata Ebu Muhammedden şunu nakletti: Aliyi küçük kapıdan çıkarken gördüm. Güneş yükseldiği zaman iki rekat namaz kıldı. Üzerinde kalın pamuklu Kesker yöresine ait bir gömlek vardı. Bu gömlek topuklarının üstüne kadar iniyordu. Kol ağızları ise parmaklara dökülüyordu. Parmak dipleri yıkanmamıştı.