"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Bu Gruptan Sayılan Diğer Sahabeler

Muhammed b. Ömer el-Eslemi dedi ki: Resulallahın büyük ashabından gelen rivayetlerin azalması, kendilerindeki ilme ihtiyaç duyulmadan önce vefat etmelerindendir. Ömer b. el-Hattab ve Ali b. Ebu Talibden rivayetlerin fazla oluşu, onların Halife olmaları, ihtiyaç duyulup kendilerinden sorulması ve insanlar arasında hüküm vermelerinden dolayıdır. Resulallahın tüm ashabı kendilerine iktida olunan, yaptıkları öğrenilen, kendilerinden fetva sorulduğunda fetva veren, duydukları hadisleri nakleden kimselerdi. Resulallahın ashabının büyükleri olan Ebu Bekir, Osman, Talha, Zübeyr, Sad b. Ebu Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Ebu Ubeyde b. el-Cerrah, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl, Übey b. Kab, Sad b. Ubade, Ubade b. es-Samit, Üseyd b. Hudayr, Muaz b. Cebel ve onların dengi olanlar, Resulallahın genç sahabileri Cabir b. Abdullah, Ebu Said el-Hudri, Ebu Hüreyre, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab, Abdullah b. Amr b. el-as, Abdullah b. el-Abbas, Rafi b. Hadic, Enes b. Malik, el-Bera b. azib ve onların dengi olanlardan daha az hadis rivayet etmişlerdir. Peygamberden rivayetleri çok olanlar, kendi yaşıtları olan ve kendilerinden daha genç olan Ukbe b. amir el-Cüheni, Zeyd b. Halid el-Cüheni, İmran b. el-Husayn, en-Numan b. Beşir, Muaviye b. Ebu Süfyan, Sehl b. Sad es-Saidi, Abdullah b. Yezid el-Hatmi, Mesleme b. Mahled ez-Züraki, Rebia b. Kab el-Eslemi ve Peygambere hizmette bulunan ve ondan ayrılmayan Eslemi olan Harisenin oğulları Hind ve Esma gibileriyle beraber sürekli Resulallahın yanında bulunurlardı. Resulallahın yanından ayrılmazlardı. Resulallahın ashabından bu ve bunlar gibilerinden hadis rivayeti fazlaca varid oldu. Çünkü geride kaldılar ve uzun yaşadılar. İnsanların da onlara ihtiyaçları oldu. Resulallahın ashabından ondan önce de ve sonra da ölüp ilimleriyle gittiler. Ama Resulallahın ashabının çokluğundan dolayı onlara ihtiyaç duyulmamış; Peygamberden nakledilen ilimden hiçbir şey eksilmemiştir. Resulallahın en son yaptığı gazve olan Tebuk gazvesine onunla beraber 30.000 kişi iştirak etti. Müslüman olduğu halde kendi yerinde ve memleketinde kalıp Tebuk gazvesine iştirak etmeyenler bu sayıya dahil değildir. Bize göre bunların sayısı Resulallah ile birlikte Tebuk gazvesine katılanların sayısından fazlaydı. Bunlardan imkanımız nisbetinde, ismi, nesebi, seriyye ve gazvelerdeki rolünü ve durumunu, onlardan Resulallah döneminde ve sonradan şehit olanlarını tesbit ettik. Ayrıca Resulallahın yanına gelip kavminin memleketine dönenleri, kendisinden hadis rivayet edilenlerden nesebi ve Müslüman oluşu bilinenleri, sadece Peygamberden rivayet ettiği hadisle bilinenleri, onun vefatından çok önce vefat edip nesebi, zikri ve bilinen bir olayı olanları, sayıları daha çok olan -kendilerinden Resulallahtan rivayet ettikleri hadisleri alınanları, kendi görüşüyle fetva verenleri ve belki de Resulallahtan hadis rivayet edenlerden daha çok Resulallahla sohbeti, aynı mecliste bulunması ve onu duyması olduğu halde herhangi hadis rivayet etmeyenleri olmak üzere- Resulallahın vefatından çok sonra ölenleri zikrettik. Ancak biz bu azlığı, hadis rivayetinde hassasiyetlerine veya Resulallahın ashabının çokluğundan dolayı, onlara ihtiyaç duyulmamasına, ibadetle meşgul olmalarına ve Allah yolunda cihada çıkmış olmalarına hamlettik. Böylelikle onlardan Peygamberden naklettikleri bir şey hıfzedilmemiştir. Bunların Resulallah ile sohbetleri ve onunla görüşmeleri bilinmektedir. Bunların hepsi Peygamberden ayrılmayan ve sürekli onunla beraber olanlar değillerdi. Kimi onun yanında ikamet edip ondan ayrılmadı ve tüm olaylara tanık oldu. Kimi de gelip onu gördü ve sonra kendi kavminin yurduna geri döndü. Bazı kimseler ise Hicaz ve başka yerlerde bulunmaları nedeniyle çeşitli münasebetlerle zaman zaman onun yanına gelirlerdi. Resulallahın ashabından, Araplardan Resulallahın yanına gelenleri, onlardan kendisinden hadis rivayet edenleri olmak üzere Meğazide ismi bize ulaşanların hepsini kaydettik. Bize ulaşanları veya rivayet edilenleri imkanlar ölçüsünde açıklamaya gayret ettik. İlmin tamamını ihata etmiş değiliz. Resulallahın ashabından sonra Muhacir, Ensar ve başkalarının çocuklarından olan tabiini zikrettik. Bunlar arasında fakihler ve alimler vardır. Hatta onlarda hadis, eser/haber, fıkıh ve fetva rivayetleri vardır. Sonra bunlar da gitti; yeni bir tabaka geldi. Sonra zamanımıza kadar başka tabakalar geldi. Bunların tafsilini ve açıklamasını yaptık.