Bize Enes b. İyad Ebu Damre el-Leysi haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Abdülaziz el-Leysi anlattı. O Amr b. Mirdas b. Abdurrahman el-Cünzeiden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah bana, “Elbiseni ser!” dedi. Ben de serdim. Peygamber, o gün hep benimle konuştu. Sonra elbisemi karnıma topladım. O günden sonra bana söylediği hiçbir şeyi unutmadım. Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk haber verdi. O Ebu Züeybden, o el-Makburiden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Ona, “Ey Allahın Resulü! Senden çok hadis işittim; ancak unutuyorum.” dedim. Bana, “Ridanı ser!” dedi. Serdim. Avuçlarıyla içine bir şeyler boşaltır gibi yaptı. Sonra bana, “Topla!” dedi. Ben de topladım. O günden sonra hiçbir sözü unutmadım. Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk, o İbn Ebu Zibden, o Said b. Ebu Said el-Makburiden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahtan iki kap hıfz ettim. Birini anlattım. Ancak diğerini anlatacak olsam şu boğaz kesilirdi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Enes haber verdi. O İbn Şihabdan, o el-Arecden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar, “Ebu Hüreyre çok hadis rivayet etti.” diyorlar. Vallahi, eğer Allahın kitabında bulunan iki ayet olmasaydı bir tek hadis dahi nakletmezdim. (Sonra ayetler okur:) “İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitapta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder, hem de bütün lanet etme konumunda olanlar lanet eder. Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.” Bu iki ayeti okuduktan sonra şöyle der: “Muhacir kardeşlerimizi çarşıda alış veriş meşgul ederdi. Ensar kardeşlerimizi de kendi mallarında çalışma meşgul ederdi. Ama Ebu Hüreyre karın tokluğuna Resulallahtan ayrılmazdı. Böylelikle onların duymadığını duyar ve hıfz etmediklerini hıfz ederdi.” Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize Hüşeym haber verdi. O Yala b. Atadan, o el-Velid b. Abdurrahmandan, o da Ebu Hüreyreden şöyle rivayet etti: Ebu Hüreyre, Resulallahtan , “Kim bir cenazeye katılırsa bir kırat ecri vardır.” hadisini naklettiğinde İbn Ömer ona, “Ey Ebu Hüreyre! Ne konuştuğuna dikkat et! Sen Resulallahtan çok hadis rivayet ediyorsun.” dedi. Bunun üzerine İbn Ömerin elinden tutu ve onu Ayşenin yanına götürerek Ayşeye, “Buna Peygamberden nasıl duyduğunu söyle.” dedi. Ayşe onu tasdik etti. Ebu Hüreyre, “Ey Abdurrahmanın babası! Vallahi, beni ne fidan dikmek, ne de pazarlarda ticaret yapmak meşgul etmiyordu.” dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer, “Peygamberi içimizde en iyi bilenimiz, onun hadisini en iyi hıfz edenimizsin.” dedi. Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk haber verdi. O İbn Ebu Zib, o el- Makburiden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar, “Ebu Hüreyre, Peygamberden çok hadis rivayet etti.” dediler. [Dedi ki:] Bir adamla karşılaştım. Ona “Dün gece Resulallah hangi sureyi okudu.” dedim. Bana “Bilmiyorum.” dedi. Ona, “Namazda değil miydin?” dedim. “Evet, vardım.” dedi. Ona, “Ama ben biliyorum. Şu şu sureyi okudu.” dedim. Bize Abdullah b. Mesleme b. Kaneb el-Harisi haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed haber verdi. O Amr b. Ebu Amrdan, o Said b. Ebu Saidden, o da Ebu Hüreyreden şöyle rivayet etti: Peygambere, “Kıyamet gününde senin şefaatinle en fazla saadet bulacak kimdir?” dedim. Resulallah , “Ey Ebu Hüreyre! Senin hadise hırsından dolayı öyle zannediyordum ki, bu hadisi senden önce hiçbir kimse sormayacaktır. Kıyamet gününde benim şefaatimle en fazla saadet içinde olacak kimse içinden gelerek ihlasla La ilahe illallah” diyen kimsedir. dedi. Bize Mekkeli el-Velid b. Ata b. el-Ağar ve Ahmed b. Muhammed b. el- Velid el-Ezraki haber verdiler; dediler ki: Bize Amr b. Yahya b. Said el-Ümevi haber verdi. O da dedesinden şöyle dediğini rivayet etti: Ayşenin Ebu Hüreyreye, “Sen Peygamberden benim duymadığım çokça hadis rivayet ediyorsun.” dedi. Bunun üzerine Ebu Hüreyre ona, “Anacığım! Ben bunu talep ettim. Seni ise sürmedanlıkla ayna meşgul etti. Beni ise meşgul eden bir şey yoktu.” dedi. Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Burkan haber verdi; dedi ki: Ben Yezid b. Asamın şöyle dediğini işittim: Ebu Hüreyre dedi ki: “Ey Ebu Hüreyre çok hadis rivayet ediyorsun.” diyorlar. Nefsimi yed-i kudretinde bulunduran Allaha yemin ederim ki, eğer Peygamberden duyduğum her şeyi size anlatsam, beni çöplüğe atardınız. (Yani mezbeleye atar ve yüzüme bakmazdınız.)” Bize Medineli Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk ve İsmail b. Abdullah b. Ebu Üveys el-ile Halid b. Mahled el-Beceli haber verdiler. O Muhammed b. Hilalden, o babasından, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Eğer bildiklerimin hepsini size haber versem mutlaka insanlar bana eski ayakkabılarıyla vururlar ve “Ebu Hüreyre mecnundur.” derlerdi. Bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Hilal haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan şöyle diyerek haber verdi: Ebu Hüreyre dedi ki: “Eğer içimdekilerin hepsini size anlatsam beni bir hayvanı dövercesine döverdiniz.” el-Hasan dedi ki: Doğru söyledi. Vallahi, eğer bize, “Allahın evi yıkılacak ve yakılacak.” deseydi, insanlar ona inanmazdı. Bize Muhammed b. Musab b el-Karkasani haber verdi; dedi ki: Bize el-Evzai haber verdi. O Ebu Kesir el-Gubariden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Hüreyreden şöyle dediğini duydum: “Ebu Hüreyre gizlemez ve yazmaz.”